Türkiye’nin dünyanın çeşitli müzelerindeki hazinelerini iade mücadelesi yeni bir boyut kazanıyor. Avukatlardan oluşan sivil bir girişim konuyu uluslararası tahkime taşıyor.
Son dönemdeki çalışmaları ile Türk Kültür Bakanlığı yaklaşık 3 bin 700 eserin Türkiye’ye geri dönmesini sağladı. Bu eserler arasında Truva altınları ile Orpheus Mozaiği gibi önemli eserler de bulunuyor. Türkiye başta British Museum’daki Halikarnas Mozolesi olmak üzere diğer varlıkların iadesi için de mücadelesini sürdürüyor. Muğla Barosu önderliğinde 30 avukat bir sivil inisiyatif oluşturarak konuyla ilgili hukuk mücadelesi başlatmaya hazırlanıyor. Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, ocak ayının başında Kültür Bakanlığı ile bu konuda bir toplantı düzenleyerek bir yol haritası hazırlayacaklarını ifade etti.
Gürkan, “Prosedür olarak hata yapmamak için Bakanlık ile bir toplantı gerçekleştireceğiz. Çevre komisyonumuzdaki 7 avukat arkadaş konuyla yakından ilgileniyor” ifadelerini kullanıyor. Avukatların kurduğu sivil toplum inisiyatifi içerisinde yer alan Avukat Remzi Kazmaz, Halikarnas Mozolesi’nin iadesi için İngiliz Hükümeti ve British Museum yetkililerine ihtarname çekeceklerini, ihtarnameden sonuç çıkmazsa konuyla ilgilenen uluslararası tahkime gideceklerini söyledi.
Halikarnas Mozolesi‘nde zorluk
Konuyla ilgili Deutsche Welle Türkçe’ye özel açıklamalar yapan Avukat Remzi Kazmaz, söz konusu süreci şöyle anlatıyor: “Kültür Bakanlığı birçok tarihî ve kültür varlığını geri istedi. Çoğunu da Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi'ne dayanarak geri alıyor. Bunları uluslararası protokollerle, devletlerle centilmenlik anlaşması yaparak alıyor. Ama Halikarnas Mozolesi gibi bazı istediklerimizi alamıyoruz. Devletlerarası huzursuzluk çıkmasın diye de bunların üstüne gidilemiyor. Halikarnas Mozolesi ile ilgili bu durum İngilizler tarafından saptırılıyor. İngilizler mozoleyi Mustafa Reşid Paşa'dan tuğrayla aldık diyor. Ama bu tuğrayı gösteremiyorlar. Biz hem İngiliz hükümetine hem de British Museum yetkililerine bir ihtarname çekeceğiz. Eğer sonuç alamazsak tahkim yoluna gideceğiz. 30 Ocak’ta böyle bir şey düşünüyoruz.”
‘Almanya için de emsal olur'
Bu konuda sivil bir inisiyatif oluşturan avukatlar yola çıktıkları hukuk mücadelesinin sonucundan umutlu. Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, “Sabredersek kültürel varlıkların iadesi ile ilgili başlatılan bu hukuk mücadelesinden başarıyla çıkarız” diyor. Bu aşamada bir karar çıkması diğer ülkelerdeki eserlerin getirilmesi için de emsal oluşturacak. Avukat Remzi Kazmaz, “30 Ocak’tan sonra eğer tahkim bizim haklılığımızı ispat ederse sadece İngiltere'den değil Almanya’dan, Fransa’dan ve birçok ülkeden kültürel varlıkların geriye dönüş yolculuğu başlayacaktır. Biz sözleşmeye imza atan ülkelerle uzlaşı yolu ile bunu çözemezsek kültürel varlıklarla ilgili uluslararası tahkim son noktadır. Tahkim, uluslararası anlamda taraf olan, imzası olan ülkeleri bağlar” diyor. Fakat Kazmaz’ın belirttiğine göre şu aşamada sadece British Museum ile ilgili bir çalışma var. Almanya’daki müzelerle ilgili henüz bir çalışma başlatılmış değil.
‘Yunanlar da ilgileniyor'
Avrupa müzeleri Türkiye’nin bu çalışmalarını yakından izlerken, Türkiye gibi kültürel varlıkları bu müzelerde yer alan diğer ülkelerdeki hukukçular da süreci takip etti.
Avukat Remzi Kazmaz çalışmalarının Yunanlıların, Lübnanlıların, Mısırlıların, Nijeryalıların da ilgisini çektiğini anlatıyor: “Yunanlı avukatlar da beni arıyor. Kimileri ile elektronik posta ile haberleşiyoruz. Onların meğerse bizden daha çok dertleri varmış. British Museum’da onlara ayrılan tarih varlıkları daha fazlaymış. O nedenle onların dertlerini dinledik. Biz böyle bir şey yapınca merak ettiler. Ben şu an onlarla bir işbirliği için temas kurmadım. Önce biz kendimiz yola çıkalım. Eğer bizim bir kazanımımız olursa onlar da bu kararlar üzerinden ilerlemeyi düşünüyor.”