Yaşam

TTB: Güvenilir kimliğimize zarar vermek için yayın yapılıyor

TTB: TTB de hekimlerin 'önce de hekim sonra da hekim' olarak davranmalarını ve bazılarının değil herkesin hekimi olunması gerektiğini bilir ve buna uygun davranmaya çalışır

16 Eylül 2013 22:19

Hülya Karabağlı/ ANKARA

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, yazılı bir açıklama yaparak, “Hekimlik değerleri medya ve Emniyet’in hedefinde” dedi. TTB’nin güvenilir kimliğine zarar vermek için medya guruplarının adı verilerek  yapılan haberlere dikkat çekildi.

Açıklama şöyle:

 

Türkiye, Yeni Şafak, Star ve Bugün

 

13 Eylül 2013 gününden başlayarak Türkiye, Yeni Şafak, Star, Bugün gibi medya organlarında, organize görüntülü “Tabip Edebiyatı” “Gezi Suskunluğu” “Türk Tabipleri Birliği’nin gezi yalanı” gibi başlıklarla arka arkaya yayınlar yapılmaktadır. “Haber” adı verilen bu yayınlar Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Emniyet Genel Müdürlüğü’ne cevabi bir yazısının “servis edilmesi” üzerine başlatılmıştır. Bu gelişmeler üzerine Birliğimizce bilgi kirliliğinin önlenmesi için Kamuoyunun aydınlatılması, ilgili yazışmaların paylaşılması gerekli görülmüştür.

Bu “haberlerde” gezi olayları sırasında 12 kişinin gözünü kaybettiği iddiaları üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün araştırma yaptığı ve üç kişiyi tespit ettiği, diğerlerinin kim olduğunu TTB’ne sorduğu, TTB’nin bu bilgileri vermediğine taraflı başlıklarla değinilmektedir.

Yayınların içeriğinde hastaların bilgilerinin kimlik bilgilerinden arındırılmış olarak toplandığı; hastaların ayrımsız sağlık hizmeti alabilme hakkının korunması, kişisel sağlık bilgilerinin gizli tutulabilmesi ve hekimlerin sır saklama yükümlülüğünün korunması gerekçeleriyle TTB’nin bu bilgileri emniyete veremeyeceğini bildirdiği yazılmıştır. Ancak haber başlıkları ile TTB’nin bu tutumunun içinin boş, dayanaksız, değersiz gösterilmek istendiği görülmektedir.

Elbette anlıyoruz, ülkemizin hekimleri ve onların üyesi olduğu TTB, önce insanların canı sağlığı demiş, ilk yardım hizmetlerini verirken bu amaçla onların bilgilerinin gizliliğini titizlikle korumaya çalışmıştır. Bu durum hükümetin, “yandaş” olarak adlandırılan basının hoşuna gitmemektedir. TTB’nin toplumsal olaylarda yaralanan, zarar gören insanlarla ilgili verdiği tarafsız ve güvenilir bilgiler, yaptığı açıklamalar ulusal ve uluslararası pek çok kişi ve kuruluş tarafından önemsenmektedir. Bu güvenilir kimliğe zarar vermek amacıyla söz konusu “haber” adı altındaki yayınların yapıldığını, yaptırıldığını da anlıyoruz.

TTB de hekimlerin "önce de hekim sonra da hekim" olarak davranmalarını ve bazılarının değil herkesin hekimi olunması gerektiğini bilir ve buna uygun davranmaya çalışır. Bu nedenledir ki Dünya Tabipler Birliği ve onun üyesi olan milyonlarca hekim, gezi olaylarında hekimlerimizin, Türk Tabipleri Birliği’nin tutumunu, çabalarını desteklemiş, bizim çabalarımızla gurur duyduklarını açıklamışlardır.