Radikal yazarı Can Gürses, TÜBİTAK’ın çevirdiği “Bilim bize ne anlatıyor” kitabında birçok cümlenin yanlış çevirdiğini yazdı. Gürses yazısında, çevirilerden karşılıklarıyla birlikte birçok örnek verirken “Bilimsel bir eseri aslına uygun biçimde yansıtmamak, tahrif etmek, kendi amacına uygun olarak değiştirmek... Hepsi birer suç” dedi.
Can Gürses’in Radikal’de “TÜBİTAK'a şifreli bir sorum var” başlığıyla yayımlanan (28 Temmuz 2014) yazısı şöyle:
TÜBİTAK'a şifreli bir sorum var
Radikal ve Cumhuriyet Bilim Teknik...
Yayıncılığın zıt uçlarında bir gazete ve dergi...
Şanslıyım ki ikisinde de yazdım...
Biri tamamen dijital ortamda, artık basılı hali olmayacak diğeri ise tamamen basılı formatta ve dijital hali hiç olmadı...
Paralel evrenler gibiler !..
Mevzu, Orhan Bursalı’nın Cumhuriyet Bilim Teknik’in bir önceki haftaki sayısındaki köşesinde bahsettiği, TÜBİTAK’ın çocuklar için yayınladığı bir bilim kitabında geçen ifadeler...
TÜBİTAK’ın Popüler Bilim Kitapları Serisi’nde yayınlanan “Bilim Bize Ne Anlatıyor?” adlı kitaptan bahsediyorum... İngilizce aslından çevirisinde karşılaşılan çarpıklıklardan bazı örnekler şöyle **:
SAYFA 11: İngilizce kitaptaki “ … biz bir tür hayvanız. Özellikle, bir tür maymunuz” cümlesi Türkçe çeviride “… bizim hayvanlardan pek de bir üstünlüğümüz yok. Hatta insanın bir tür maymundan geldiği ileri sürülüyor” cümlesine dönüşmüş.
SAYFA 79: Sayfanın değişik yerlerinde İngilizce kitapta olmayan “Evrim teorisine göre” eklemesi yapılmış. İngilizce kitaptaki “1859’da Darwin fikirlerini Türlerin Kökeni adlı çığır açıcı (ground-breaking) bir kitapta yayımladı” cümlesi Türkçe çeviride ”1859’da Darwin fikirlerini Türlerin Kökeni adlı çok tartışmalara sebep olan bir kitapta yayınladı" cümlesine dönüşmüş.
Yine aynı sayfada İngilizce kitaptaki “İnsanlar bugün hala evrim üzerine tartışıyor, fakat evrim, genlerin nasıl çalıştığı gibi yeni keşiflerle sürekli destekleniyor” cümlesi Türkçe çeviride “İnsanlar günümüzde hala evrimin doğru olup olmadığını tartışıyorlar. Evrimi destekleyen hiç bir ara form bulunamamasına, öte taraftan da evrimi destekleyen keşifler yapılmış olmasına bakılınca, evrimin daha uzun süre tartışma konusu olacağını söyleyebiliriz” cümlelerine dönüşmüş.
Daha saymakla bitmez...
Bilimsel bir eseri aslına uygun biçimde yansıtmamak, tahrif etmek, kendi amacına uygun olarak değiştirmek...
Hepsi birer suç.
Dahası bu popüler bilim kitaplarının okuyucuları çoğunlukla çocuklar ve gençler...
2008’de İngiltere Kilisesi bile zamanında göstermiş olduğu sert tepki için 200. doğum gününde Darwin’den özür dilemişken, bizim bilim öğrenmek isteyen gençlerimizle derdimiz ne acaba?!
Yahu zaten milletçe koskoca Evrim Kuramı’nı “maymundan gelme” kavramına indirgemişiz... Eyvallah!..
Ara formlara dair dünya kadar fosil örneği mevcutken biz hala bulunamayan örneklere takılıp büyük resmi görmezden gelmeyi tercih etmişiz. Ona da eyvallah!..
Fakat mevzunun aslı nedir diye Türkçe kaynak arayan gençlerin önünü yalan yanlış tercümelerle kesmenin amacı nedir?
İşin kısası aklıma gelen soruyu en özet şekliyle sorayım... ama madem konu TÜBİTAK, sorumu şifreli sorayım. Ne olur ne olmaz...
“Amerikanyum aktinyum iyot nitrojen neon terbiyum iyot tantal potasyum?!”
TÜBİTAK’ın yetenekli kriptoloji uzmanları mevzuyu iki dakikada çözeceklerdir eminim. Çözdükten sonra üzerinde iki dakika da düşünülsün isterim.
Bu şifreyi farklı kombinasyonlarla da çıkarmak, başka dünya kadar formatta yazmak mümkündü.
Ancak ne şekilde yazarsan yaz içeriği değişir miydi?
Değişmezdi...
Bilimsel gerçeklerde biraz böyle arkadaşım.
Nasıl yazarsak yazalım, nasıl yansıtmaya çalışırsak çalışalım. Onlara bir şey olduğu yok inan!
Bir yere kaçtıkları da yok... Bizim çırpınmamızdan bağımsız şekilde yerlerinde duruyorlar!
Gidip avucuna alan gücün sahibi oluyor, görmezlikten gelen de karanlığın için kaybolup gidiyor.
İletişim için: https://twitter.com/canitti ; bulacağınıza eminim ama şifrede takılanlar sormaktan çekinmesin...
** İlgili tahrifatların tamamını burada bulabilirsiniz: (http://orhanbursali.blogspot.com.tr/2014/07/bilim-degil-filim-tubitakn-cocuklar.html?m=1)