T24 - İsrail Başbakan Yardımcısı Dan Meridor, Gazzeye yardım malzemesi götüren Mavi Marmara gemisine yapılan ve 9 Türk vatandaşının öldüğü baskın için konuştu: Özür dilemeyiz, asıl teröristler özür dilesin...
Habertürk gazetesi yazarı Bahar Bakır'ın "Pişmanız ama özür dilemeyiz" başlığıyla (13 Haziran 2010) yayımlanan yazısı şöyle:
“Yaşanan trajedi"
“Bir Türk’ü öldürmek isteyen son ülke İsrail’dir. Yaşanan, trajediydi. Üzgünüm, pişmanlık duyuyorum. Ama teröristler askerimize saldırıyorsa, o özür dilemeli.”
“Dili duygusal"
“Gemiler gelmesin dedik. Türk yetkililerle temasa geçtik. Ancak kabul görmedi. Olaydan sonra Başbakan Erdoğan diplomatik değil, duygusal bir dil kullandı.”
‘Yaşananlardan pişmanız ama özür dilemeyiz’
İsrail Başbakan Yardımcısı Dan Meridor, 9 kişinin öldüğü Mavi Marmara’yla ilgili Türkiye’nin özür beklentisi için: “Bir Türk’ü öldürmek isteyen son ülke İsrail’dir. Yaşanan, trajediydi. Pişmanlık duyuyorum. Ama teröristler özür dilemeli.”
Türkiye’de Mavi Marmara baskını için, İsrail’den “özür” beklenirken, Tel Aviv’de durum hiç de beklentilere yanıt verecek nitelikte değil. İsrail Başbakan Yardımcısı Dan Meridor’un, “Yaşanan bir trajediydi, çok üzgünüm ama özür dilemem. Özür dilemesi gereken teröristlerdir” sözleri de bunun göstergesi. Türkiye’den Habertürk gazetesine konuşan Meridor, yaşanan krizle ilgili soruları yanıtladı:
Türkiye, İsrail’den resmi özür bekliyor. Gündeminizde var mı?
Yapmamız gereken bu krizin üstesinden gelerek iyi ilişkileri yeniden kurmak. Ama bazı teröristler gemiye binip askerlerimize saldırıyorsa, bence bizim değil onların özür dilemesi gerekiyor. Özür dilemesi gereken taraf, askerlerimize saldıranlardır. Özür, ortada yanlış şey varsa dilenir.
Yaşanan trajedi
Türk-İsrail ilişkileri kopma noktasına geldi. Ne diyorsunuz?
Yaşananlar bir trajediydi. Çok üzgünüm pişmanlık duyuyorum. Kimse böyle olmasını istemiyor ve beklemiyordu. Bu olaylar hiç yaşanmamalıydı. Ölenlerin, yaralananların çoğu Türk. İsrailliler Türklere saygı duyar ve severler. Çok iyi ve derin ilişkilerimiz var ama yaşananlar ilişkiler açısından tahripkârdı. Dünyada bir Türk’ü öldürmek isteyen en son ülke İsrail’dir.
Askerleriniz yardım filosuna niye saldırdı?
Ambargo yasaldır, orada bir trajedi ya da açlık durumu yoktur. Prensibimiz şudur: Gazze abluka altında olduğu için gelen gemileri Aşdot Limanı’na yanaştırıyoruz.
Türkiye ya da İHH’yı uyarmadınız mı?
Kaç kere mesaj yolladık. Türk yetkililerle temasa geçtik. Ama teklifimiz kabul edilmedi.
Türk hükümeti uluslararası yardım amaçlı gemiye karışamayacağını söyledi.
Bu örgütün bir kaç yıl önce terör örgütleriyle bağlantılı olduğunu İsrail hükümeti deklare etmişti. Bu örgüte Türk hükümetinden bazı yetkililerin bağlantılı olduğunu da biliyoruz.
Gemide silah ve terörist olduğu iddiasını Türkiye reddediyor.
İkinci limandan alınanlar gerektiği gibi kontrol edilmedi. Görüntülere bakın. Bıçaklar ki, bunlar yemek bıçağı değil. Metal sopalar, hançerler.
Türk hükümetine “Konvoy gelirse vururuz” mu dediniz?
“Filo Aşdot Limanı’na gitsin. Yoksa geçmişteki gibi kontrol altına alırız” dedik. Açık şekilde söyledik. Gemiyi vurmak mı; elbette hayır.
‘Kayıtlar var’
Ama silahlar patladı, gaz bombaları atıldı...
Askerlerimizi ellerinde metal sopalar, hançer ve bıçaklar olan onlarca insan karşıladı. Kendilerini kurtarmak için vurmaktan başka çareleri kalmamıştı. Türkiye’de ciddi bir kızgınlık oluştuki bunu anlıyoruz. Ölen öldü, bunu değiştiremezsiniz, yaşananlar trajik. Ama bu bir meşru müdafaa.
19 yaşındaki Furkan’ın yakın esafeden, Cevdet Kılıçlar’ın helikopterden vurularak öldürülmesi...
Bu iddialar soruşturulacak. Ama askerler helikopterdeyken gemidekilere ateş edildiği iddiası bana mantıklı gelmiyor.
Uluslararası sularda müdahale uluslararası hukuka uygun mu?
Bu müdahale yasal. Uluslararası sularda bir nereye gittiğini, gemiyi bilmiyorsanız durduramazsınız. Ama gemi “Gazze’ye gidiyoruz. Kimse bizi durduramaz” derse, onu durdurmaya çalışırsınız. ‘Hükümetimiz uluslararası bir komite oluşturacak’
Olayı tarafsız ve BM’nin oluşturacağı bir komisyonun soruşturmasına nasıl bakıyorsunuz?
Zaten askeri bir soruşturma yürütülüyor. İsrail hükümeti başka bir soruşturma daha açacak. Oluşturulacak komitede uluslararası unsurlar da olacak. Şu an henüz net değil ama beş İsrailli ve iki ya da üç yabancı kişiden oluşacak bu komite. Yabancı uzmanlar saygınlığı olan ve bu tür konularda değerli kişiler olacak. Başka kurum ve ülkelerin soruşturması şu an düşünülmüyor.
Uluslararası camiadan bu kadar sert eleştiri almayı bekliyor muydunuz?
Ağır eleştirildik. Böyle bir durumda olmaktan hiç hoşnut değiliz. Olaylar açığa çıkınca durum daha farklı olacak. Gemide bazı videolar bulduk. İsrail askerleri gemiye çıkmadan önce büyük bir salonda insanlara sopa, bıçak gibi şeyler dağıtılıyor.
‘Hamas’ı desteklemezseniz ilişkiler düzelebilir’
Başbakan Erdoğan, “İsrail’in yaptığı deniz haydutluğudur” dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Onun yerinde olsaydım, böyle bir dil asla kullanmazdım. Diplomatik bir dil değil, duygusal bir dil.
Neyi kastediyorsunuz?
Umarım Türk ve İsrailli liderler ikili ilişkileri düzeltmek için çaba sarf eder. Türkiye’nin politikalarında bir değişim var. Bir yandan Kemal Atatürk’ün seküler düşüncesi, diğer yandan İslami bakış açısı... Bölgede Hamas, Hizbullah, Taliban gibi İslami terörist gruplar var. Türkiye burada bulunmuyor, umarız bulunmaz.
Erdoğan’ın “Hamas terörist örgüt değil” değerlendirmesine ne yanıt vereceksiniz?
Filistin hükümeti bize “Tek muhatabınız biziz” diyor. Ama Hamas buna karşı çıkıyor. Türkiye Hamas’ı tutarsa, meşrulaştırırsa, bu müzakereler nasıl sürer söyler misiniz? Hamas terör örgütüdür. Türkiye böyle olmadığını söylüyor. Bu sizce Türk politikasında değişim değil midir? Türkiye İsrail ilişkileri elbette düzelebilir. Ama Türkiye, Hamas, Hizbullah gibi grupları desteklemezse... Yoksa Türkiye ile ortak zeminimiz kalmaz.
‘24 saat sonra ne olacağını söylemem’
Davutoğlu, “24 saat dolsaydı, İsrail ne olacağını biliyordu” dedi. Ne olacaktı?
Sonuçta istenen oldu. Eylemcileri çok kısa zamanda bıraktık. Karşılıklı suçlamalara gitmeyeceğim. Ne olacaktı sorunuzu cevaplayamam.
Gemiler ve malzemelere ne oldu?
Hâlâ Aşdot Limanı’ndalar. Organizasyona gelin alın dedik ama gelmediler. Günlerdir bekliyor orada. Yardım malzemelerini Gazze’ye götürmek isteselerdi, şimdiye kadar giderdi. Ama onlar Gazze’ye ablukanın delinmesini göstermek istediler. Sonuç ne oldu, hem bizim hem Türkiye için kötü oldu.