TBMM Başkanvekili CHP'li Gülizar Biçer Karaca, Meclis gündemine gelmesi beklenen 9. Yargı Paketi'ndeki "etki ajanlığı" meselesinin risk taşıdığını ve tekliften tümüyle çıkarılması gerektiğini belirterek, "Etki ajanlığı meselesinin tamamen geri çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. Anayasa çalışmalarını başlatıyoruz diyenlerin de büyük sınavıdır, 9. Yargı Paketi'ndeki etki ajanlığı meselesi" dedi.
Karaca, Parlamento Muhabirleri Derneği'ni (PMD) ziyaret ederek parlamento muhabirleri ile sohbet etti. PMD'nin 60. yılını kutlayan Karaca, soru üzerine Meclis'in çalışma takvimine ilişkin açıklama yaptı.
Yeni anayasa tartışmalarının bu yasama yılında gündeme gelmeyeceğini düşündüğünü ifade eden Biçer Karaca, şunları kaydetti:
''Millet tasarrufa zorlanmışsa, bu konuda bir genelge yayınlanmışsa, yasama organı da bu konuda ne yapabiliri konuşmak istiyoruz, bunu gündeme getireceğiz. Kadın, çocuk yoksulluğu ülkemizde çok derin bir yara. Bir çocuğun açlığa alışması kabul edilebilir bir şey değil. Bu konuda Meclis'in mutlaka bir şey yapması lazım. Mevcut anayasa toplumun sorunlarını çözme noktasında nerede kilitlendi, ne eksiği var? Toplumun asıl beklentisi kadın ve çocuk yoksulluğunun çözümü, geçim sıkıntısı. Su, beslenme en temel insan hakkıdır, bundan tasarruf olmaz. Bu, iktidarıyla, muhalefetiyle parlamentodaki tüm siyasi partilerin görevi olmalı."
9. yargı paketinde yer alan "etki ajanlığı" düzenlemesine ilişkin bir soruya Karaca, şu yanıtı verdi:
"Komisyona geldiğinde o konuda çok ciddi bir muhalefet sergilenecek. Umarım AYM sürecine gitmeden kanun teklifinin sahipleri bu konudaki yanlışlarından dönerler, maddeyi de teklif kapsamından çıkarırlar. Her şey, etki ajanlığı kapsamında casusluk faaliyetine girebilir. Hukukta bir virgül, bir kelime çok ciddi yorumlamalara sebebiyet verecek meseleler olabilir. İktidara göre beka farklı bir şey. Muhalefetin bekası açlıkla sınanan çocuklar, kadınlar ve yoksulluk diyoruz biz. Onu yorumlayacakların politikalarına göre etki ajanlığı farklı bir şey. Kanunlar somut olmalı, soyut olmamalı. Eğer çıkacaksa, belli sınırları olmalı ama etki ajanlığı meselesi sınırlandırarak de geçmemeli. Çok iyi bir düzenleme olabilir ama uygulayıcıların elinde hepimiz için çok farklı yorumlanarak, kötü sonuçlar doğurabilir. Kişisel kanaatim, etki ajanlığı meselesinin tamamen geri çekilmesi gerektiğini düşünüyorum. 'Daha özgürlükçü, demokratik bir anayasa istiyoruz' diyerek, 'anayasa çalışmalarını başlatıyoruz' diyenlerin de büyük sınavıdır 9. Yargı Paketi'ndeki etki ajanlığı meselesi. (Kadının soyadını kullanmasına ilişkin düzenleme) AYM kararına rağmen bir düzenlemenin mutlaka geri çekilmesi gerektiğini ve AYM kararına uygun bir düzenlemenin hayata geçmesini diliyorum."