Magazin

'Türkiye’de evli bir kadının çıplak pozlar vermesi iyi karşılanmaz'

Magazin dünyasının göz önündeki isimlerinden İvana Sert, Madonna’nın çıplak fotoğraflarını çeken Martin Schreiber’a poz verdi.

04 Ekim 2009 03:00
Magazin dünyasının göz önündeki isimlerinden İvana Sert, Madonna’nın çıplak fotoğraflarını çeken Martin Schreiber’a poz verdi.İvana Sert :Martin beni çıplak çekmek istiyordu ona bunun burada iyi karşılanmayacağını anlatmak zor oldu.

Lisede okulun en beğenilen kızıydım, bir ortama girdiğimde insanların dönüp bana bakmalarına alışığım” diyen magazin haberlerinin kadrolu ikoncanı ve Metrocity’nin ortaklarından Yurdal Sert’in eşi İvana Sert ile Ortaköy’de buluştuk. Kendine güveniyor, rahat. Söylediğinin arkasında duran biri. Çekim sırasında yakın arkadaşı Patricia Field’in tasarladığı mini elbisesi ve fuşya Christian Louboutin ayakkabıları ile Ortaköy sahilinde küçük bir izdiham yarattı. Onu seyretmek için yemeklerini yarıda bırakanlar, imza isteyenler, cep telefonuyla videoya çekenler, sarılmaya çalışanlar... Sert’le Madonna’nın da gençlik yıllarında çıplak fotoğraflarını çeken Martin Schreiber’e verdiği pozları konuştuk.

Geçtiğimiz ay bir fotoğraf çekimi yaptınız ve fotoğrafçınız Madonna’nın da çıplak pozlarını çeken Martin Schreiber’di. Bu proje nasıl ortaya çıktı?

Bodrum’daki Casa Dell’Arte Otel’in sahipleri arkadaşımız. Martin Schreiber’in fotoğraf sergisi onların galerisinde olacağı için irtibat halindelermiş. Martin’in Türkiye’ye geleceğini, Arena dergisi için böyle bir çekim düşünüldüğünü ve model olarak beni istediklerini söylediler. Martin’in internet sitesine girip yaptığı işlere bakınca da kabul ettim.

Schreiber’in çektiği Madonna fotoğraflarını görünce biraz ürktünüz mü? Yoksa ünlü bir fotoğrafçıyla çalışma fikri mi ağır bastı? Kolay karar verdiniz mi?

Çıplak fotoğrafları görünce biraz irkildim tabii ama şartlarım başından belliydi. “Mayoyla kalmak istemiyorum, çıplak olmak istemiyorum” dedim. Erkek dergisine poz veriyor olmak beni biraz gerdi. Daha önce Maxim’e poz vermiş ama fotoğrafları hiç beğenmemiştim. Başıma yine böyle bir şey gelmesinden korktum. Zaten Arena da kapandı ve fotoğraflar OK’de yayımlandı.

“Yurdal’dan izin almam”

Eşiniz nasıl tepki verdi? Arena çekiminden önce ondan izin aldınız mı?

Ben Yurdal’dan izin almam ama ona her şeyi danışırım. Oturur, konuşuruz. Bana “Sen nasıl istiyorsan” der çünkü onun için tek önemli şey benim mutlu olmam. Dergi çekimlerinden önce de dergileri ona gösteriyorum bakıp inceler ve son kararı bana bırakır.

Çok göz önünde bir kadınsınız. Yazın mayolu fotoğraflarınız her gün gazetelerdeydi. Yurdal bey bu durumdan da rahatsız olmuyor mu?

Yurdal çok rahat bir adam. Çok yumuşak bir yapısı var, asla maço değil. Zaten bu yüzden onunla evliyim. Beni kısıtlayan, istediğim gibi yaşamama izin vermeyen bir adama hayatımı vermezdim. Yurdal’dan önceki erkek arkadaşlarım beni kıskandıklarında, yaşamıma karışmaya çalıştıklarında da hemen ayrılırdım. Hep bana ve seçimlerime saygı duyacak bir erkek hayal ederdim. Allah nasip etti buldum. Yurdal, Martin’in çektiği fotoğrafları çok beğendi. Mesela OK’in kapak yaptığı fotoğrafa bayıldı. Ben yine beğenmedim çünkü suratımı güzel bulmadım.

“Kocam üç sene her gün evlenme teklif etti”

Sizinki ilk görüşte aşk mı?

Hayır. Yurdal’la tanıştığımız akşam yanımda erkek arkadaşım vardı. O da Sırptı ve İngilizce bilmiyordu. Yurdal karşısına geçip “Kız arkadaşınla evleneceğim” demişti çocuk da anlamadığı için gülmüştü. Yani Yurdal’ın niyeti başından belliydi. Uzun süre arkadaş kaldık. Beni ikna etmek için epey uğraştı. Güller, şampanyalar aklına ne gelirse. Corvette’iyle gelir beni alırdı, kucağında kocaman bir buket gül mesela.

Evlenme teklifi de özel olmuştur herhalde?

Hayır olmadı çünkü beraber olduğumuz üç sene boyunca her gün evlenme teklif etti. Ben beklemek istedim. Kadınların da erkeklerin de hayatlarını yaşamadan, yalnızlıklarının tadını yeterince çıkarmadan evlenmelerine karşıyım. Yurdal’la evlendiğimizde 27 yaşındaydım. Bence çok doğru bir zaman.

“İkoncan lafından sonra Eda Taşpınar ile selamı sabahı kestik”

Özel güzellik reçeteleriniz var mı?

Makyajımı silmeden uyumam, cildimi temizler, tonikle siler ve nemlendirici sürerim. 30’a bastığım için yakında yaşlanma etkilerini geciktiren ürünlerden kullanmaya başlayacağım.

Fotoğraf çekimlerinden önce uyguladığınız özel bir diyet var mı?


Ben kendimi bildim bileli sebze ağırlıklı besleniyorum ve spor yapıyorum. Düzenim sadece Bodrum’a gittiğimde bozuluyor. Orada misafirler için kurulan sofralar, happy hour partileri derken ipin ucunu kaçırıyorum.

Estetik yaptırdınız mı?

Hayır ama karşı değilim. İlerde yaptırabilirim ama asla dudakları kocaman garip estetikli kadınlara benzemem. Bence güzellik çok önemli bir şey. Kadın erkek fark etmez herkes güzel gözükmeye gayret etmeli çünkü bu her şeyi etkiliyor. Duyguları ve düşünceleri de.

“İkoncan” olmak sizin için ne ifade ediyor?

Ben zaten her zaman göz önünde olan bir kadındım. İkoncanlık ise iki senedir duyduğum bir laf. Bana bir şey ifade etmiyor hatta son zamanlarda iyice sinir olmaya başladım. Çünkü ikoncan kelimesi boş kafalı, koca parası yiyen ve tek bildiği şey alışveriş yapmak olan kadın anlamında kullanılmaya başlandı. Ben kesinlikle böyle değilim.

İsminiz Eda Taşpınar ve Deniz Berdan ile birlikte anılıyor. Arkadaş mısınız?


Şu anda değiliz. Eskiden merhabalaşırdık ama bu ikoncan lafı çıktıktan sonra selam vermemeye başladık. Herhalde kıskançlık oldu. Ben zaten kocamdan ötürü Nurettin’i tanıyordum hâlâ onunla görüşmeye devam ediyorum. Çok tatlı bir adam.

Alışverişe ne kadar vakit harcıyorsunuz? Hangi markaları tercih ediyorsunuz?

Tahmin ettiğinizden çok daha az. Haftada bir gün falan giderim, 20 dakikayı da geçirmem. Harvey Nichols en çok uğradığım mağaza. Alexander Wang, Atıl Kutoğlu, Bora Aksu ve Hüseyin Çağlayan beğendiğim isimler.

“Bodrum’da bu yaz giydiğim kendi tasarımım mayolar ‘Sex and the City 2’de kullanıldı”

Siz mayo ve bikini tasarlıyorsunuz. Koleksiyonunuzu tamamladınız mı?


Balizza markası için mayo, bikini, çanta ve plaj terlikleri tasarlıyorum. Koleksiyonumu hazırlarken 2010 sezonunu hedefledim. Bodrum’da üzerimde gördüğünüz mayolar koleksiyondaki parçalardan bazıları.

“Sex and the City”nin kostümlerini tasarlayan Patricia Field ile yakın arkadaşsınız. Hatta ikinci filmde sizin mayolarınızın da kullanılacağı açıkladı.

Evet. Esasında bu konu hakkında pek konuşmak istemiyorum. İnsanlar somut bir şey görmedikleri için boş laflar edebiliyorlar. Patricia Field benim yakın arkadaşım. Tasarımlarımı çok beğeniyor. Beraber çalışmak istedi ben de kabul ettim. Bu kadar basit. Daha fazlasını film vizyona girdikten sonra konuşuruz.

Patricia Field ile nasıl tanıştınız?

Bir moda şovu için Türkiye’ye gelmişti. Ben de o da izleyiciler arasındaydık. Tanıştık ve hemen kaynaştık çünkü aynı kafadayız. Beraber birkaç kez tatile gittik. İyi anlaşıyoruz. Pat çok tatlı ve samimi biri. Tasarımlarına bayılıyorum. Mesela üzerimdeki onun. Harika değil mi?

“Modellik geçmişim olduğu için çekimde zorlanmadım”


Schreiber ile çalışmak nasıldı? Çekimler nasıl geçti? Zorlandınız mı?


Çok rahat, şakacı ve pozitif bir adam. Birbirimize alışmak için bir gece önceden yemeğe çıktık ve çok eğlendik. Çekim üç saat sürdü. Modellik geçmişim olduğu için de zorlanmadım. Sadece biraz moralim bozuktu çünkü o günün sabahı gazetelerde “Boşanıyorlar” başlıklı yalan bir haber görmüştüm. Çekim sırasında bu nedenle suratımın asıldığı anlar oldu. Bir de Martin beni çıplak çekmek istiyordu. Ona Türkiye’de evli ve çocuk sahibi bir kadının iş için dahi olsa böyle pozlar vermesinin iyi karşılanmayacağını anlatmak zor oldu.

Evli olmasanız çıplak poz verir miydiniz?

Kesinlikle daha cesur olurdum. Dediğim gibi evli bir kadınım ve ailemi korumak zorundayım. Bu, “Yurdal izin vermez” anlamına da gelmiyor. O çok rahat bir adam ve hiç kıskanç değil. Bıraksan beni Playboy’a kapak yapar. Şaka bir yana evliyim bir çocuğum var, bu nedenle çıplak poz veremem ama Yurdal’la beraber olduğum için de dünyanın en şanslı kadınıyım.

“Ülkenizin koşullarından ötürü İvana’yı çıplak çekemedim”

Madonna’nın daha 21 yaşındayken fotoğrafçı Martin Schreiber’e verdiği ve 1985 yılında Playboy dergisinde de yayımlanan çıplak pozları “Madonna Nudes” adı altında, 7-27 Ekim tarihlerinde Beyoğlu’ndaki Mısır apartmanında bulunan CDA Projects isimli galeride sergilenecek. Geçtiğimiz ay Arena dergisi için Ivana Sert’in fotoğraflarını da çeken Schreiber’a modelleri Madonna ve İvana Sert’i sorduğumuzda ikisinin de çok profesyonel olduğunu söylüyor ve ekliyor “Ivana’yı da çıplak çekmek isterdim ama ülkenizin koşulları izin vermedi.”


Madonna’nın çıplak fotoğraflarını çekmiş fotoğrafçılardansınız...

Fotoğraflarını çektiğimde o daha 21 yaşında falandı ve paraya ihtiyacı olduğu için poz veriyordu. Şimdiki seksi ve kışkırtıcı halinden eser yoktu. Çok masumdu. Zaten bir tek bana değil öğretmenlik yaptığım okuldaki fotoğraf öğrencilerimin hepsine poz verdi. Tüm sınıfın önünde çırılçıplaktı.

Utangaç mıydı?

Evet. Bugünkü Madonna ile alakası yoktu. Çok utangaç bir kızdı ama çok da profesyoneldi, çıplaklığı ile barışıktı. Çekim bir saat sürdü ve hiç sorun çıkarmadı.

Bir daha görüştünüz mü? Hayranı mısınız?

Hayır görüşmedik. Hayranı sayılmam ama bir aç albümünü almışlığım vardır. Güzel müzik yapıyor.

Geçen ay İvana Sert’in fotoğraflarını çektiniz. Bu proje nasıl oluştu?

Arena dergisi benimle irtibata geçti. İvana Türkiye’de çok beğenilen ve merak edilen bir kadın olduğu için onu çekmemi istediler.

İvana Sert nasıl bir model?

Çok güzel ve akıllı bir kadın. En az Madonna kadar profesyonel ama bunu bizim çekime yansıtmakta zorlandı. Ailesine zarar gelmesini istemediği için hayalimdeki pozları çekmeme izin vermedi, fazla kontrollüydü. Oysa karşımda çok güzel bir kadın vardı ve ben doğal olarak çıplak fotoğraflarını çekmek istiyordum. Biraz hayal kırıklığı yaşadım. Dergi yetkilileri Türkiye’deki politik ve dini koşullardan ötürü çıplak fotoğrafların yayımlanamayacağını söyleyince de vazgeçtim. Ben kısıtlanmaktan hoşlanmayan biriyim bu yüzden İvana’nın çekiminde çok zorlandım, hayatımda yaptığım en zor işti. İstediğim gibi bir çekim olmaması nedeniyle de mutsuz oldum.