Bilim / Teknoloji

Tiktok’un içerik denetçileri anlatıyor: Her gün pedofili, şiddet, vahşet izliyoruz, hissizleşiyoruz

İzmir’deki ofiste Tiktok içeriklerini denetleyenler psikolojik problemler yaşadıklarını anlatıyor. Çalışma koşullarını iyileştirmek için sendikalı oldular, ancak işverenin itirazıyla karşılaştılar

03 Kasım 2024 23:30
Tuğba Tekerek

*Uyarı: Bu haber rahatsız edici içerik içermektedir.

Ekrandaki adam ağlıyordu. Ölmek istediğini söylüyor, kollarına jilet atıyordu. Zeynep, “O kesme anını net bir şekilde gördüm. Bakmak istemiyordum ama bakmak zorundaydım” diyor.

Zira işi buydu; Tiktok’taki sakıncalı içerikleri denetlemek, gerekiyorsa yayından kaldırmak. Zeynep, canlı yayın açmış, kendisine jilet atan bu adamı izlerken biraz ağladı. Ama fazla vakti yoktu; sırada denetlenmeyi bekleyen onlarca içerik vardı. Önündeki ekranda gerekli kutucuğu işaretledi, sonraki videoya geçti.

İzmir’in en dış çeperinde, Buca Organize Sanayi Bölgesi’nde, asansörü sıkça bozulan bir binada, geceli gündüzlü vardiyalar halinde çalışan 1100 kişiden biri Zeynep. Günde 8-9 saatlik mesaileri boyunca, kulaklıklarını takıp, ekrana kilitlenip birbiri ardına Tiktok’taki rahatsız edici görüntüleri izliyor. Bu içerikler, Ortadoğu’da vahşet görüntülerinden çocuk pornografisine kadar uzanabiliyor.  

Zeynep “İçeriklerin sınırını tahmin bile edemezsiniz” diyor. Bir adamın dışkısını, başka bir adamın ağzına yaptığı video, çalışanların anlattığı örneklerden biri. Kafası kesilen sonra üzerine işenen adam, bir başka örnek. İçeriklerin hepsi böyle değil ama çalışanlardan Can “Her gün penisini açan erkek görüyoruz, her gün mastürbasyon izliyoruz” diyor.

Çalışanlar sadece içerikleri izleyip yayından kaldırmıyor, aynı zamanda kaldırma nedenini de belirtmeleri gerekiyor. Örneğin bir cinayet vakasında işkence olup olmadığının da belirtilmesi gerekiyor. Can, “Kan nereye aktı? Orada yapılan işkence midir, infaz mıdır? Ben nasıl bu kadar dikkatli izleyeyim!” diyor.

Şirket Çin’de, taşeron Kanada’da, çalışan Filipinler’de

Aslında bu insanlar doğrudan Tiktok’un sahibi Bytedance şirketi için çalışmıyor. İmzaladıkları sözleşme Kanada merkezli Telus Digital firmasıyla. Telus Digital, Çinli Bytedance’e dışardan içerik denetimi hizmeti veriyor. İzmir’deki ofiste daha çok Türkçe, Kürtçe ve Azerice içeriklerin denetimi yapılıyor.

Telus Digital, başka pek çok dev firmaya da çağrı merkezi, veri toplama gibi alanlarda hizmet veriyor. Fas’tan Filipinler’e 32 ülkede, 75 bin çalışanı var.

Türkiye’de İzmir ofisinde konuştuğum dört kişi de yaptıkları işten psikolojik olarak olumsuz yönde etkilendiklerini anlattı.

Mehmet, “Bir videoda, bir baba kızını pazarlıyordu. 6-7 yaşındaki kızını... Çok büyük bir boşluğa düşüyorsunuz” diyor. Videoların bazen kendisini “rüyalarına kadar kovaladığını” anlatıyor. Küfür, hakaret içeriklerini denetleyen birimde çalışmış olan Mehmet bu ifadelerin kendisi için normalleştiğini, gündelik hayatta ağzından çıkıverdiğini söylüyor; “Maalesef çok rahat kullanabiliyorum istemsizce. Eşimin ailesinin yanında da…”

Zeynep de en başta kendisini ağlatan videoların şimdi normalleştiğini söylüyor: “Artık bir insanın karşımda yemek yemesi ile kollarına jilet atması arasında bir fark yok. Yemek de yese izleyip denetleyeceğim. Jilet de atsa izleyip denetleyeceğim. Herhangi bir şey hissedemiyorum. Ve bu bence çok kötü bir şey. İnsan olma yetilerimizi kaybediyoruz, robotlaşıyoruz.”

Klinik psikolog Doç. Dr. Ayten Zara, “İnsanlığın en korkunç, zorba, çirkin, cani diyebileceğimiz yönüyle yapılmış içeriklere maruz kaldığınızda bu sizi her şeyden soğutabilir.” diyor. Böyle bir işte çalışanların büyük ihtimalle travma belirtileri, buna eşlik eden depresyon, bunun sonucunda da herkese ve her şeye yabancılaşma yaşayabileceğini söylüyor.

Molada tuvalet mi, psikolog mu?

Telus Digital İzmir ofisinde çalışanlara sağlanan “wellness” (iyi olma hali) adında bir destek var. Ancak çalışanların wellness danışmanıyla görüşmek için 15’er dakikalık iki moladan vazgeçmesi gerekiyor.

Çalışanlar gün boyunca sadece 45 dakikalık öğle arası ve 15’er dakikalık dört molada masalarından kalkabiliyorlar. Tuvalet, sigara, kafa dinleme, bir şeyler atıştırma gibi tüm işlerini bu molalara sıkıştırmaları gerekiyor. Wellness danışmanına gittiklerinde de mola sayısı ikiye düşüyor. Bu arada bu wellness desteği, psikolojik terapi değil, etkisi sınırlı, sürekliliği yok.

Psikolog Zara’ya göre böyle bir işyerinde, çalışanların ruh sağlığını koruyucu önlemler alınması gerekiyor ancak Zara bu wellness hizmeti için “hiç yeterli değil” diyor. Şirkette psikolojik danışmanlık merkezi kurulması ya da dışardaki bir merkezle anlaşma yapılması gerekiyor. Zara’nın saydığı, güvenli ve sağlıklı ortam için gerekli koşullar arasında koruyucu örgüt kültürü, uzun olmayan iş saatleri, yeterli boş zaman var, bir de “hak edilen ücretin verilmesi."

Asgari ücretten biraz fazla

Telus Digital çalışanlarının aldıkları ücret, asgari ücretten biraz fazla, yaklaşık 17 bin 300 TL.  Bu çalışanların hepsi en az bir yabancı dil biliyor, içlerinde mühendis de var, atanamayan öğretmen de…  Her hafta değişen 4 vardiyada geceli gündüzlü çalışıyorlar. Vardiya sisteminin bedensel olarak yıpratıcı olduğunu, sosyal hayatlarını da olumsuz etkilediğini söylüyorlar. Gece mesaisi primi ve yüzde 98 hatasızlık primiyle birlikte maaş, ortalama 22-23 bin TL’ye çıkıyor. Ancak moladan iki dakika geçmeleri bile gece bonusunun kesilmesi tehdidine yol açabiliyor.

Telus Digital çalışanları çalışma şartlarının iyileştirilmesi için 2024 yılı başlarında Çağrı-İş sendikasına üye oldular. Çalışma Bakanlığı, Temmuz ayında sendikanın yeterli üye sayısına ulaştığını teyit ederek, ona toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi verdi. Ancak daha ilk toplu sözleşme görüşmeleri başlamadan, işveren üye sayılarına itiraz ederek mahkemeye başvurdu. Sunduğu gerekçelerden birisi 6 ay gibi kısa bir sürede bu kadar üyeye ulaşılmış olmasının “olağandışı” olması. Aylar sürecek mahkeme sürecinde ilk duruşma 1 Ekim’de yapıldı. Mahkeme süreci devam ederken işyerinde ise aktif sendikalı çalışanlar çeşitli nedenlerle işten çıkarılıyor, öte yandan yeni işe alımlar yapılıyor, böylece sendikalı oranı düşüyor.

Sendika süreci sil baştan

Dahası, işverenler derneği tarafından Danıştay’a yapılmış bir itiraz sonucunda Telus Digital’in bulunduğu iş kolu daha önce “iletişim”ken şimdi “büro çalışanları iş kolu” yapıldı. Bu, tüm sendikalaşma çalışmalarının yeniden başlaması demek.

Çağrı-İş sendikasından Danışman Hakan Şimşek, Telus Digital gibi şirketlerin operasyonlarını Türkiye gibi az gelişmiş ülkelere kaydırdığını söylüyor. Bunun sebeplerinden birisi buralarda genç, eğitimli ve ucuz işgücünün bulunması. İkincisi ise sendikalı işçi sayısının az olması. Şimşek, “Neden az? İşte bu yüzden az! Aslında sendikalaşıyor insanlar. Ama saçma sapan itirazlarla süreci uzatıyorlar” diye konuşuyor.

Telus Digital, sorduğumuz sorulara, süreçlerin yasalara uygun olduğunu belirterek yanıt verdi: “Çalışma ortamını ve koşullarını sürekli olarak iyileştirmek için büyük çaba harcıyoruz.( …) Güvenlik denetimlerine göre, iş yerlerimizde sunduğumuz koşullar tüm ihtiyaçları karşılamaktadır.”

ABD’de Tiktok için içerik denetimi yapan çalışanlar yaşadıkları psikolojik tahribat nedeniyle 2021 ve 2022 yıllarında Tiktok’a dava açtılar. Facebook ise içerik moderatörleri tarafından açılan davada, 2020 yılında çalışanlara 52 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etti.

* İşverenle imzaladıkları gizlilik sözleşmesi gereği çalışanlar kendi isimlerinin kullanılmasını istemediler. Haberde takma isimler kullanılmıştır.