Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısını değerlendirdi. Şimdiye kadar yapılan terör eylemleri için sorumluluk üstlenilmediğine ve pişmanlık ifade etmeyen bir açıklama olduğunu söyleyen Özdağ, “Bu çağrı İran PKK’sı PJAK’ı ve Suriye PKK’sı olan PYD’yi kapsamamaktadır. Öcalan ve PKK açısından öncelik Suriye’de PYD Özerk bölgesinin kurumsallaşmasıdır” dedi.
“Öcalan bu süreci PKK’yı feshederek kendini meşrulaştırmak, Anayasada kendisi için minimalde olsa bazı haklar elde etmek için değerlendirmeyi ve bu süreçte PYD özerk bölgesi üzerinden güç inşa etmeyi hedeflemektedir” görüşünü ifade eden Özdağ, “Türkiye ilk açılım sürecinde düştüğü tuzağa tekrar düşmektedir” diye uyardı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden Sözcü yazarı İpek Özbey’in sorularını yanıtladı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve sürdürülen İmralı ziyaretlerinin ardından PKK lideri Abdullah Öcalan’dan gelen “silahları bırakma” talimatını değerlendiren Özdağ, açıklamaları samimi bulmadığını söyledi.
Öcalan’ın “hukuki boyut” şartı: Anayasa değişikliği
Söz konusu açıklama metninden sonra Sırrı Süreyya Önder tarafından dile getirilen ifadenin “demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınması” şartını olduğunu söyleyen Özdağ, hukuku boyutla ilgili şu öngörülerini paylaştı:
“Maddelerle ifade edeyim. 1- Irak, Suriye, Avrupa ve Türkiye’de hapishanelerdeki PKK’lıların hukuki durumları ile ilgili af, infaz durumunun düzenlenmesi, 2- PKK’nın Öcalan’ın ifadesiyle ‘devlet ve toplum ile bütünleşmesi için’ gereken hukuki düzenlemeler, 3- Kürt kimliğinin anayasal tanınmasını sağlamaktadır. Bu çerçeveden ilk 4 maddenin sorgulanmayacağı anlaşılmaktadır ancak Anayasanın bazı başka temel maddelerinin değiştirilmesi mümkün görülmektedir.”
“Öcalan ve PKK açısından öncelik Suriye’de PYD Özerk bölgesinin kurumsallaşması”
Söz konusu çağrının İran PKK’sı PJAK’ı ve Suriye PKK’sı olan PYD’yi kapsamadığını söyleyen Özdağ şunları kaydetti:
“Öcalan ve PKK açısından öncelik Suriye’de PYD Özerk bölgesinin kurumsallaşmasıdır. Unutulmaması gereken husus birinci açılımın PKK/PYD’nin Suriye’nin kuzeyini ele geçirmesinin önünü açmış olmasıdır.
"Anayasanın 66. maddesi, 101. maddesinde değişiklik gelebilir"
PKK’nın terör eylemleriyle alabileceği hiçbir sonuç kalmamıştır. Öcalan bu süreci PKK’yı feshederek kendini meşrulaştırmak, Anayasada kendisi için minimalde olsa bazı haklar elde etmek için değerlendirmeyi ve bu süreçte PYD özerk bölgesi üzerinden güç inşa etmeyi hedeflemektedir. PYD petrol ve doğalgaz bölgelerini işgal etmiştir. Büyük gelirlere ulaşmaktadır. PYD bitmeden PKK bitmez. PYD silah bırakmadan PKK bırakmış olmaz. Cumhur İttifakı ise anayasayı değiştirerek Erdoğan’ın tekrar seçilmesini sağlayacak bir düzenleme ile 101. maddedeki iki kez seçilme sınırlamasını kaldırmayı hedeflemektedir. PKK’nın kendini feshetmesi sonrasında Anayasanın 66. maddesi, 101. maddesi başta olmak üzere bazı maddelerinin değişimini sağlayacak düzenlemeler başlayacaktır.”
"PKK’nın Suriye’de sinsice devletleşmesini sağlayacak her türlü çözüm iddiasını reddediyoruz"
Özdağ, “Zafer Partisi olarak altını çizerek Türkiye’nin hukuki hiçbir etnikleşme tuzağına düşmemesi ve YPG’nin özerk bölge üzerinden Suriye’nin kuzeyinde bir PKKistan kurmasına izin vermemesi için uyarıyoruz. PKK’nın milli devlet ve millet yapımızı bozmasına izin verecek, Suriye’de sinsice devletleşmesini sağlayacak her türlü çözüm iddiasını Zafer Partisi olarak reddediyoruz” dedi.