Tüm dünyada sosyal ve ekonomik felaket olarak tanımlanan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin olarak konuşan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomik İstikrar Paketi'nin tek başına çözüm olmasının mümkün olmayacağını söyledi.
"Yurt dışı talep de özellikle Avrupa olmak üzere orada alınan önlemler nedeniyle durma noktasına artık yaklaşıyor. Dolayısıyla, tek bir paketin tek başına çözüm ya da çare olması mümkün değil" diyen Kaslowski, bunun bir süreç yönetimi olarak görülmesi gerektiğini ifade ederek, pek çok ülkenin de açıkladığı paketleri sürekli güncellediğine ve destek miktarını arttırdığına dikkati çekti.
"İlk öncelik istihdamı korumak olmalı" diyen Kaslowski, "İnsanlar zaten hem kendilerinin hem sevdiklerinin sağlıkları konusunda fazlasıyla endişe duyuyorlar. Bir de işimi kaybeder miyim, geçimimi nasıl sağlarım korkusu yaşamamalı” uyarısında bulundu.
"Erken tedbir almak hayat kurtarır"
Dünya gazetesin konuşan TÜSİAD Başkanı Kaslowski, şunları kaydetti:
“Ama şunu da belirteyim hem ekonomik tedbirlerde hem de sağlıkla ilgili tedbirlerde önden gitmek yani mümkün olan en sıkı tedbirleri en erken zamanda almak tercih edilmeli. Bu yol ilk bakışta maliyetli gözükebilir ama gecikmenin maliyeti hem insani hem de ekonomik boyutlarda çok daha vahim noktalara gidebiliyor. İtalya, İspanya gibi örnekler iyi bir ders niteliği taşıyor bu açıdan. Erken tedbir almak hayat kurtarır.
"İngiltere bu krizde %80’inini karşılayacağını açıkladı"
Bu süreçte üretimin ya da hizmetin durması sebebiyle gelir elde edemeyen işletmelerde, ki bunlar sizin de saydığınız, esnaf, kuaför, perakende mağazaları, KOBİ’ler, hatta bir süre sonra büyük işletmelerde işverenin bu yükü tek başına kaldırabilmesi mümkün değil. Bu nedenle pek çok ülkede devlet olumsuz etkilenen sektörlerde ücretin belli bir bölümünü karşılıyor. İngiltere bu krizde %80’inini karşılayacağını açıkladı.
"Kayıt dışı çalışanların da gelir kayıplarını telafi edecek mekanizmaların düşünülmesi gerekecek"
Hollanda’da, Danimarka’da benzer uygulamalar var. Bizde de kısa çalışma ödeneği var. Bu uygulamadan yararlanma şartlarında bazı kolaylıklar yapıldı, ihtiyaca göre daha geniş bir kesimin yararlanması yönünde güncellenmesi de değerlendirilebilir. Ayrıca maalesef ülkemizde bu teşviklerden yararlanamayacak konumda olan, önemli ölçüde kayıt dışı ve kendi hesabına çalışan var. Bu kesimler için de gelir kayıplarını telafi edecek mekanizmaların düşünülmesi gerekecektir.
"Doğrudan hanehalkına transferler gündeme gelebilir"
Doğrudan hanehalkına transferler de bu bağlamda gündeme gelebilir. Amerika bunu yapıyor, Hong Kong ve G. Kore’de yapıldı. Ayrıca hastalık nedeniyle, ya da pozitif vaka olması şüphesiyle izole edilme amaçlı karantina altına alınan kişilere nakit destekleri verilebiliyor”.
TIKLAYIN - Erdoğan onayladı, Koronavirüs tedbirleri yürürlüğe girdi; pakette neler var?
Kaslowski şu sorulara yanıt verdi: “Mücbir sebep” halinin kapsamını yeterli buluyor musunuz? Selektif sektörler belirlenerek, bunların dışındaki sektörler için daha geniş anlamda kısıtlayıcı önlemlere (kapatma vb) ihtiyaç olduğunu düşünür müsünüz? "Sürecin dinamik olduğunu unutmamalıyız" Uluslararası kurumların ve yayılım hızını kontrol altında tutabilen ülke örneklerinin bize öğrettikleri ortada. Test sayısının mümkün olduğunca artırılması, pozitif vakaların ve bu kişilerle teması olanların izole edilmesi için gereken altyapının oluşturulması kritik önemde. Toplumun genelinde sosyal mesafenin korunmasını sağlayacak tedbirlerin tümünün sıkı şekilde uygulanması gerekli. Kritik sektörlerde akışın durmaması için gereken tedbirlerin alınması, buralarda çalışanları koruyacak tedbirlerin alınması için de destekler ve kontroller gerekiyor. Ekonomik anlamda ise parasal desteklerin yanında hukuki alanda da yapılması gerekenler var. Ama belki en önemlisi krizde ödeme zorluğu çekenlere yardımcı olmaya çalışırken sistemin tümüne zarar vermekten de kaçınmak. Bazen aceleyle alınan tedbirler o anda akla gelmeyen başka sorunlar doğurabiliyor. Bunun dinamik bir süreç olduğunu unutmadan, alınacak her kararın muhtemel etkilerini hesaba katarak ve karar sonrası yaşanan gelişmeleri de ilgili birimlerle sıklıkla paylaşarak bu süreci en az hasarla geri bırakmak için hep birlikte çaba sarfetmeliyiz. TÜSİAD Covid-19 krizine yönelik neler yapıyor? |