Politika

'Topbaş, şirketlerden borç istedi'

Bekaroğlu, Topbaş'ın çok uluslu şirketlerin temsilcilerinden borç istediğini ve iştirakleri rehin olarak gösterdiğini ileri sürdü.

10 Mart 2009 02:00
Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mehmet Bekaroğlu, Topbaş'ın çok uluslu şirketlerin temsilcilerinden borç istediğini ve iştirakleri rehin olarak gösterdiğini ileri sürdü.


Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Bekaroğlu, ''İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin denetlenmemesinin sebebi, içinde CHP'nin ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun da bulunduğu, Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin, Sayıştay Yasası'nda yapılan değişikliği komisyonda kilitlemesidir'' dedi.

Bekaroğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği toplantıda, 29 Mart yerel seçimleriyle ilgili seçim beyannamesini basınla paylaştı.

CHP ve AKP'nin, toplumu; muhafazakar ve mütedeyyin, modern ve laik diye ikiye böldüğünü ileri süren Bekaroğlu, ''AKP ve CHP, seçmeni birbirleriyle korkutarak oy almaya çalışıyorlar'' görüşünü savundu.

Bu anlayışa bir de yolsuzluk söylentilerinin eklendiğini ifade eden Bekaroğlu, özellikle CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, geldiği günden beri çantasında yolsuzluk dosyaları olduğunu söylediğini ama bir tanesini ortaya çıkarmadığını kaydetti.

Bekaroğlu, AKP'nin ise ''bizde de dosyalar var'' diyerek seçimi götürmeye çalıştığını ifade ederek, ''Biz, kimlikler ve yaşam tarzları üzerinden siyaset yapılmasına karşı çıkıyoruz. Bize göre seçimler, yolsuzluk dosyaları ve gerçek dışı projelerin havada uçuştuğu süreçler değildir'' diye konuştu.

Şu ana kadar İstanbul'da gerçekleştirilen uygulamaların ve projelerin halka sorulmadan yapıldığını ileri süren Bekaroğlu, belediyecilik anlayışlarının katılımcılık, şeffaflık ve denetlenebilirlik üzerine kurulduğunu anlattı.

İştiraklerin özelleştirilmesi

29 Mart seçimlerde, yerel yönetimlerin ellerindeki varlıkların ve hizmetlerin satılıp satılmayacağının oylanacağını iddia eden Mehmet Bekaroğlu, Kadir Topbaş'ın ileride belediye iştiraklerini özelleştireceğini açıkladığını, Büyükşehir Belediyesinin elindeki İSKİ, İGDAŞ, İSTON, KİPTAŞ ve İSFALT'ın satılması için hazırlıkların yapıldığını iddia etti.

Bekaroğlu, Topbaş'ın çok uluslu şirketlerin temsilcilerinden borç istediğini ve iştirakleri rehin olarak gösterdiğini ileri sürdü.

Kendi belediyecilik anlayışlarında, belediye hizmetlerinden kar edilmesinin olmadığını belirten Bekaroğlu, sosyal belediyecilik anlayışlarının sadaka belediyeciliği olmadığını ifade ederek, belediye hizmetlerini, maliyetine halka ulaştıracaklarını, zayıf kalmış toplum kesimlerinin destekleyeceklerini anlattı.

Belediye iştiraklerinin bütçesinin Sayıştay tarafından denetlenemediğini ileri süren Bekaroğlu, şunları kaydetti:

''CHP'nin bu konuda hiçbir şey söylemeye hakkı yoktur. Şu anda İBB'nin denetlenememesinin sebebi, CHP'nin, içinde Sayın Kılıçdaoğlu'nun da bulunduğu Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin, Sayıştay Yasası'nda yapılan değişikliği komisyonda kilitlemesidir. Belediyelerin denetlenmesiyle ilgili çıkarılan yasa gereği, Sayıştay Yasası'nın da değiştirilmesi, bu yasaya uyarlanması gerekiyor. Bu yasa, teklif olarak Plan ve Bütçe Komisyonu'na gelmiştir ama AK Parti bir şark kurnazlığı yaparak Sayıştay üyelerinin seçiminin de Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılmasını öngören bir madde eklemiştir. CHP, bu maddeyi engellemek için yasanın bütününü kilitlemiştir ve 2 seneden beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyelere Sayıştay denetimi yapılamamaktadır. Bunların sorumlusu CHP ve AK Parti'dir.''

Belediye iştiraklerinin Sayıştayca denetiminin mümkün olmadığını dile getiren Bekaroğlu, ''Bugün maalesef iştirakler bütünüyle denetimin dışındadır. İhaleleri ihale kanununa tabi değildir. Bunların İBB bütçesinin bir misli bütçesi vardır. Bütçeleri nerede nasıl harcanıyor bilmiyoruz'' diye konuştu.

Mehmet Bekaroğlu, belediye başkanı olduğu takdirde kendisini denetleteceğini ve bilgileri halka sunacağını ifade etti.

Proje açıklamayacağını, yönetiminin genel ilkeleri açıkladığını anımsatan Bekaroğlu, seçildiğinde İstanbul'daki uzman ve teknokratlarla birlikte çalışacağını kaydetti.

Suyun özelleştirilmesinin de en büyük tehlike olduğunu, Dünya Su Forumu'nun suyu paketlemek, satmak için yapıldığını iddia eden Bekaroğlu, forumu protesto edeceklerini bildirdi.