Küçük, çok yönlü ve kolay kullanımlı araçlar Avrupa'da uzun zamandır oldukça popüler. Trafiğin büyük bir sorun olduğu ülkemizde de artık benzer modeller her geçen gün pazar paylarını artırıyor. Bu modeller içinde en çok dikkat çekenlerin başındaysa kuşkusuz Honda Jazz yer alıyor. Her ne kadar ilk nesliyle daha çok "kadın otomobili" imajının gölgesinde kalsa da kısa bir süre önce yenilenen Jazz ikinci neslinde bu imajı yıkmakla kararlı.
İlk neslin İmajından kurtulmak için daha köşeli çizgilerin kullanıldığı Jazz, bu sayede daha sportif de görünüyor. Büyük yapılı ve yukarı doğru sivrilen farlarla başlayan ön kısımda Civic Type-R modeline göndermeler yapan ızgara tasarımı dikkat çekiyor.
Yuvarlak tampon uçlarına karşılık, katlı kaput tasarımıyla sonlandırılan ön kısım da, öncüsünden daha erkeksi. Profilden ise büyük camların kullanılmasıyla daha ilk bakışta bile ne kadar ferah bir otomobil olduğunun ipuçlarını veren modelde A sütununda kelebek camları kullanılmış.
Jazz'ın arka kısımda ise süsten uzak ancak şık bir tarzın benimsenip geniş sayılabilecek çamurluklar ile bu bölümde de güçlü görünüm devam ettiriliyor.
Tasarımına bakıldığında ilk neslin ana hatlarının korunduğu, ancak bir şekilde aslında yeni bir otomobil olduğu fark edilen Jazz büyüyen boyutlarıyla da öncüsünden daha iri bir araç haline gelmiş. 3900 mm uzunluğa, 1695 mm genişliğe ve 1525 mm yüksekliğe sahip olan model öncüsünden 55 mm daha uzun ve 20 mm daha geniş.
Çok fazla artmayan boyutlara rağmen tasalımda kullanılan geniş cam yüzeyler sayesinde fark daha rahat anlaşılıyor. İç mekana geçildiğinde ise oldukça ferah bir yaşam alanıyla karşılaşmak hem sürücü hem de yolcuları mutlu eden bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
Klasik Honda çizgilerinde hazırlanan iç mekanda sınıf ortalamalarında yer alan plastik malzemelerin sıklıkla kullanıldığı fark ediliyor. Ancak bazı noktalarda plastik kalitesi Honda'ya yakışmıyor. Buna bir de kimi noktalardaki parça birleşim yerlerindeki boşluklar eklenince ortaya biraz ucuz bir görüntü çıkıyor.
Kokpitin geniş yapısı sayesinde kullanımı zor bir kumanda elemanı¬nın yer almadığı Jazz'da, sürüş sıra¬sında klima ekranı ise biraz zor takip ediliyor. Bunun dışında araçta mevcut olan USB girişi de zor kullanılıyor. Kolay anlaşılan tasarımıyla kulla¬nım sırasında rahatça takip edilen ve araçla ilgili bilgileri eksiksiz veren gösterge tablosuysa Jazz'ın kulla¬nım konforunu önemli ölçüde artırı¬yor. Üç adet yuvarlak göstergeden oluşan tablo, iç mekânı sportif kılan bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
Gerek önde gerekse arkada ol¬dukça başarılı bir yaşam alanı sunan Honda Jazz, üst versiyonda sunulan panoramik cam tavanı ile ferahtık his¬sini bir kat daha artırıyor. Ancak bu tavan seçeneği arka kısımda yolculuk edenlerin baş mesafesinden çalıyor.
Geniş cam yüzeylerle birlikte ol¬dukça başarılı görüş açılarına salüp olan Jazz bu sayede özellikle geri park manevralarının oldukça kolay yapılmasını sağlıyor. Ancak ön kısım¬da tamponun yuvarlak köşeleri nedeniyle aracın nerede bittiğini anlamak biraz zor. Burada da imdada A sütu¬nuna eklenen kelebek camları bir nebze de olsa yetiyor.
Jazz'ın bagaj kapnsilesi ise 399 litre ile sınıfında oldukça iddialı bir değerde. Jazz'ın yükleme kapasitesi bazı kompakt sınıf araçlardan bile da¬ha fazla.
Aslında 1.2 ve 1.4 litre olmak üzere iki motor seçeneği bulunan an¬cak ülkemize sadece 1.4 litrelik 100 HP güç üreten benzinli motorla ithal edilen Jazz, testimize manuel şanzı¬manlı olarak konuk oldu.
1339 cc hacimden 6000 d/d "de 100 HP güç ve 4800 d/d'de 127 Nm tork üreten 4 silindirli ve 16 supaph i-VTEC motor yüksek devir çevirme yeteneğiyleöne çıkan bir güç ünitesi.
Sarsıntısız ve düşük hızlarda oldukça sessiz olan çalışma karakteri de motorun beğenilen bir başka önemli detayı. 5 ileri orana sahip ve geçişlerin oldukça rahat yapıldığı şanzımanla uyum içinde çalışan motor, gücünü yola, önlerde McPherson tipi arkalarda ise yarı sabit aksa bağlı helezon yaylı ve viraj denge çubuklu süspansiyon sistemi üzerinden aktarıyor.
Tamamen yeni bir platforma sahip olan Jazz'ın alt yapısı öncüsüne kıyasla çok daha başarılı. Genel olarak oldukça başarılı çalışan süspansiyon sistemi bozuk yollarda ise biraz gürültülü çalışması ile tipik Japon özellikleri sergiliyor. Konfor ağırlıklı tasarlanan süspansiyon sistemi Jazz'ın rahat sürüşlerini garantiliyor.
Ancak hissiz olan direksiyon sistemi hâlâ Jazz'ın en önemli zayıflığı olmaya devam ediyor. Özellikle yüksek süratlerde elektrikli direksiyon sistemi yetersiz kalıyor. Hızlı girilen virajlardaysa Jazz izinden kolay kolay sapmıyor. Standart olarak sunulan ESP sayesinde gerekli müdahaleleri yapan otomobil, izinden çıktığı anlarda da yaptığı hızlı müdahaleler ile tekrar izine dönüyor.
İç mekanda can sıkıcı tıkırtı ve seslerin olmadığı ve özellikle rölanti sı¬rasında aracın çalıştığının bile oldukça zor anlaşıldığı Jazz'da gürültü seviyesini artması içinse 130 km/s hızdan yukarı süratlere çıkmak gerekiyor. Yakıt tüketimi konusunda yüzleri güldüren Jazz sakin kullanımlar sırasında cep dostu bir otomobil olarak dikkat çekiyor.
Gösterge tablosunda optimum vites değişim aralıklarının gösterildiği araç, biraz dikkatli ve salon kullanımlarda düşük tüketim değerlerine ulaşmakta hiç zorlanmıyor. Fren sistemi ise güvenlik sınırının allında kalan duruş mesafesiyle birlikte duruşlar sırasında dengeli yapısıyla da beğeni topluyor. Arka arkaya ya¬pılan frenlerde bile fren performan¬sının değişmemesi Jazz'ın güven veren özelliklerinden.
İki donanım paketiyle ithal edilen Jazz'da alt seçenek olan Joy+ bile beklentileri karşılama konusunda sorunsuz. Sürücü, yolcu, yan ve perde havayastıklan, EBD destekli ABS ve fren destek sistemi, ESP, önde aktif kafalıklar, otomatik klima, MP3 des¬tekli ve AUX girişli müzik sistemi Jazz'da standart olarak sunuluyor. Testimize konuk olan Fun+ donanımında ise bu kalemlere ek olarak pa¬noramik cam tavan, USB girişi, elek¬trikli arka camlar, hız sabitleme sis¬temi, 16 inçlik alüminyum alaşım jantlar gibi donanımlar standart ola¬rak sunuluyor.
Sonuç / Mert Duran
Honda Jazz, ilk neslinin kadın otomobili imajından yeni neslinde kurtulmakta kararlı. Canlı motoru, daha sert çizgileri ve sportif karakteri, Jazz’ın bu konudaki en önemli silahları. Baz modelde bile oldukça donanımlı olan araç, nispeten uygun sayılabilecek satış fiyatıyla da başarısını pekiştirecek gibi. Ancak direksiyon sisteminin hâlâ istenilen seviyeye gelmemiş olması, kullanım keyfini törpülemeye devam ediyor. Arka kısımda da daha fazla baş mesafesi sunulmalıydı.
Artıları: Motor, tüketim, şanzıman, iç mekan, sürüş özellikleri
Eksileri: Direksiyon sistemi, zor kullanılan USB girişi, arkadaki baş mesafesi
Yeni Honda Jazz çok ekonomik