Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Sansür Yasası'nın TBMM'de kabul edilmesinin ardından, " "İktidar seçime giderken kamu yararına olmayan faaliyetlerinin gazeteciler tarafından haberleştirilmesini ve yurttaşın habere erişimini engelleyecek Sansür Yasa Tasarısı’nın kanunlaşmasını sağlamıştır." açıklamasını yaptı.
TGC'den yapılan açıklamada, "İktidar medyanın yüzde 90’ını kontrol etmesine rağmen bugüne kadar gazetecilerin görevini yapmasını istediği gibi engelleyememiştir. Kamuoyunda Sansür Yasası olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girmesi ile basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü alanında var olan durumdan daha olumsuz değişiklikler olacaktır. İktidarın gizlediği, değiştirdiği, sağlık meslek örgütlerinin açıkladığı Covid gibi halk sağlığını etkileyen salgın hastalıklara dair veriler, ekonomistlerin açıkladığı enflasyon oranları, maden kazaları, şirketlerin neden olabileceği çevre kirlilikleri ya da suç örgütü liderlerinin açıklamalarının haberleştirilmesi halkı yanıltıcı olarak tanımlanacaktır." denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Yargının bağımsızlığı yaşadığımız ülkede ciddi bir sorundur. Gazetecilerin ve yurttaşların adil yargılanma hakkı sürekli engellenmektedir. Bu yasa Meclis’ten geçmeden Dezenformasyonla Mücadele Birimi kurulmuştur. İktidarın çalışmalarını desteklemeyen her haber bu birim tarafından halkı yanıltıcı olarak tanımlanacaktır. Mahkemeler tarafından hem gazetecilere hem de haberi paylaşan yurttaşlara üç yıla kadar hapis cezası verilmesi kolaylaştırılmış olacaktır. Basın Kartları Komisyonu’nun üye sayısı iktidarın istemediği gazetecilere basın kartı verilmeyecek şekilde planlanmış, üye sayısı dokuzdan 19’a çıkarılmış, meslek örgütlerinin sayısı sınırlandırılmıştır. Yasanın yürürlüğe girmesiyle var olan resmi ilan havuzundan internet sitelerine de dağıtım yapılacaktır. Bu da çok sayıda yerel gazetenin kapanması ve yüzlerce gazetecinin işsiz kalmasıyla sonuçlanacaktır.
İktidar ve ortaklarının tarihimize kara bir leke olarak kattıkları 40 maddelik kanunu kullanarak gerçekleri örtme, gazetecilerin haber yapmasını, yurttaşın habere erişmesini engelleme çabaları sonuç vermeyecektir.
Gazetecilik iktidarı övme değil, yurttaşları bilgilendirme mesleğidir. Biz gazeteciler olarak seçime giderken gerçeklerin örtülmesi için iktidarın attığı ve atacağı tüm adımlara rağmen yurttaşların habere erişimini sağlamak için mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”
TIKLAYIN | 20 soruda 'dezenformasyon' yasası; haber verme görevi ve halkın haber alma hakkı nasıl kısıtlanıyor?