Kültür-Sanat

Türkiye'deki vicdani retçiler yaşadıklarını 'Asker Doğmayanlar' adıyla kitaplaştırdı

Vicdani retçiler, asker olmayı neden reddettiklerini, bu kararın hayatlarını nasıl değiştirdiğini Pınar Öğünç'e anlattılar

16 Mayıs 2013 20:10

Hrant Dink Vakfı, Türkiyeli vicdani retçilerin yaşadıklarını 'Asker Doğmayanlar' adıyla kitaplaştırdı. Gazeteci Pınar Öğünç tarafından hazırlanan kitapta, farklı eğilimlere ve kişisel tarihlere sahip 14 vicdani retçi, (Vedat Zencir, Yuri, Mehmet Tarhan, İnci Ağlagül, Halil Savda, Ferda Ülker, Enver Aydemir, İnan Mayıs Aru, İnan Suver, Muhammed Serdar Delice, İlyada Erkuş, Hayri Kamalak, Kemal Acar, Merve Arkun) zorunlu askerliğin neredeyse hiç sorgulanmadığı bir ülkede neden 'asker doğmadıklarını' anlattı.

Şimdiye dek daha çok sivil olarak askeri mahkemelerde yargılandıklarında, işkence gördüklerinde, açlık grevi yaptıklarında ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıdıkları davayı kazandıklarında isimleri anılan vicdani retçiler, asker olmayı neden reddettiklerini, bu kararın hayatlarını nasıl değiştirdiğini Pınar Öğünç'e anlattılar.

Vedat Zencir 90'li yıllarda 'askerlikten soğutmayı', Mehmet Tarhan bir eşcinsel olarak davalarının nasıl uluslararası gündeme oturdunu anlattı. İnci Ağlagül ilk kadın retçi, İlyada Erkuş dünyanın en genç retçisi olarak konuştu. Oğlunu askerde şaibeli bir şekilde kaybeden Hayri Kamalak'ın farklı bir ret hikâyesi var. Kemal Acar Kürt Vicdani Ret Hareketi üzerinden gitti; Enver Aydemir İslami, Muhammed Serdar Delice milliyetçi bir bakıştan vicdani redde uzanan yollarını tarif etti.

Farklı dönemlerde, belki farklı saiklerle yola çıkarak zorunlu askerliği reddeden bu 14 vicdani retçinin bireysel hikâyeleri, militarizmin ülkenin kılcal damarlarında gezinişine, bu temel insan hakkı mücadelesinin 1990'lı yıllardan itibaren tarihine ışık tutuyor.

Türkiye, hâlen, Avrupa Konseyi'ne üye ülkeler arasında, Azerbaycan'la birlikte vicdani ret hakkını tanımayan iki ülkeden biri. 2010 yılında Hrant Dink Ödülü'ne layık görülen Vicdani Ret Hareketi, kamuoyunda konuyla ilgili duyarlılık oluşması yönünde önemli bir yol kat edilmesini sağladı. Kitap, yıllar boyunca ödenen büyük bedeller anlamına gelen bu yoğun insani çabaya bir saygı duruşu niteliğinde.