Adana Olgunlaşma Enstitüsü, eğitim dönemlerinde, Osmanlı'dan bugüne kadar zengin çeşitliliğe sahip minyatür, hat sanatı, motif, desen, giysi, iğne ve boncuk oyasından oluşan ürünleri, davet edildikleri ülkelerde defile ve sergilerle tanıtarak, ülke ve yöre turizmine katkıda bulunuyor.
Enstitü Müdürü İkbal kalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencileri meslek sahibi yapmanın yanı sıra, "kent ve ülkenin marka kurumu olma yolunda" kararlı adımlarla ilerlediklerini söyledi.
1972-1973 eğitim ve öğretim yılında hizmete giren enstitüde, kültürel değerleri koruyup gelecek kuşaklara aktarmaya çalışırken, bunları uluslararası platforma taşıdıklarını belirten Kalın, aynı zamanda ilgili sektörlerle işbirliği içerisinde yeni bilgi ve teknolojileri kullanıp kendilerini sürekli yenilediklerini ifade etti.
Kalın, "en önemli yatırımın insana yapılan yatırım olduğu" bilinciyle, öğrenci merkezli eğitim vererek alanında yeterli bilgi ve beceriye sahip, değişen koşullara uyum sağlayabilen, kendine güvenen, başarılı ve girişimci bireyler yetiştirmeyi ilke edindiklerini belirterek, "Aynı zamanda serbest piyasa koşullarında rekabet edebilmek amacıyla sıfır hata bilinci ve araştırma geliştirme destekli ürün çalışmalarımızla, toplumun istek ve ihtiyaçlarına cevap verecek farklı ve kaliteli ürünler sunuyoruz" dedi.
Üretim ve eğitim hizmetinde her zaman kaliteyi ön planda tutmalarının meyvesini fazlasıyla aldıklarını anlatan Kalın, şöyle konuştu:
"Cilt bakımı, kuaförlük, ev yönetimi, beslenme ve tasarımın yanı sıra giyim, hazır giyim, nakış, resim, el sanatları gibi kurslarımız, her yaş grubundan ilgi görüyor. Farklı eğitim dönemlerinde gerek öğretmenler ve gerekse öğrencilerimiz tarafından üretilen Osmanlı'dan bugüne kadar zengin çeşitliliğe sahip minyatür, hat sanatı, motif, desen, giysi, iğne ve boncuk oyasından oluşan ürünlerimizi, Türkiye'deki farklı kentlerin yanı sıra, uluslararası düzeyde de tanıtmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar KKTC başta olmak üzere Kazakistan, Almanya, İtalya ve İngiltere'de ürünlerimizin defile ve sergisini yaptık. Seyahat ettiğimiz ülkelerde ürünlerimizden etkilenip Türkiye'yi ziyaret etmek isteyenler oluyor. Bu kişiler, ülkemizdeki zengin kültürü daha yakından tanımak istediklerini söylüyor. Önümüzdeki günlerde, benzer etkinlik yapmak üzere Cezayir'den de davet aldık. Böylece, hem ülkemiz, hem de yöremizin tanıtımını yaparak bir anlamda amatör ruhla Türk turizmine katkıda bulunmuş oluyoruz."
Kalın, el sanatlarının, bütün halk sanatı gibi bir ulusun kültürel kişiliğini yansıtan en önemli belge olması nedeniyle, farklı ülkelerde kolayca ilgi gördüğünü de söyledi.
Farklı uygarlıkların yaşadığı Anadolu'daki kültür zenginliği tanıtımının yapıldığı ülke sayısını artırmaya yönelik çabalarının süreceğini belirten Kalın, "düşleri gerçeğe, yeteneği mesleğe dönüştüren kurum" sloganıyla emin adımlarla ilerlemeye devam edeceklerini kaydetti.