Kontrolsüz güneşlenmenin ciltte lekeler oluşturmanın yanı sıra deri kanserlerine de sebep olduğunu kaydeden Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Onur Çapkan, 3 adımda ultraviyole ışınlardan korunmanın mümkün olduğunu söyleyerek, “Direkt güneş ışığından kaçının, gölgede kalmak UV ışının yüzde 75 oranında azaltır. Güneşten koruyucu özelliği bulunan kıyafetler ve kremler kullanmaya özen gösterin. UVA ışınları pencere ve araç camlarını geçebilmektedir. Bu sebeple güneşten korunmaya ev içinde de devam edilmesi önerilmektedir” dedi.
Aşırı ya da kontrolsüz güneşlenmenin ciltte lekelere, kırışıklıklara hatta deri kanserlerine sebep olduğu birçok bilimsel çalışma ile kanıtlandığını belirten Medicana Kadıköy Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Onur Çapkan deriyi güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından korunmada 3 önemli adım olduğunu söyledi. Çapkan, “Direkt güneş ışığından kaçınmak, gölgede kalmak maruz kalınan UV ışınını yüzde 75 oranında azaltır. Akıllı telefonlarda hava durumu uygulamalarında da görülebilen UV indeksi bilgisi size kılavuzluk edebilir. Özellikle bu değer 3 ve üzeri ise mutlaka korunma gerekir. Uv indeks, gün içerisinde güneş tam tepedeyken yer yüzüne ulaşması beklenen ve zararlı olabilecek radyasyon miktarı ölçeğidir” diye konuştu.
Güneşten koruyucu özelliği olan kıyafetler giyin
Fiziksel ve kimyasal güneş koruyucular olarak 2 tip güneş koruyucu bulunduğunu söyleyen Çapkan, “Fiziksel güneş koruyucular deriyi kalkan gibi korur, güneş ışınlarını yansıtarak uzaklaşmasını sağlar. Deriden emilmezler. Hassas cilt yapısına sahip olanlar, bebekler ve özellikle gebelere yüzde 100 fiziksel, mineral filtreli koruyucular tercih edilmelidir. Fiziksel güneş koruyucular titanyum dioksit ve çinko oksit gibi doğal mineralleri içerirler. Etkileri sürüldükleri anda başlar” ifadelerini kullandı.
Çapkan, kimyasal güneş koruyucular ile ilgili ise şu bilgileri verdi:
“Kimyasal güneş koruyucular, güneş ışınlarını sünger gibi emerler. Deriye uygulaması kolaydır ve beyaz kalıntı bırakmadan emilir. İçeriğinde oxybenzone, avobenzone, octisalate, octocrylene, homosalate, octinoxate bulunabilir. Çok yoğun kullanımda sistemik emilimleri gösterilmiştir. Bu sebeple seçilen ürünler onaylı, kaliteli ve güvenilir olmalıdır.”
Güneş koruyucu seçimine dikkat
Güneş koruyucu seçiminde ve kullanımında dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulunan Çapkan, “En az 30 koruma faktörlü güneş koruyucular tercih edilmelidir. 6 aydan büyük bebeklere ve gebelere yüzde 100 mineral filtre içeren güneş koruyucular tercih edilmelidir. Yağlı ve karma ciltlerde, su bazlı ürünler ya da jel formunda ürünler seçilmelidir. Kuru ciltlerde krem formları, vücutta sprey ya da süt formları kullanılabilir. Tüm alanlara eşit biçimde sürülmelidir. Uygulanması gereken miktarı azaltmak koruma düzeyini önemli ölçüde azaltacaktır. Güneşten korunmanın devamlılığını sağlamak amacıyla terledikten, yüzdükten veya havlu ile kurulandıktan sonra uygulama işleminin tekrarlanması gerekir” dedi.
Uzman Dr. Onur Çapkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güneş koruyucular güneşe çıkmadan 20 dakika önce sürülmeli 2-3 saate bir tekrarlanmalıdır. Güneş koruyucular tüm vücuda %100 sürülmediği ve bu kadar sık tekrarlanmadığı için pratikte D vitamini üretimini engellediği bilgisi doğru değildir. Ayrıca D vitamini sağlıklı beslenerek veya vitamin takviyeleriyle daha güvenli biçimde alınabilir. Güneş ışınlarının daha dik geldiği 11 ile 16 saatleri arası güneşlenmekten kaçınılmalıdır. Bu saatler dışında kol ve bacaklardan yalnızca yarım saatlik güneş maruziyeti günlük D vitamini üretimi için yeterlidir.”
"Deri kanserinin sebebi uzun süre güneşe maruziyeti"
“En sık görülen kanserlerden olan deri kanserinden korunmada güneş koruyucularının etkinliği tartışmasızdır” diyen Çapkan, “Bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve malign melanom için en önemli risk faktörlerinden birisi korunmasız uzun süreli güneş maruziyetidir. Ani güneş yanıkları, su toplayan güneş yanıkları en kötü deri kanserlerinden biri olan malign melanom riskini ciddi oranda arttırmaktadır. Uzun süreli biriken güneş maruziyeti bazal ve yassı hücreli deri kanseri riskini arttırmaktadır. Çocukluk çağında dahi olsa tekrarlayan korunmasız güneş maruziyeti ve yanıkları ileri yaşta görülebilecek deri kanserleri riskini belirgin biçimde arttırmaktadır. Bu sebeple korunmaya çocukluk çağında da dikkat edilmelidir. Güneş koruyucular UVA ve UVB korumasını bir arada içermelidir. UVA derinin alt tabakalarına kadar iner; deri yaşlanması, lekeler, kırışıklıklar ve deri kanserleriyle ilişkilidir. UVB, derinin üst tabakalarını etkiler ve güneş yanıkları ve deri kanseriyle ilişkilidir” diye konuştu.
Evde de güneşten korunmaya devam edin
Türkiye gibi 4 mevsim güneş alan ülkelerde güneş koruyucuların yıl boyu kullanılması gerektiğinin altını çizen Çapkan, “UVA ışınları pencere ve araç camlarını geçebilmektedir. Bu sebeple korunmaya ev içinde de devam edilmesi önerilmektedir. 15 koruma faktörlü nemlendiriciler gibi ürünler ev içi kullanımda tercih edilebilir. Cilde zarar veren UV ışınları yüzde 80’e kadar bulutlardan filtre olarak gelir ve zararlı etkisini sürdürür. Bu sebeple bulutlu havalarda da güneş koruyucular kullanılmalıdır. Güneş ışınları deniz, havuz ya da kar gibi yüzeylerden yansır bu nedenle gölgede bulunulsa bile yaz -kış güneş koruyucular kullanılmalıdır. Mutlaka şapka ve güneş gözlüğü kullanımı da korunmaya eklenmelidir. Hassas ve sorunlu bir cilt tipiniz varsa dermatoloğunuza danışarak uygun ürünleri seçebilirsiniz” diyerek sözlerini sonlandırdı. (DHA)