Beslenme ve diyet uzmanı Turgay Köse, her gün çeşitli yayın organlarında beslenme konusunda birtakım haberlerin çıktığını ve bunların bir kısmının doğruluktan tamamen uzak olduğunu belirterek “Ancak maalesef asılsız haberlerin daha çok prim yapması doğru bilinen birtakım yanlışların ortaya çıkmasına zemin hazırlar” dedi. Köse, beslenmede doğru bilinen yanlışları anlattı.
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'ye konuşan Turgay Köse'nin açıklamaları şöyle:
‘Limon suyu, yağ yakmaz’
Aç karına limon veya greyfurt suyu içmek yağları eritir: Maalesef herhangi bir yiyecek veya içeceğin tüketilmesi ile vücuttaki depo edilen yağlardan kurtulmak mümkün değildir. Keşke kilo vermek bu kadar kolay olabilse... Beslenme tedavisi ve egzersiz programı birlikte sürdürülmeden fazla kilolardan ve depo edilen yağlardan kurtulmak pek mümkün olmamaktadır.
Balık ve yoğurt beraber yenirse zehirler: Tazeliğini yitiren balıkta “histamin” adında bir proteinin miktarı artmakta, bu madde aynı zamanda yoğurtta da bulunmaktadır. Aynı öğünde, her ikisi de tüketilirse vücuttaki histamin miktarı artmaktadır. Bu durum özellikle alerjik durumu olan bireylerde çok ender şekilde görülse de (kaşıntı ve kızarıklık gibi) bazı olumsuz tepkimelere yol açabilmektedir. Balık bayat ise yanında yoğurt yenilse de yenilmese de zaten zehirlenmeye yol açar. O nedenle besinleri taze olarak tüketmeye dikkat etmeli, tazeliğinden şüphe edilen besinler imha edilmelidir. Kaldı ki yoğurt; panzehir etkisinden dolayı zehirlenme durumunda özellikle tüketilmeli, ardından da istifra edilmelidir.
Ispanak üzerine yoğurt veya süt içerisine pekmez katılmamalıdır: Besin öğeleri incebağırsaklardan yarış halinde emilirler. Ortamda hangi besin öğesi fazla miktarda bulunursa öncelik onda olur. Kalsiyum ve D vitamini fosfor emilimini artırırken buna karşılık demir minerali kalsiyumun emilimini azaltır. Ancak tüketilen gıdalardaki bu besin öğeleri miligram hatta bazen mikrogram şeklinde tanımlanacak kadar küçük oranlarla alınmaktadır. Bu kadar düşük dozlarda alımlardaki etkileşim göz ardı edilecek kadar küçüktür. Dolayısıyla ıspanak üzerine yoğurt koymak veya sütün içerisine pekmez eklemek yanlış bir tutum değildir.
Kabak çekirdeği zayıflatır, bağırsakları çalıştırır, ayçekirdeği gibi zararlı değildir:Ayçekirdeğinin 100 gramı 560 kkal. enerji vermektedir. Buna karşılık kabak çekirdeğinin zayıflatıcı etkisi olduğu, bağırsakları çalıştırdığı, ayçekirdeği kadar zararlı olmadığı düşünülür. Sanılanın aksine kabak çekirdeğinin enerjisi daha yüksektir (100 gramı 610 kkal.) Hiçbir zaman için bağırsakları çalıştırıcı, kabızlığı önleyici bir etkisi de yoktur. Öte yandan her iki çekirdek türünün de kilo aldırıcı etkileri göz ardı edilmemelidir.
‘Vücudun yağa ihtiyacı var’
Diyette yağı kesmek depo edilen yağların yanmasını sağlar: Zayıflama diyeti uygulansa da vücudun belirli oranlarda yağa ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacın diyetle karşılanmadığı durumlarda vücut savunma mekanizması olarak karbonhidrat ve proteinlerden yağ sentezler, bu yağ, oldukça yüksek oranlarda kolesterol içerir. Halbuki yağda eriyen vitaminlerin kullanılması vücuda alınan yağlara bağlıdır. Ayrıca yağlar mideyi geç terk ettiği için uzun süre tokluk hissi verirler. Bu nedenle günlük alınan enerjinin yüzde 25 - 30’u yağlardan karşılanmalıdır.
Ekmek, pilav ve makarnayı kesmek zayıflatır: Ekmek, pilav ve makarna gibi tahıl ürünleri kimyasal yapılarında bulunan hidroksil (OH) molekülü sayesinde su tutucu bir özelliğe sahiptir. Eğer ki diyette bu besinlerin tüketimi fazla kısıtlanırsa vücut da su tutamayacağı için kısa sürede bir miktar ağırlık yani su kaybedilir. Tabii vücuttaki yüzde 20’lik su kaybı sağlığı tehlikeye atacağı için kişi savunma mekanizması olarak daha fazla su kaybetmez, kilo verememeye başlar. Sonrasında ise kaybedilen su vücuda geri alındığında eski ağırlığa dönülür. Hatta uygulanan bu yanlış diyet sonrası daha bile fazlasına.
‘Madensuyu iştah açar’
Bol madensuyu içmek zayıflatır: Madensuyu, sindirimi bir miktar kolaylaştırdığı için özellikle yemeklerden sonra tercih edilen bir içecektir. Ancak, hazmı kolaylaştıran bu içeceğin yağ yakıcı bir fonksiyonu bulunmamaktadır. Zayıflatıcı etkisi bulunmayan maden suyu, aşırı miktarlarda içildiği takdirde iştah açıcı bir etki göstermektedir.
‘Aç kalmak zayıflatmaz’
Aç kalmak zayıflatır: Zayıflamak uğruna aç kalmak, öğün atlamak sanılanın aksine genelde vücut ağırlığında artış ile sonuçlanmaktadır. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma, durumu tasarruf olarak algılamakta ve tüketilen her besini savunma mekanizması olarak (yarın bir gün tekrar aç kalırsam enerji olarak kullanırım mantığı ile) vücutta yağ şekline depo etmektedir.
Yumurta kolesterolden dolayı tehlikeli bir besindir: Yumurta, kolesterolünün yüksek olması ile dikkati çeker. O nedenle özellikle büyüme ve gelişme çağındaki bireyler için oldukça önemli bir besin öğesidir. Bunun yanında, sarısında lesitin adında bir madde bulunmaktadır ki, sanılanın aksine kan kolesterolünü o kadar da yükseltmez. Bu nedenle sağlıklı bireyler günde 1 adet yumurta yiyebilirler. Tabii pişirme ilkeleri de büyük önem taşımaktadır.
Kepekli ürünler kansızlık yapar: Diyet posası (lifi), bitkilerin yapısında bulunan, sindirim sisteminde vücuda emilemeyen ancak organizma için faydalı olan kısmıdır. Diyet posası için değişik yaş ve özel durumlara yönelik tüketim standardı henüz belirlenmemekle birlikte son literatürlerde kadınlarda 30, erkeklerde 38 gram posa alımı uygun görülmektedir. Günde 50 – 60 gramın üzerindeki aşırı tüketim ise kalsiyum, demir, çinko gibi bazı mineralleri bağlayarak vücuttan atılmalarına yol açabilir.
Light / diyet ürünler zayıflama diyetlerinde serbestçe tüketilebilir: Uygun olan ürün de serbestçe tüketilmemeli, eşdeğeri olan başka bir besinin yerine tercih edilmelidir (Örnek: Light bisküvi yenilirse günlük ekmek tüketimini azaltmak gerekir). Aksi takdirde farkında olunmadan yüksek oranda enerji alımına, dolayısıyla vücut ağırlığında artışa yol açabilir.
Zeytinyağı mucize bir yağdır: Zeytinyağı önerilen yağlardan biridir. Omega - 9 adı verilen yağ asitlerini içermektedir. Sonuçta katı da olsa sıvı da olsa 1 gram yağ 9 kkal. enerji vermektedir. Dolayısıyla fazlası vücut ağırlığında artışa neden olmakta ve oluşan şişmanlığa bağlı olarak birtakım sağlık problemleri ortaya çıkmaktadır. O nedenle zeytinyağı tüketiminde aşırı kullanımdan kaçınılmalıdır.
Karbonhidratlarla proteinleri karıştırmamak gerekir: Pratikte ve teorikte bu durum pek mümkün değildir. Örnek olarak bir süt, yoğurt kutusunun üzerindeki etiket bilgilerine bakıldığında içerisinde hem karbonhidrat hem de protein olduğu görülür. Hatta karbonhidrat diye bilinen pirinç ve makarna paketlerinin üzerindeki etiket bilgileri incelendiğinde protein de içerdiklerine tanık olunur. Bu durumda hiç süt veya yoğurt tüketmemek gerekir. Bu mantık doğru olsa idi ne mantı ne de dolma yenilebilirdi. O halde ayırma diyeti, temelinde yanlış bir diyettir, yemekte makarna ile köfte veya yoğurt tüketilebir.
Yemekle birlikte su içilmemelidir: Beslenme konusunda sıkça tartışılan konulardan biri de yemek yerken su içmeli mi, içmemeli mi? Eğer ki kişinin yemek yerken su içme alışkanlığı varsa bunu devam ettirmelidir. Ancak tüketmiyorsa kendini de zorlamamalıdır. Kimi açıklamalarda yemekle birlikte fazla su içmenin mide hacmini genişleteceği, o nedenle yemek öncesi, yemek esnası veya yemek sonrasında fazla su içilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır. Halbuki mide çok esnek bir yapıdadır. Doldurulunca genişler, boş kalınca büzüşür. Öte yandan soğuk suyun yağları dondurduğu, sıcak suyun ise yağların çözülüp atılmasını sağladığı gibi yanlış görüşler de söz konusudur. Aslında soğuk su (2C) mideyi yaklaşık 20 dakikada, ılık su (32C) 80 dakikada terk eder. Bu nedenle besinlerle olan etkileşimi daha fazla olacağı ve midede uzun süre kalarak doygunluk hissi vereceği için ılık su sanki bir gömlek daha üstün gibi görünmekte. Ama bu demek değildir ki soğuk ya da sıcak su içmeyin. Yeter ki su için.