Politika

Umut Oran: Balyoz davası iflas etmiştir

CHP'li Umut Oran, Birleşmiş Milletler'in Balyoz davası kararıyla ilgili olarak, 'Bu dava iflas etmiştir' dedi

23 Temmuz 2013 16:44

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Balyoz davasında tutuklu sanıkların bir an önce serbest bırakılması ve bu zamana kadar uğradıkları zararların tazmin edilmesi gerektiğini savundu.

Oran, yaptığı yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler'in (BM), Balyoz davası tutuklularının "hak ihlaline uğradıkları"na ilişkin kararını değerlendirdi.

Oran’ın açıklamasının satırbaşları:

 “Mirebau diyor ki “adalet ağır yürür ama gideceği yere mutlaka ulaşır.’ Bu davayı başından beri takip eden bir insan olarak söylüyorum, davanın başladığı günden beri dava hakkında adalete uygun olarak çıkan tek karar bu karardır. Bu karar, savunmanın iddialarının gerçek olduğunu göstermiş, keyfi, taraflı, baskıcı ve adaletsiz uygulamaları da açığa çıkarmıştır.”

 

Tutarsız delilerle masum insanlar tutuklanamaz

 

“Savunma Bakanı’nın bile imkânsız olduğunu kabul ettiği, 2 bine yakın delilde zaman, mekân, kavram tutarsızlıkları bulunan, 30’a yakın ulusal ve uluslararası bilirkişi raporu ile sahte olduğu ortaya çıkan delillerle, masum insanların tutuklanmasının kabul edilemez olduğu bir kere daha görülmüştür. Balyoz davası bu kararla iflas etmiştir.”

 

BM Kararı hemen uygulanmalı

 

“Bu dava mutlaka Türk hukuk tarihine girecektir. Ancak bu utancın büyümemesi ve hukuk devletini güçlendirmek için, hükümetin acilen atması gereken adımlar bulunmaktadır. Davada hukuk ihlallerini neden olan personel soruşturulmalıdır, bu hataların neden yapıldığı ortaya çıkartılmalıdır. Tutuklu sanıklar bir an önce serbest bırakılmalıdır ve bu zamana kadar uğradıkları zararlar mutlaka tazmin edilmelidir. CHP olarak özel yetkili mahkemede görülen, insan hakları ihlali ile dolu bu davada ortaya çıkan Birleşmiş Milletler kararının Türkiye’ye yüklediği sorumluluğun bir an önce uygulanmasını talep ediyoruz. Türkiye demokratik, çağdaş bir ülke olacaksa, insan haklarının tam olarak uygulandığı bir ülke olarak olacak. Biz güçlünün hukukunu dayattığı bir Türkiye değil, hukukun üstünlüğü ile yönetilen bir Türkiye istiyoruz.”