Yaşam

Terapist hayvanlar

Depresyon, anksiyete ya da dikkatsizlikten mi şikâyetçisiniz? Hayvanlar, bu sorunları atlatmanıza belki yardımcı olabilir. Hayvanların eşlik ettiği terapiler dünya çapında giderek daha fazla rağbet görüyor.

21 Temmuz 2015 12:57


Terapistlerin başarılı olmadığı noktada köpekler kimi zaman yardımcı olabiliyor. İnsanları gülümsetebiliyor ve onların güvenini kazanabiliyorlar. Hayvanlar ve sahiplerinin huzurevlerindeki terapilere katılması yaşlı insanları oldukça eğlendiriyor.

Bilimsel kanıt bulunmasa da hayvanlar belirli hastalıkların tedavisine uzun vadede yardımcı oluyor. Yani evcil hayvanların sağlığa iyi geldiği kesin. Araştırmalar, ev kedileri ve köpeklerinin, sahiplerinin kan dolaşımına olumlu etkide bulunduğunu gösteriyor. Evcil hayvanlar sahiplerinin stresle baş etmelerine de destek oluyor.

Çocuklara özgüven veriyor

Psikiyatristler, evcil hayvanların insanlar gibi davranışlarımızı yargılamadığını söylüyor. Hayvanlar çocukların özgüvenini ve kendilerini ifade etme yeteneklerini arttırabiliyor. Örneğin Rusya’da engelli çocukların tedavisine genellikle köpekler eşlik ediyor.

Atlarla terapi, özel ilgiye ihtiyacı olan insanlar için ata binme derslerini de içeren bir tedavi yöntemi. Fiziksel engellilerin ata binebilmesi için koşullar uygun hale getiriliyor ve atın hareketlerinin yarattığı his, kişinin kendini iyi hissetmesine yardımcı oluyor.

Lamalarla egzotik bir tedavi biçimi. Baverya Eyaleti'nde bulunan Orenda Çiftliği gibi, Almanya'daki bazı çiftlikler bu tür tedavi imkanları sunuyor. Çiftliğin sahibi Birgit Appel-Wimschneider, "Lamalar kaygılı insanlar için çok uygun. Bu hayvanlar kendine güvenmeyen insanları hissediyor" diyor. Appel-Wimschneider, lamaların meraklı olduğunu ve insanlara hemen yaklaştığını ifade ediyor.

Alpaka etkisi

Polonya’daki Rzeszow Bilgi Teknolojisi Üniversitesi çocukların terapisinde kullanılmak üzere Şili’den 38 Alpaka ithal etti. Aslında bu hayvanların etkisini araştırmaya bile gerek yok. Çünkü bu hayvanlara bakan herkes, kendini iyi hissediyor.

Hannover’daki terapistler ayda bir hastalarını, zürafaları ve diğer hayvanları besleyebilecekleri Serengeti Parkı’na götürüyor. Hannover Tıp Fakültesi'nden araştırmacılar bu tür gezilerin hastaların terapisinde kolaylaştırıcı rol oynadığını söylüyor.

Serengeti Parkı’na giden hastalar Madagaskar’dan getirilen evcil lemurları besleyip okşayabiliyor. Beş yıldır devam eden çalışmaları çerçevesinde hastalarına eşlik eden araştırmacıların amacı, egzotik hayvanların ruhsal hastalıkların kalıcı olarak iyileştirilmesine yardımcı olup olmadığını ortaya çıkarmak.

Yunuslu terapi için uyarı

Hayvanların eşlik ettiği diğer bir terapi yöntemi de yunuslarla yüzmek. Ancak çocuklarla uygulanan bu terapi yöntemi sık sık eleştiriliyor. Psikologlar bunun hastalar için işe yaramadığını, aksine tehlikeli olduğunu belirtiyor. Hayvan hakları savunucuları da birçok ülkeye Japonya'dan getirilen bu hayvanların kanlı ve öldürücü bir yöntemle avlandıklarına dikkat çekiyor. Bu nedenle birçok yunusun travma geçirdiği ifade ediliyor.

İnsanlar beyaz balinalarla da yüzerek farklı bir deneyim yaşamak istiyor. Ancak bu tedavi yönteminin de yasaklanmasını isteyen hayvan hakları savunucuları, anavatanı Arktika bölgesi olan bu hayvanların terapi havuzlarındaki sıcak suya dayanamadığını ve bu nedenle vaktinden önce öldükleri belirtiliyor.

Kedi ve köpekler dünyanın her yerinde ve bu hayvanlar çoğunlukla insanlarla vakit geçirmekten çok hoşlanıyor. Peki o zaman çevrenizde kolayca ulaşabileceğiniz hayvanlar varken, neden yunus ve balina arıyorsunuz ki?