Yaşam

'Travma hakkında açık konuşulmalı'

Avrupalılar Paris saldırılarının kurbanlarını anarken, Parisliler korkuları ve kötü anıları ile başa çıkmaya çalışıyor. Psikologlar, travmayla mücadele konusunda açık olunması, duyguların bastırılmaması çağrısı yapıyor.

16 Kasım 2015 19:30


Bataclan konser salonu yakınlarında yaşayan Fransız bir oyuncu, "Olanlar bizi birebir etkiliyor" diyor. Oyuncu sözlerini, "Teröristler bizim yaşamımızı tam ortadan vurdu, her birimiz şu anda ölmüş olabilirdik" şeklinde sürdürüyor.

Çok sayıda Fransız, saldırıların ardından kendisini yalnız ve çaresiz hissediyor. Konser salonundaki katliamdan sağ kurtulmayı başaran kurbanlardan biri duygularını basın mensuplarına, "İnsanın kendisini ne kadar çaresiz hissettiğini bilemezsiniz. Bir silahım olsaydı, orada oturup ölümü beklemek yerine silaha sarılırdım" sözleriyle anlatıyor.

Bir diğer Parisli ise teröristlerin hedef aldığı cafeden saldırıdan kısa bir süre önce ayrılmış; "Sık sık gittiğin yerler. Şimdi buraya çiçek bırakmak için geliyoruz... Bu çok korkutucu" diyor.

İkincil travma

İsrailli Gal Paris'te yaşıyor, ancak saldırıların olduğu sırada kentte değilmiş. Gal DW'ye, "Çok korktum. Bir İsrailli olarak bu tür felaketlerin insanda travma etkisi yaratabileceğini biliyorum; hele ki birebir içindeyseniz" şeklinde konuştu.

Travma uzmanı Jan İlhan Kızılhan da bunu doğruluyor. "Biz bunu ikincil travma olarak adlandırıyoruz" diyen Kızılhan, "Hatta biri bu tür negatif olayları sadece anlatırsa bile travma yaşayabilir, kendisinin birebir olayı yaşamamış olmasından bağımsız olarak" şeklinde konuşuyor. Baden-Württemberg'de bulunan Villingen-Schwenningen Yüksekokulu'ndan psikolog Jan Kızılhan, "Biri bu görüntüleri televizyonda gördüğünde dahi patalojik düzeyde korku yaşayabilir. Buna bağlı olarak sosyal sorunlar ortaya çıkabilir, mesela işe gitmekten korkabilir, iletişim zorlukları çekebilir ve ilişkilerinde çıkmazlar yaşayabilir" diyor.

Peki, terör saldırıları sonrası ortaya çıkan ulusal travmalarla nasıl başa çıkmak gerek? Psikolog Kızılhan, "Terör kolektif bir hedef güttüğü için, travma çalışmaları da toplamsal bazda yapılmalı" diyor. Uzmana göre, Batılı demokrasiler hedef alınıyorsa, tehdit duygusunun üstesinden gelmenin en iyi yolu dayanışma içinde hareket etmek.

"Duyguları bastırmamak gerekiyor"

Yani dayanışma içinde olmak ve travma hakkında açık açık konuşmak en önemlisi. Kızılhan'a göre, ilk etapta bu tür bir terörün var olduğunun bilincine varmak gerekiyor. Ardından ise hem yetişkinler hem de çocuklara, Müslümanların terörist olmadığının, kendisine 'İslam Devleti' adı veren bir örgütün bu saldırıların arkasında olduğunun anlatılması şart.

Filistin, İsrail ve Irak gibi çatışma bölgelerinde çalışmalarda bulunmuş olan Kızılhan, insanlara travmatik olaylar hakkında açık açık konuşmalarını tavsiye ediyor. Bunun toplumsal tartışmaların da bir parçası olması gerektiğini belirten uzman, bu konuların gündeme gelmesini engellemenin doğru olmadığını söylüyor. Psikolog, felaketlerin ardından hiç kimsenin duygularını bastırmaması gerektiğini vurguluyor. "İnsan düşüncelerini, korkularını, endişelerini serbestçe dile getiremez, bir tabuya dönüştürürse bunun psikolojik açıdan hiçbir faydası olmaz. Bir toplumun iyileşme sürecinde de bunun hiçbir yardımı dokunmaz" diyor.

İsrailli Gal ve arkadaşları, hep dürüst, açık olmaya ve Paris'teki olaylar hakkında düşüncelerini birbirleriyle paylaşmaya çalışmışlar. Gal, "Herhalde biraz da yabancı olduğum için arkadaşlarıma bunun salt Fransa'nın sorunu olmadığını anlatmaya çalıştım. Dünya genelinde çok sayıda insan bu tür travmalarla mücadele etmek zorunda" şeklinde konuşuyor.

Normal hayata dönüş

Psikolog Kızılhan'a göre, bu tür siyasi konular sadece yetişkinlerin meselesi olmamalı. Kızılhan, "Çocuklarımızla da bu konular hakkında açık açık konuşmalıyız. Medya, okul ve üniversiteler uluslararası terörizm konusunda bu yeni ortaya çıkan duruma hazırlıklı olmalı" diyor.

Uzmana göre, bu tür bir saldırının ardından gündelik normal yaşama dönmek en önemlisi. Kızılhan, "Dışarı çıkmalı, eğlenmeli ve mutlu olmalıyız. Daha önce bize keyif veren ne varsa yeniden yapmalıyız. Bu hem çocuklar hem de yetişkinler için geçerli. Ayrıca insanları travma ve bunun psikolojik sonuçları hakkında bilgilendirmeliyiz. Daha sonra da bu sorunun üstesinden gelebilmeleri için yardımcı olmalıyız" sözleriyle tavsiyelerde bulunuyor.

Zira uzmana göre, normal hayatımıza geri dönmeyi başaramazsak terör kazanmış olur. "Bu da neticede teröristlerin istediği şey, değil mi?" diyor Kızılhan.