T24 - 2003 yılından bu yana kanser tedavisi gören ve geçen hafta yaşama veda eden Devin Kuzu (48) geçtiğimiz pazar günü son yolculuğuna uğurlandı. Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin (ÖDP) kurucu üyelerinden, kadın hakları mücadelesinde ön saflarda yer alan, Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi'nin mimarlarından olan Kuzu’nun cenaze töreni basına iki başlıkla yansıdı; “Tabutu kadınlar taşıdı”, “Devrimci cenazesinde bir pop star.”
- Başınız sağolsun.
Teşekkür ederim.
- Teyzeniz Devin Kuzu’nun cenazesinde tabutu kadınların taşıması oldukça ilgi çekti. Törenden önce planan bir şey miydi bu?
Ben cenazenin ardından Adana, Mardin ve Diyarbakır’da, oyunumun turnesindeydim.
Basının olaya yaklaşımını dönünce fark ettim. Oysa benim için gurur verici ve çok anlamlı bir törendi. Kadınların tabutun başında nöbet tutması, tabutu sırtlaması, tabutun üzerindeki çift yıldızlı yumruklu bayrak ve mor yemeni… Hepsi teyzemin vasiyetiydi. O bir devrimci ve feministti. Tabutunu kadınların omuzlamasını istedi; biz de son görevimizi, onun arzusunu, yerine getirdik. Hepsi bu.
- Teyzeniz toprağa verilirken sizin de sol yumruğunuzu havaya kaldırdığınız kareler var. Sosyalist misiniz?
Benim de içinde bulunduğum 1980 sonrası kuşak için sosyalizm iddialı bir savunuculuk, böyle bir disiplin içinde değilim. Sosyalist olduğumu söyleyemem ama sol görüşlü bir insanım. Benim hayat görüşüm, mevcut sistemin içinde temiz kalmaya ve bu temizliği başkalarından da beklemeye dayalı. Ancak teyzemin cenazesi başka. O amuda kalkmamı isteseydi onu da yapardım. Dolayısıyla burada benim açımdan tartışılacak hiçbir şey yok. Açıkçası cenazenin basında bu kadar yer alacağını da hiç düşünmemiştim.
Sanırım Keremcem’in orada oluşu bunu biraz değiştirdi. Teyzemin politik kimliği nedeniyle törene yansıyan politik içerik de herkesin aklını karıştırdı.
- Bir devrimci cenazesi “Şarkıcı Keremcem’in sırrı ortaya çıktı” başlığıyla da magazin sayfalarında yer buldu.
Ben magazin basının kadrajında bir yüz değilim, devrimci teyzem hiç değildi! Eğer ilgili gazeteciler bir dakikalarını ayırıp Google mucizesini kullansaydı, benim oyuncu olduğumu, Keremcem’le de birlikte oynadığımız Aşk Oyunu dizisinden bu yana aynı ortamda bulunduğumuz ilk yerin bu cenaze olmadığını, Keremcem’in dışında, yine bana destek vermek için orada hazır bulunan başka oyuncu dostlarımın da cenazaye katıldığını fark edebilirlerdi. Aslında tüm bunların eşliğinde şunu düşünüyorum. Tekel işçilerinin onlarca gün süren eylemlerinin basında hak ettiği haber değerini bulmadığı bir ortamda, hasta yatağından işçilere destek mektubu yollayan teyzem belki yine gülüyordur.