Sağlık

Türkiye’de 4 milyon çocuk ve 17 milyon yetişkin obezite hastası var!

Prof. Dr. Yusuf Alper Sönmez: Erkeklerde obezite yüzde 21, kadınlarda ise bu oran yüzde 41 oranında

16 Mayıs 2019 19:17
Hülya Karabağlı

TBMM Dilekçe Komisyonu Obezite İle Mücadele Yöntemleri ve Cerrahi Uygulamalardaki Malpraktis İddialarının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu’nda Türkiye’de obezlikle durumun tablosu şekillenmeye başladı. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yusuf Alper Sönmez, Türkiye'de 57 milyon erişkin nüfustan 17 milyonunun obezite hastası olduğunu söyledi. Sönmez, "Erişkin nüfusumuzun yüzde 30'u obezite hastası. Erkeklerde obezite yüzde 21, kadınlarda ise bu oran yüzde 41 oranında” dedi.  Genel olarak her üç kişiden birinde kilo fazlası olduğuna dikkat çeken Prof. Sönmez, her doğan 4 çocuktan birinin kilo fazlası veya obeziteye sahip olduğunu görüyoruz” diye konuştu. Sağlık Bakanlığı Ayaktan Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı Hatice Kınık da, Türkiye’de 4 milyonu çocuk,  17 milyon yetişkinin obez olduğunu açıkladı.

Ameliyat olan hastanın tepkisi

Komisyonda obezite ameliyatı olan hastalardan ilginç yaklaşımlarda anlatıldı. Türkiye Diyabet Vakfı Temsilcisi Prof. Dr. İbrahim Şahin, obezite ameliyatından sonra zayıflayan Gaziantepli bir hastayı  örnek verdi ve “Antep’ten gelen bir hastamız ameliyat oldu, zayıfladı, çok güzel oldu ama adam mutsuz. “Ben eskiden çok mutluydum, sosyal bir çevrem vardı, mangal yapıyorduk, yiyorduk, oturuyorduk, şimdi hiçbir şeyden zevk almıyorum.” dedi.

Türkiye Diyabet Vakfı Temsilcisi Prof. Dr. İbrahim Şahin’in komisyondaki konuşmasının ilgili bölümü şöyle:

“Biri anlattı bana. Köydeki tarlasını satıyor, tip 1 diyabetli, 16 yaşındaki zayıf kızını İstanbul’a getiriyor ki ameliyat ettirecek, kurtulacak o diyabetten. Yani biz böyle bunları biliyoruz ama insanlara siz “Diyabeti ben çözüyorum.” diye orada iddiada bulunduğunuzda gerçekten ineğini satıyor, bilmem neyini satıyor.

Özellikle çocuklar biliyorsunuz çok kötü oluyor. Dolayısıyla bunun ad ı diyabet cerrahisi değil, bariatrik ya da obezite cerrahisi. Bunun kontroendikasyonları var yine 40’ın üzerinde olsa bile. Örneğin işte depresyonu varsa, yeme bozukluğu varsa, psikiyatrik bozuklukları varsa ve diyelim ki emilim problemleri olan bir kişiyse çünkü yaptığımız ameliyatların ciddi bir şekilde. Gerçekten çok iyi olan hastalarımız var.

Bir tanesi geldi mesela, “Kocam beni boşayacak, mutlaka beni ameliyat ettirin.” dedi. Neyse ettirdik. Zayıflamaya başladı. “Sen ne yapacaksın?” dedim. “Şimdi ben kocamı boşayacağım.” dedi.

Öyle şeyler var ama şöyle şeyler de var. Antep’ten gelen bir hastamız ameliyat oldu, zayıfladı, çok güzel oldu ama adam mutsuz. “Ben eskiden çok mutluydum, sosyal bir çevrem vardı, mangal yapıyorduk, yiyorduk, oturuyorduk, şimdi hiçbir şeyden zevk almıyorum.” dedi. Gerçekten başka zevkleri de azalıyor, depresyon veya başka şeyler yapabiliyor. Tekrar geri düzeltildi onun şeyi, baypastı, geri… Yani çok boyutu var bu işin. Onu söylemek için anlattım bu örnekleri. Sonuç olarak, yaygın olarak yapılıyor. Gerçekten deneyimli, iyi cerrahlarımız var."