TBMM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin Kosova ve Arnavutluk ile imzaladığı iki ayrı uluslararası anlaşmaya CHP ve HDP itiraz etti. Türkiye ile Arnavutluk arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşması’nın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 3 maddelik Kanun Tasarısında söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, anlaşmadaki "Cesetlerin kimliklerinin tespit edilmesine yönelik bilgi teatisi" cümlesinin anlaşmanın amacında geçmediğini belirterek, “Nedir bu cesetler” diye sordu.
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Kosova hükümeti arasında suçluların iadesi anlaşmasına ilişkin tasarı üzerindeki konuşmasında, tutuklu 9 HDP’li milletvekiline dikkat çekerek, “Nasıl derim ki Kosova'dan gelecek olanlar burada adil yargılanacak, ben buna kefil olamam ama yapın anlaşmanızı” diye konuştu.
Genel Kurul’da itiraza neden olan uluslararası anlaşmalar ve konuşmalar şöyle.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Bakanım, bu 480 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Arnavutluk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu arasında yapılan sözleşmede -biraz önce Genel Kurul oyuyla geçti- 2'nci maddedeki "İşbirliği Şekilleri"nde (f) fıkrasında "Cesetlerin kimliklerinin tespit edilmesine yönelik bilgi teatisi." diyor. Nedir bu, ne cesetleri?
İkincisi: Aynı zamanda, bu sözleşme 3 madde, 3 maddede 18 yerde "bilgi teatisi" geçiyor.
Sözleşmenin 1'inci maddesinin "İşbirliği Alanları"nın (e) bendinde "Uyuşturucu kullanımı talep azaltımı" diyor; talep azaltımı ekonomik ve iktisadi bir olay, burada "talep azaltımı" yerine "mücadele" olması gerekir. Burada son maddelere baktığımız zaman…
MAHMUT TANAL (İstanbul) - …Türkçe, İngilizce ve Arnavutça yazılmış, -özür dilerim, bitiyor Sayın Başkanım- esas olayda İngilizce esas alınacak diyor. Bunlar yanlış tercüme midir, bu ne cesetleridir? Sözleşmenin amacına baktığınız zaman cesetlerle ilgili bir ibare geçmiyor.
Ayrıca, Taraflar arasındaki sözleşmeler sözlü yapılır diyor, "yazılı" ibaresi yok. Yani devletler arasında sözlü… Söz uçar, yazı kalır; yarın öbür gün bunu nasıl ispatlayacağız? Bunlara bir açıklık getirmeniz mümkün mü acaba?
HDP GRUBU ADINA ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; bir uluslararası ilişkiler paketi üzerine konuşuyoruz, maddelerin her birinin tek tek ne olduğu biraz da önemsiz ama gene de evet, Kosova'yla suçlu iadesi yapılsın mı? Yapılsın ama adil yargılanma hükümleri her iki taraf bakımından da güvence altında mıdır, bundan şahsen ben emin değilim çünkü adil bir yargılamaya tabi tutulmayan bir grubun, 9 üyesi hapiste olan bir grubun adına konuşuyorum. Nasıl derim ki Kosova'dan gelecek olanlar burada adil yargılanacak, ben buna kefil olamam ama yapın anlaşmanızı.
Ancak esasen bizim uluslararası ilişkiler düzenimiz hakkında konuşmamız gerekirse tek tek devletlerle yapılan anlaşmaların ötesinde, Türkiye'nin uzun zamandır bir uluslararası ilişkiler prensibi var mıdır, varsa nedir? Bu konu tamamen açıkta ve anlaşılmaz bir durumdadır. Türkiye, geçmişte kurduğu uluslararası ittifakların içinde midir, dışında mıdır? Türkiye, örneğin NATO üyesi olmaya devam etmektedir ve NATO üyeleriyle dostane bir ilişkisi mi vardır, yoksa hasım mıyız NATO üyesi ülkelerle? Çevremizdeki komşu ülkelerle, kendilerine karşı savunma tedbirleri aldığımız Rusya gibi ülkelerle, dost muyuz, düşman mıyız hâlâ? Türkiye'nin doğu ve güney sınırları belirli midir, sabit midir, yoksa bunlar değişebilir sınırlardır ve Türkiye bu sınırları genişletmeye, komşularının arazisinden kendisine pay almaya mı, nüfuz elde etmeye mi uğraşmaktadır? Bütün bunlar bakımından bir konsensüs olduğu kanaatinde ben değilim doğrusu çünkü Türkiye'nin uluslararası ilişkilerine yön veren esas kuvvet merkezi ve esas siyasi merkez olan Cumhurbaşkanlığı sarayından dünyaya bakış, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kurumlarının ve uluslararası anlaşmalarla çizilmiş olan uluslararası ilişkiler düzeninin ötesinde bambaşka bir yere bakmaktadır.