T24 Sağlık
Çocuklarda ve gençlerde dijital bağımlılığın beraberinde getirdiği davranış bozukluklarını değerlendiren uzman sosyolog, aile ve toplum ilişkilerinde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi.
İstanbul'da 19 yaşındaki Semih Çelik'in 4 Ekim'de, kendisiyle aynı yaştaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i öldürdükten sonra Edirnekapı'daki surlardan atlayarak intihar etmesi, çocuklarda ve gençlerde davranış bozukluklarına ilişkin tartışmalara yol açtı.
Serbest zamanın yönetilememesi
Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü eğitimci sosyolog İpek Coşkun Armağan, bağımlılıktan şiddete kadar pek çok sorunun kökeninde serbest zamanın yönetilememesi olduğunu belirtti.
Armağan, doğada vakit geçirmenin sanıldığından daha çok pedagojik etkilere sahip olduğunu ancak çocukların genelde boş zamanlarını cep telefonu, tablet veya bilgisayar başında geçirdiklerini vurguladı.
Armağan, "Eğer biz anne-babalar olarak serbest zamanlarımızda tamamen videolar izleyip telefon veya televizyon ekranına bağlı kalıyorsak, çocuklarımızın yaşadığı şeylere de şaşırmamamız gerekiyor. O kadar hareketsizlik ve durağan hal, enerjinin nereye akacağıyla ilgili bir kararsızlık çıkarır. Sonra o, hiç tahmin etmediğimiz yerde açığa çıkar" ifadelerini kullandı.
"Sosyalleşemeyen çocuklar içine kapanıyor"
Teknolojik cihazlara bağımlı çocukların sosyalleşemediklerini ve içe kapandıklarını vurgulayan Armağan, "Oyun kuramayan, arkadaşıyla sohbet konusu açmayı bilmeyen çocuklarımız var. Çünkü dil gelişimleri de geriden geliyor. Çok fazla dijitale maruz kalıyorlar ve ev ortamında kulaklarını besleyecek sohbet ortamı yok. Anne-babalar da akşam eve geldiklerinde genelde ellerinde telefon, düzenli izledikleri bir diziyi açıyor. Bir ekrandan diğer ekrana bakarak serbest zamanını tüketen bir aile profilimiz var. Anlatı, hikaye, sohbet aile ortamından tamamen çıkmış durumda" şeklinde konuştu.
"Çocuklar sanat veya spor dalına yönlendirilmeli"
Nesiller arası aktarımın karakter gelişimindeki önemine dikkati çeken Armağan, çocukların hikaye ve anlatılarla inşa edilmediğinde aile aklının devreye girmediğini, bunun için de yetişkinlerin hayat deneyimlerini çocuklara, çocukların da deneyimlerini yetişkinlere aktarması gerektiğini kaydetti.
Ergenlik döneminde çocukların sıra dışı bilişsel ve fizyolojik gelişimler yaşadığının altını çizen Armağan, bu dönemde velilerin çocukları üzerinde iktidarının bittiğini, güçlü bir etki olarak akranlar ve dış faktörlerin devreye girdiğini bildirdi.
Armağan, ebeveynlerin çocuklarını, serbest zamanlarında mutlaka bir sanat veya spor dalına yönlendirmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. (AA)
“Sünnet, beden bütünlüğüne bir tehdit mi geleneğin vazgeçilmezi mi?”Yönetmen Ece Dizdar anlatıyor |
|