Medya

Tutuklu Enis Berberoğlu'nun avukatı: Telefon konuşması nasıl birinin diğerine bir şey verdiğinin kanıtı olur?

"Enis Berberoğlu davasında cevaplanmamış sorular var"

08 Ağustos 2017 18:07

Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, yargılandığı MİT TIR'ları davasından, "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılarak tutuklanan Enis Berberoğlu'nun avukatı Murat Ergün'ün "Telefon konuşması nasıl birinin diğerine bir şey verdiğinin kanıtı olur?" dediğini söyledi.

Öztürk, avukat Murat Ergün'ün, Berberoğlu davasında cevaplanmamış birçok soru olduğunu da ifade etti.

Öztürk, avukat Ergün'ün “Enis Berberoğlu davasında cevaplanmamış sorular var. Mahkeme kararını okuyan sıradan bir insanın dahi aklında oluşan sorulardan bahsediyorum. Bu soruların, tatmin edici ve hukuki bir cevabı maalesef yok” dediğini söyledi.

Öztürk'ün Sözcü gazetesindeki yazısı şöyle:

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, Hürriyet gazetesi haber müdürlüğü, genel yayın yönetmenliğinden önce Ankara'da yıllarca muhabirlik, temsilcilik, Hürriyet gazetesinde temsilci yardımcılığı görevlerinde bulundu. Vatanseverliğini, mesleki duyarlılığını Berberoğlu'yla çalışan herkes bilir. “MİT TIR'ları” olarak bilinen olayla ilgili görüntüleri verdiği iddiasıyla 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Enis Berberoğlu'yla ilgili kararı avukatı Murat Ergün temyiz etti. İstinaf Mahkemesi'nin yanı sıra Anayasa Mahkemesi'ne de (AYM) başvurdu.

Avukat Murat Ergün, “Enis Berberoğlu davasında cevaplanmamış sorular var. Mahkeme kararını okuyan sıradan bir insanın dahi aklında oluşan sorulardan bahsediyorum. Bu soruların, tatmin edici ve hukuki bir cevabı maalesef yok” diyor. Kamuoyuna “MİT TIR'ları” olarak yansıyan olayla ilgili görüntüleri Cumhuriyet gazetesine verdiği iddiasıyla, milletvekiliyken hapis cezasına çarptırılan Enis Berberoğlu'nun durumunu, kararı temyiz eden avukat Murat Ergün'den dinliyorum:

DAVANIN AYAK SESLERİ

“Açıkça söylüyorum; Enis Berberoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararının ayak sesleri, davanın açılmasından aylar önce duyulmuştur. Henüz ortada fezleke dahi yokken yandaş medyada Enis Berberoğlu'nun ismi verilerek yapılan algı operasyonlarına bakarsanız ne dediğimi anlarsınız. Can Dündar, ‘Tutuklandık' isimli kitabında ‘Görüntüleri 27 Mayıs 2015 günü solcu bir milletvekili getirdi' diyor. Savcılık o gün Can Dündar'la telefonda konuşanları soruşturuyor. Enis Bey o dönemde milletvekili değil. Telefon kayıtları incelendiğinde o gün Can Dündar'la konuşan ‘solcu milletvekili' sınıfına girebilecek dört isim bulunuyor. Asla diğerlerini suçlamıyor, imada dahi bulunmuyor sadece mantıksızlık üzerinde duruyoruz.

BUNUN CEVABI YOK

Adı geçen dört ismin de Can Dündar'la 27 Mayıs 2015 günü telefonla konuşmaktan başka yaptığı bir şey yok. Ancak bir de bakıyoruz ki savcılık yazışmalarında HTS kayıtlarında adı geçen diğer üç isim hiç yok. Peki neden diğerleri yok da Enis Berberoğlu var? Tutuklanmasının üzerinden 52 gün geçti ama bu sorunun cevabı hâlâ yok.
HTS kayıtları sadece telefon konuşmasının kanıtıdır. Telefon konuşması nasıl olur da iki kişinin buluştuğunun, birinin diğerine bir şeyler verdiğinin kanıtı olur? Korkumuz odur ki, yerel mahkeme kararı onanırsa ülkemizde hiçbir yurttaşın hukuk güvenliği kalmaz.

FEZLEKEDE YOK

Enis Berberoğlu hakkında hazırlanan fezlekede TBMM'ye, hangi suçlamalardan dolayı yargılanacağı belirtilmiş, dokunulmazlık bu maddeler açısından kalkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede de Berberoğlu'nun bu maddeler üzerinden yargılanması istenmişti. Ancak mahkeme, fezlekede yer almayan maddeden Berberoğlu'nu mahkum etti. Dokunulmazlığı kalkan milletvekili, dokunulmazlığı hangi suç için kalktıysa sadece o suçtan yargılanabilir ama öyle olmadı. Hatta mahkeme kararında bu konuya hiç değinilmedi. MİT TIR'ları olarak bilinen haber, Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs ve 12 Haziran 2015 tarihlerinde yayımlanmıştı. Her iki haberde de bulunduğu iddia edilen silah ve mühimmata ilişkin fotoğraflara ve bilgilere yer verilmişti. Oysa bu konudaki haber 16 ay önce başka bir gazetede yayımlanmıştı.

AYM'NİN GÖRÜŞÜ

Haber nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet gazetesinin o dönemdeki Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile halen gazetenin Ankara Temsilciliği görevini yürüten Erdem Gül, 4 Aralık 2015 tarihinde AYM'ne bireysel başvuruda bulunmuşlardı. AYM Genel Kurulu tarafından verilen 25 Şubat 2016 tarihli kararda şu sonuçlara varılıyordu:
‘Benzer görüntüler 16 ay önce başka bir gazetede yayınlanmıştır. Benzer bir fotoğrafın ve bilgilerin tutuklamaya konu haberlerden yaklaşık 16 ay önce yayımlanmış olması ve bunlara internet üzerinden dahi kolayca ulaşılabilmesi kuvvetli suç şüphesini ortadan kaldırır. İsnat olunan terör örgütüne yardım-siyasal casusluk suçlarının ispatı açısından kuvvetli suç şüphesine dair somut olgular bulunmamaktadır. Erdem Gül ve Can Dündar tutuklanarak Anayasa ile koruma altına alınan temel insan hakları ihlal edilmiştir.'

BİRE BİR AYNI

Bu karardan sonra Erdem Gül ve Can Dündar tahliye edilmişti. Enis Berberoğlu da aynı haberler için yargılanmadı mı? Enis Berberoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararındaki olaylar bire bir Gül-Dündar dosyasına konu edilen olaylar değil mi? Bu durumda kesin ve bağlayıcı AYM kararı ortada iken aynı mahkeme nasıl olur da casusluk suçundan mahkumiyet kararı verir?”
Enis Berberoğlu'nun son ziyaretçilerinden biri CHP Milletvekili Metin Lütfi Baydar'dı. Berberoğlu'nun tek kişilik odada kaldığını, psikolojik baskı altında tutulduğunu belirtti. Bağdat bombalanırken orada bulunan, Güneydoğu dağlarında ayak izleri olan “cesur yürek” gazetecinin tahliyesini, onu tanıyanlar yürekten diliyor.