Dr. Genceli, adını "Meridianiite" koyduğu ve formülü "MgSO4·11H2O" olan ve International Mineral Association'dan (IMA) onay alarak literatüre giren mineralin hikayesini şöyle anlattı:
"2005 yılında, MgSO4'ün (Magnezyum sülfat) düşük sıcaklıktaki molekül yapısı 'MgSO4·11H2O'nun bilimsel literatürde hatalı kayıtlı olduğunu bulmuştum. Molekülün mineral olduğunun ispatı için dünya üzerinde herhangi bir yerde doğal olarak oluştuğunun kanıtlanması gerekiyordu. Yaptığım araştırmada bunun Antartika buzulunda olabileceğini düşündüm. 2007 yılı Ocak ayında Japonya'ya gittim, orada Antartika buzulunda ve Hokkaido Adası-Saroma Gölü'ndeki deniz tuzunda bu minerali buldum."
Japonya'dan Hollanda'ya dönünce IMA'ya buluşa ilişkin bir teklif götürdüğünü anlatan Dr. Genceli, aynı zamanda NASA için çalışan Prof. Dr. Ron Peterson adlı araştırmacının da Kanada'nın kuzeyinde bir ağacın gövdesinde minerali bulduğunu öğrendiğini ve uzun görüşmeler sonucunda buluşun her ikisinin adına kayıt altına alındığını anlattı.
İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyelerinden merhum Prof. Dr. Osman Feyzi Genceli'nin kızı olan Dr. Elif Genceli, çocukluğundan beri hep araştırmaya özendirilerek büyütüldüğünü, konu üzerinde uzun süre ve sabırla çalıştığını dile getirdi.
Küçüklüğünden beri en büyük hayalinin akademisyen olmak olduğunu söyleyen Dr. Genceli, çalışmasında molekülü önce laboratuvarında sentezleyip sonra da Antartika buzulunda bulduğunu ifade etti.
Bu arada, kimya mühendisliği eğitimi alan, kristalizasyon ve ayırma teknolojileri alanında çalışmaları olan Dr. Genceli, bir minerolog olmamasına karşın NASA'nın bilim adamları ve güçlü olanaklarına karşı eş zamanlı yaptığı bu çalışmayla literatüre girerek, başarısının değerini bir kat daha artırdı.
Öte yandan Elif Genceli, doktor unvanını bu yılın Ocak ayında Hollanda Delft Teknik Üniversitesi'nden kendisine verilen üstün başarı ve onur derecesi (Cum-Laude) ile alırken, halen aynı üniversitede doktora sonrası çalışmasını sürdürüyor.