Kültür Bakanlığı, kâr eden DÖSİM’i ihaleye çıkarıyor. 20 bin kişiye iş imkânı sağlayan mağazalarda Türk el sanatlarının yerini Çin işleri alacak.
Üç bin ustanın kapıya konulması anlamına gelen bu ihale Topkapı Sarayı gibi müzelerde bulunan mağazalarda Çin malları satılmasının yolunu açıyor . Akşam'ın haberine göre Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Döner Sermaye İşletmesi DÖSİM’i özelleştirmeye açması gürültü kopardı. Aralarında Topkapı Sarayı’nın da bulunduğu çok sayıda sarayın DÖSİM mağazaları ocak ayından sonra özel sektöre teslim edilecek. Ancak şartnameye, 3 bin unutulmuş el sanatı ustasını koruyucu bir maddenin konulmaması ve ağustos ayında çıkan bir genelge ile yabancıların da ihaleye girme hakkı bulunması tartışma yarattı. Sanatçılar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bir mektup yazarak olayı protesto ederken, mağazalara Çin ürünlerinin girme ihtimali de soru işaretlerine neden oldu. Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanan şartnamede ocak ayı sonunda ihaleye çıkılacağı duyuruldu. Şartnamede Kültür Bakanlığı’nın kâr getiren kurumu olan DÖSİM’in mağazalarını alan firma ile “hasılat paylaşımı” yönteminin izleneceği ilan edildi. 2005 yılında sadece 800 milyar gelir getiren DÖSİM’in geçtiğimiz yıl cirosu 4.5 trilyon liraya yükseldi. Bu ciro nedeniyle “hasılat paylaşımı” yöntemi soru işaretlerine neden oldu. DÖSİM, 3 bin el sanatı ustasıyla birlkte yaklaşık 20 bin insana iş imkanı sağlıyor.
İhalesiz verildi
Şartnamede geleneksel el sanatları için kısa bir bölüm ayrılırken “Kahve projesi” ve “Türk lokumu projesi” için geniş yer ayrıldı. Ancak şartnamede, geleneksel el ürünlerinin Çin mallarına karşı koruma altına alınmaması ustaları kızdırdı. Sayıları hızla tükenen hat, tezhip, çini, dokuma gibi geleneksel işlerde usta 3 bin sanatçı, çareyi Gül’e bir mektup göndermekte buldu. Mektupta, “Ucuz ve niteliksiz Uzakdoğu ürünlerinin baskısı altında olduğumuz yetmiyormuş gibi bir de devletimizin bize bakan şefkatli yüzü olan DÖSİM de Geleneksel Türk El Sanatları ürün alımlarını durdurdu” ifadesini kullandı. Mektupta Ayasofya Camii’nin içindeki DÖSİM mağazasının ihalesiz ve duyurusuz bir şekilde Kabaş Firması’na verildiği ve mağazada artık Hıristiyan figürleri satılmaya başlandığı da iddia edildi.
Hasılat muamması
Bakanlığın siparişlerini bile almadığını ve ödemelerini özelleştirme projesi nedeniyle kasıtlı geciktirdiğini savunan sanatçılar, “DÖSİM el sanatlarını destekleyerek yaşatacak tek devlet kurumu. Üstelik kurum zarar değil kâr etmektedir” yorumu yaptılar. Sanatçılar, DÖSİM’in kazandığı tüm geliri zaten Kültür Bakanlığı’na verdiğini belirterek, “Neden taşerona hasılat payı verildiği ise muammadır” şikâyetinde bulundular.
İste taşeronlara emanet saraylar
DÖSİM’in saraylar ve ören yerleri dahil toplam 49 mağazası taşerona teslim edilecek. İşte bunlardan en ünlüleri: İstanbul: Topkapı Sarayı, Kariye Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi, Büyük Saray Mozaikleri, Arkeoloji Müzesi, Galata Mevlevihanesi Müzesi. Nevşehir Göreme Açık Hava Müzesi. Hacıbektaş Müzesi, Konya Mevlana Müzesi, İzmir Efes Müzesi, Antalya Arkeloji Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Cumhuriyet Müzesi, Etnografya Müzesi, Antalya Noel Baba Müzesi. Ihlara Vadisi örenyeri, Antalya Aspendos örenyeri, Perge Örenyeri, Olimpos Örenyeri, Myra Örenyeri, Pamukkale Örenyeri, Çanakkale Troia Örenyeri, İzmir Bergama Akropol Örenyeri, Mersin Cennet-Cehennem Örenyeri.
'Bizim izin vermediğimiz ürünler satılamayacak'
ÇANKAYA Köşkü’ne ulaşan iddialarla ilgili sorularımızı yanıtlayan DÖSİM Genel Müdürü Tolga Tüylüoğlu, “Hasılat paylaşımı bir kiralama ve özelleştirme değil. Blok olarak vereceğiz ama kapsam henüz bitmedi. El sanatlarını bitirecek birşey yok. Ancak müze mağazacılığımız rezalet. Yurtdışındaki müzeleri görüyorsunuz. Bizimkiler niye öyle olmasın. Bu tamamen özel sektörün işi” dedi. Tüylüoğlu, “Çin mallarının girmesini nasıl engelleyeceksiniz?” sorusunu, “Firma bize bir iş programı verecek. Ürün alımı anlamında da, yayıncılık anlamında da. Bir ürün programı oluşturacak. Onaylamadığımız hiçbir şeyi satamaz” diye yanıtladı. Köşk’e gönderilen mektuptaki Kabaş firmasıyla ilgili iddialarla ise Tüylüoğlu, “Kabaş’a verildiği doğru değil. Seviyesiz iftira düzeyinde şeyler yazıldı” dedi. Tüylüoğlu, satışın sanıldığı gibi üreticileri de mağdur etmeyeceğini sözlerine ekledi.