Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK Basın-İş yaptıkları ortak açıklamada, "Gazetecilerin halkın dili ve vicdanı olduğuna, gazetecilerin gözaltına alınmasının, tutuklanmasının, halkın haber alma hakkını engellediğine ve gazetecilerin hedef gösterilerek sürecin mağduru haline getirildiğine" dikkat çekildi.
Ortak açıklama şöyle:
"Türkiye'de medya darbe girişimine karşı çıkmış ve parlamenter demokrasinin yaşatılması için çaba harcamıştır. Darbe sonrasında hedeflenen barış ve dayanışma sürecinde de yine basın çalışanları görevlerini başarıyla yerine getirmişlerdir.
Ancak darbe girişiminin ardından olağanüstü hal ilanıyla geçen 55 günün sonunda kamuoyunun haber alma, gerçekleri öğrenme hakkı büyük ölçüde engellenmeye başlamıştır. Gazeteciler yine hedef gösterilerek sürecin mağduru haline getirilmişlerdir.
Şu anda görünen tablo basın özgürlüğü açısından iç karartıcıdır. 200'e yakın gazeteciye gözaltı kararı çıkmış, toplamda 107 gazeteci tutuklanmıştır. Kapatılan medya kuruluşları nedeniyle 2 bin 308 gazeteci işsiz kalmıştır. Bu arada da asılsız ihbarlarla gazeteciler hedef gösterilmeye devam edilmiştir.
TGS Adana Şube Başkanı ve Adana Haber Gazetesi'nde çalışan Salim Büyükkaya gözaltına alınmıştır. Salim Büyükkaya daha sonra serbest bırakılmıştır.
Mersin'de haber takibi yaptıkları sırada gözaltına alınan ve 16 gün gözaltında tutulan Evrensel gazetesi muhabirleri Cemil Uğur ile Halil İbrahim Polat, savcılık tarafından ifadeleri alınmadan 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilmiştir. Muhabirler, daha sonra mahkeme tarafından serbest bırakılmıştır.
Son alarak Yeniçağ Gazetesi yazarları Yavuz Selim Demirağ, Servet Avcı, Kürşad Zorlu, Adnan İslamoğulları FETÖ'cü oldukları iddiasıyla gözaltına alınmıştır. İhbar mektubuyla gözaltına alınan yazarlardan Yavuz Selim Demirağ, Servet Avcı serbest bırakılmıştır. Adnan İslamoğulları ve Kürşad Zorlu ise gözaltında tutulmaktadır.
Öte yandan BYEGM'nin açıklamasından anlaşıldığına göre 15 Temmuz'dan sonra 115 gazetecinin sürekli basın kartı, 660 gazetecinin sarı basın kartı iptal edilmiştir. Gazetecilerin yurtdışına çıkışı BYEGM'nin iznine bağlanmıştır.
Bizler üç meslek örgütü gazeteciliğin suç olmadığında ısrarlıyız. Gazeteci halkın dili ve vicdanıdır. Bu nedenle gazetecilerin mesleklerini yapabilecekleri özgür ortamı sağlamanın iktidarın görevi olduğuna inanıyoruz. Türkiye'de gazetecilerin özgürce haber yapabileceği demokratik bir ortamın kısa sürede oluşturulmasını da umut ediyoruz."