Politika

Türkiye Milletvekilliği DTP için tuzak

DTP lideri Türk, 'Türkiye Milletvekilliği DTP'yi seçimde grup bile kuramayacak hale getirmek için tasarlanan bir siyasi tuzak' dedi

29 Nisan 2009 03:00
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Türkiye Milletvekilliği'nin aslında DTP'yi bir sonraki seçimde grup bile kuramayacak hale getirmek için tasarlanan bir siyasi tuzak olduğunu iddia etti.

Türk, partisinin TBMM grup toplantısında, yapılan son operasyonlarda en yakın çalışma arkadaşları da dahil olmak üzere 300 civarında parti üyesinin gözaltına alındığını, bunlardan 100'ünün tutuklandığını söyledi. Operasyonun siyasi olduğunu ve bunun birinci nedeninin DTP'nin yerel seçimlerdeki başarısının hazmedilememesinden kaynaklandığını iddia eden Türk,
"İkinci neden, PKK'nın seçimden sonra yaptığı açıklamadır. PKK, (silahları 1 Haziran'a kadar susturacağız) dedi. Üzerinden saatler bile geçmeden, savaş tamtamlarını çalmaya başlayanların neden endişelendiklerini görmek için dahi olmaya gerek yok. Çünkü biliyorlar ki Kürt sorunu demokrasiyle çözülürse, Türkiye demokratikleşecek, AB üyeliği hızlanacak ve kendileri güç kaybedecekler" dedi.

Üçüncü nedenin, Türkiye'ye barışın egemen olması ihtimalinden kaynaklandığını savunan Türk, şöyle devam etti:
"Kürtler; Türkiye, İran, Suriye ve Irak olmak üzere Ortadoğu'da dört parçada yaşıyorlar. Dört parçanın Kürt siyasetçileri; bu coğrafyada barış sürecini başlatma ve Kürtlerin demokrasi taleplerinin ne olduğu konusunda ortak bir karara varma konusunda arayış içindeler. Türkiye kurumsal statükosu, bundan rahatsız oldu. Dördüncü neden ise DTP'nin Türkiye'deki demokrasi güçleriyle birlikte yürüttüğü ortak mücadele, birlik ve dayanışma girişimini engellemektir."

'Tek kuruş yardım almadık'

DTP'nin parlamentoda grubu bulunan, ülkenin dördüncü büyük partisi olduğunu ifade eden Türk, "İki büyük seçim geçirmemize rağmen, şimdiye kadar Hazine'den tek bir kuruş yardım almış değiliz" diye konuştu.
Türk, şöyle devam etti: "Başbakan, (DTP belediyeleri, kendi bütçelerini hizmet için kullanmıyor) diyor. Harcamalarıyla, yönetimiyle, hizmetiyle en şeffaf belediyeler, DTP'li belediyelerdir. Deniz Feneri bizde yok Sayın Başbakan. Yolsuzluğu bizde bulamazsınız. 
Ben yüzde 80 oy aldığım bir ile tek bir parti bayrağı gönderecek parayı denkleştirememişim, siz ve denginiz partiler ise seçimlerde sadece İstanbul'da reklam gideri olarak 600 milyon TL para
harcamışsınız... İstanbul, İzmir, Ankara ve Kocaeli toplamında bu rakam 2 milyar TL'ye ulaşmıştır. Yaptığınız harcama, Hazine yardımını aşıyor. Peki bu paranın kaynağı ne? Böyle yavuz hırsızlık yaparak, kendi suçlarınızı, yolsuzluklarınızı örtbas edemezsiniz."

Türkiye Milletvekilliği bir tuzak

Ahmet Türk, hükümetin, "Türkiye Milletvekilliği" adı altında, adil bir siyasi temsil modeli oluşturacağını ileri sürdüğünü ancak seçim barajına dokunmadığını söyledi. Çok masum ve adil bir reform paketi gibi sunulmaya hazırlanan bu değişikliğin, aslında DTP'yi bir sonraki seçimde grup bile kuramayacak hale getirmek için tasarlanan siyasi bir tuzak olduğunu iddia eden
Türk, "Halk iradesinin parlamentoya yansımasının yolu Türkiye Milletvekilliğinden değil, seçim barajının en az yüzde 5'e düşürülmesinden geçmektedir" dedi.

'Başbakan Kürt çocuklardan özür dilemeli'

Türkiye'nin her tarafında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlanırken Hakkari'de bir çocuğun kafasına dipçikle vurularak dövüldüğünü anımsatan Türk, bunun Kürt halkına karşı beslenen kin ve düşmanlığın açık bir ifadesi olduğunu iddia etti. Ahmet Türk, "Bu, Filistinli çocuğun kolunu kıran İsrailli askerin görüntüsünden farklı değildir. 12 Eylül'de bizlerin kafasına vurulan
dipçik darbeleri, şimdi de çocuklarımızın başına indirilmektedir. Davos'ta İsrail Devlet Başkanı'na (Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz) diyen bir Başbakan, kendi ülkesindeki çocukların başına gelenler karşısında üç maymunları oynuyor. Bir kez daha Sayın Başbakan'ı, Kürtlerden ve çocuklardan özür dilemeye çağırıyoruz"diye konuştu.

'Çatışma ortamı duygusal kopuşa yol açar'

Türkiye'nin önünde önemli bir fırsat bulunduğunu ifade eden Türk, şunları söyledi:
"PKK'nın 1 Haziran'a kadar uzattığını açıkladığı eylemsizlik kararı umut verici ve sevindirici bir gelişmedir. Bu, aynı zamanda DTP'nin seçimlerdeki yükselişiyle oluşan ve asla heba edilmemesi gereken önemli bir fırsattır. Türkiye, 1993'te, 1995'te, 1998'de ve 1999-2004 arasında bu tür fırsatları heba etti.
Devlet ve dönemin iktidarları, çözümü değil şiddeti derinleştirdi. Bugün itibariyle artık bu tür seçeneklerin hepsi tüketilmiştir. Geriye denenmemiş tek bir seçenek kalmıştır. O da sivil, demokratik ve barışçıl yöntemdir. Demokratik siyaset, bugün Kürt sorununun çözümü için yegane araç durumundadır.
Seçim sonrası başlattığınız operasyonlar ve baskılar ile halkın iradesini teslim alacağınızı ve bu şekilde çatışmalı ortamı sürdüreceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çatışmalı ortamda ısrar ederseniz, duygusal kopuşa yol açar ve bunun sonucu olarak Kürt'leri kaybedebilirsiniz.

Başbakan'la görüşme talebi

Başbakan Tayyip Erdoğan'a görüşme çağrısında bulunan Türk, sorunların çözümü için konuşulması gerektiğini söyledi. Türk, "Gençlerimizin ölmemesi için, demokrasi ve kalkınma için, ortaya nasıl formüller koyabiliriz? Bunları tartışalım, Meclis'te bir inisiyatif ortaya çıkaralım" dedi. (aa)