İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hayriye Belma Siber, “Pandemi nedeniyle evlere kapandığımız izolasyon sürecinin ardından özellikle okul ve iş hayatına geri dönüşte mevsimsel enfeksiyon hastalıkları konusunda uyarılarda bulunduğumuz senaryoyu maalesef yaşıyoruz” dedi.
Mevsimsel enfeksiyonlardan korunmak için neler yapmak gerektiğine değinen Uzm. Dr. Siber, şunları kaydetti;
"Maske, mesafe, hijyen, izolasyon gibi önlemler nedeniyle yaklaşık 3 yıldır diğer mevsimsel virüslerden de korunuyorduk ancak özellikle de okulların açılması ile birlikte çocuklar bu tabloya karşı savunmasız kaldılar. Ayrıca bu virüslere karşı bağışıklık ortalamada en fazla 1 yıl sürer. Şu an bağışıklık sürecini de aştığımız için herkes bu hastalıklara karşı savunmasız hale geldi”
“Omicron'un belirtileri (burun akıntısı, hapşırık, boğaz ağrısı gibi) diğer solunum yolu enfeksiyonlarına çok benziyor. Yapılan testlerde Covid-19 negatif olsa da grip, parainfluenza, rino virüs çıkabiliyor. Hepsinin belirtileri birbirine çok yakın. ‘Üşüttüm, burnum akıyor, halsizim, grip oldum' diyenin testi Covid-19 pozitif çıkabiliyor. Bilimsel veriler ve deneyimler salgının tek başına aşılarla kontrol altına alınmasının mümkün olmadığını gösteriyor. Hızlı yapılan aşılamalara ek olarak maske kullanımı, sosyal mesafe kuralına uyulması, kalabalıkların azaltılması, havalandırmanın sağlanması, özellikle hastalık belirtileri varsa sosyal alanlardan mutlaka uzak durulması gibi ilaç dışı önlemlerin alınması gerekiyor. Bu önlemler sadece Covid-19'dan değil, solunum yoluyla geçen diğer hastalıklardan da koruyor”
Hastalıkta neler tüketilmeli?
"Hastalık belirtileri bulunsa da bulunmasa da maske takmaya devam edilmesi gerekiyor. Kişide hastalık belirtileri başlamadan iki-üç gün önce bile virüsün vücutta taşındığını, hastalık hafif geçirilse de en az yedi güne kadar virüsün bulaşma gücünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bol meyve ve sebze tüketilmelidir. Limon, portakal, mandalina, elma, yoğurt, çörek otu, zencefil, nane, ada çayı gibi bitki çayları soğuk algınlığının belirtilerini azaltmada çok faydalıdır. Bol sıvı alınmalıdır. Özellikle böbrek ve kalp yetmezliği olanlar doktoruna danışarak kontrollü sıvı tüketmelidir. Yumurta, süt ve balın bağışıklık sistemi üzerine kuvvetlendirici etkisi olduğundan özellikle düzenli sabah kahvaltısı yapılarak, bu gıdalar tüketilmelidir. Düzenli ve dengeli beslenilmelidir. Bağışıklığın artmasında büyük katkıları olan D, C, A ve E vitaminleri, çinko ve selenyum takviyeleri yapılmalıdır."
"Maske, hijyen ve sosyal mesafeye dikkat etmek gerekiyor. Üst solunum yolu enfeksiyonları; hasta olan kişilerin konuşması, hapşırması, öksürmesi sırasında havaya saçılan damlacıkların solunması ile virüsle kirlenmiş yüzeylere temasla, eller aracılığı ile kişiden kişiye bulaşır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için, kalabalık ortamlardan uzak durulmalı maske kullanımına özen gösterilmeli ve el hijyenine dikkat edilmelidir."
"Grip aşımızı mutlaka olmalıyız"
"Grip aşımızı mutlaka olmalıyız. Özellikle 4 yaşından küçük çocuklar 50 yaşından büyük kişiler, gebeler, bakım evinde yaşayanlar ve kronik hastalık sorunu olan kişiler öncelikli olarak aşılanmalıdır. El hijyenine dikkat edilmeli; bağışıklık sistemini artırmak için önemli olan fiziksel aktivite ve açık havalarda yürüyüş önemlidir. Kalabalık ortamdan ve hasta kişilerden uzak durulmalıdır. Yeterli ve sağlıklı uyku bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Ortam havalandırılmalıdır. Nezle ile beraber yoğun baş ağrısı, ateş, öksürük varsa; maske ile sosyal mesafeye ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir" (İHA)