Gezi davasından tutuklanan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın hukuki delillerden yoksun bir şekilde tutsak edildiğini söyleyen TMMOB Ankara, "FETÖ mensubu emniyet görevlileri tarafından hukuksuz bir biçimde elde edildiği yargı kararlarıyla kesinleşmiş olan delillerin, FETÖ firarisi bir savcı eliyle yeniden kıymetlendirilmesi sonucunda, AKP milletvekili aday adayı olmuş bir hakim kararıyla arkadaşlarımız 500 gündür tutsak. AKP, bu davayı siyasi bir amaçla kullanmaktadır" dedi.
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu yöneticileri; TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın Gezi Parkı davasından tutukluluklarının 500'üncü gününde basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, "Milyonlarca yurttaşın, toplumun ortak değeri olan Gezi Parkı betonlaşmasın diye, İstanbul kentinin merkezindeki en önemli deprem toplanma alanı yapılaşmaya açılmasın diye yürüttüğü mücadelenin sözcüsü olmak suç değildir" denildi.
ANKA’nın haberine göre, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyit Ali Korkmaz yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti:
"Ülkemizin her bölgesinden, her yöresinden yurttaşlarımızın itirazlarını, taleplerini haykırdığı; ülke tarihinin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Gezi Direnişi’ne suç isnat etmek, onurlu direnişimizi lekelemek amacıyla iktidarın güdümündeki yargı mensupları tarafından verilen hukuksuz tutuklama kararının üzerinden 500 gün geçti. TMMOB Yönetim Kurulu Üyemiz Mücella Yapıcı, Şehir Plancıları Odamızın Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da aralarında bulunduğu arkadaşlarımız ve Osman Kavala herhangi bir hukuki gerekçe, delil sunulmadan cezaevinde tutulmaya devam etmektedir. FETÖ mensubu emniyet görevlileri tarafından hukuksuz bir biçimde elde edildiği yargı kararlarıyla kesinleşmiş olan delillerin, FETÖ firarisi bir savcı eliyle yeniden kıymetlendirilmesi sonucunda, AKP Milletvekili aday adayı olmuş bir hakim kararıyla arkadaşlarımız 500 gündür tutsak.
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI- 55 soruda Gezi davası: Osman Kavala altı yıl, diğer sanıklar 500 gündür cezaevinde
"Gezi Direnişi, milyonlarca yurttaşın haykırdığı toplumsal olaydır"
Gezi Direnişi, doğal alanlarımız, parklarımız, meydanlarımız betona boğulmasın; kıyılarımız, ormanlarımız, meralarımız ranta kurban edilmesin diye; sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarında hep birlikte, barış içinde yaşayabilelim diye milyonlarca yurttaşın haykırdığı toplumsal bir olaydır. TMMOB ve bağlı odaların en temel amaçlarından biri, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanarak kamusal alanları savunmaktır. Bu kapsamda, milyonlarca yurttaşın, toplumun ortak değeri olan Gezi Parkı betonlaşmasın diye, İstanbul kentinin merkezindeki en önemli deprem toplanma alanı yapılaşmaya açılmasın diye yürüttüğü mücadelenin sözcüsü olmak suç değildir.
"Özgürlüklerine kavuşmaları için mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek"
Gezi Direnişi sonrasında, ortak kamusal alanlara dair oluşan farkındalık ve sahiplenme, bugün Akbelen’de, Dikmece’de yeşermeye devam ediyor. Gezi’den korkmakta haklılar. Gezi’ye suç bulaştırmaya çalışmakta haklılar. Fakat bu beyhude çabaları karşısında, arkadaşlarımızla yan yana, omuz omuza Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz. Tutsak arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüğüne kavuşmaları için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz."
"Bu nöbetleri AKP'nin oyuncağı olmuş yargıdan adalet beklediğimiz için tutmuyoruz"
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise şunları söyledi:
"Gezi davasından arkadaşlarımız tutuklanalı tam 500 gün oldu. 500 gündür adalet istemimizi dile getirmek için Türkiye'nin bir çok yerinde adalet nöbetleri tutuyoruz. Biz, bu adalet nöbetlerini AKP'den ya da AKP'nin oyuncağı olmuş yargı mensuplarından adalet beklediğimiz için tutmuyoruz. Biz bu nöbetleri, arkadaşlarımızın haklılığına inandığımız için Gezi'de yaratılan değerlere sahip çıktığımız için, bu ülkenin bu gününe ve yarınına sahip çıktığımızı ve mücadele kararlılığımızı göstermek için inatla sürdürüyoruz. AKP'nin ve AKP'nin oyuncaklarından, yandaşlarından, adalet beklenmeyeceğinin en önemli göstergesi seçimlerden sonra yaşananlardır. Merdan Yanardağ'ın tutuklanması, Barış'ın tutuklanması, milletvekili seçilen Can arkadaşımızın milletvekilliğine siyasi kararla izin verilmemesi bunun en açık göstergesidir.
"AKP, bu davayı siyasi bir amaçla kullanmaktadır"
AKP; toplumsal muhalefeti susturmak için, toplumsal muhalefeti sindirmek için, bu ülkede eşitlik isteyen, özgürlük isteyen, insanca bir yaşam isteyen tüm muhalefet örgütlerine sindirmek için bu davayı siyasi bir amaçla kullanmaktadır. Burada AKP'nin hedefi tutukladığı üç arkadaşımız değildir, gezi davasından tutuklananlar değildir; o üç arkadaşımızın nezdinde parkına, doğasına, geleceğine, zenginliklerine, yaşanan her türlü hukuk ihlallerine karşı çıkanlar AKP'nin hedefindedir. Gezi davasında verilen kararlarla susturulmak istenen mesleki deneyimini bu ülkede kalkınması için kullanmaya çalışan ve bu uğurda Türkiye'nin dört bir yanında zor koşullarda çalışan mühendisler, mimarlar, şehir plancılarıdır. Onlar TMMOB'a saldırarak, arkadaşlarımızı tutuklayarak bizleri susturabileceklerini, sindirebileceklerini zannediyorlar ama bilsinler ki arkadaşlarımıza verilen cezalar, TMMOB'a ve bağlı odalarına yaptıkları saldırılar TMMOB mücadele tarihine bir altın nişan olarak geçecektir."