T24 Dış Haberler
Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'da halk, başkanlık ve parlamento seçimleri için sandık başındaydı. Başkanlık seçimini, iktidarda olan Demokratik İlerleme Partisi'nin başkan adayı Lai Ching-te kazandı.
Tayvan'ın ana muhalefet partisi Kuomintang'ın (KMT) adayı Hou Yu-ih ise seçimde yenilgiyi kabul etti. Hou, asına yaptığı açıklamada "Destekçilerimi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, özür dilemek istiyorum" dedi.
|
Pekin'in sık sık tepkisine hedef olan Tsai Ing-wen, 8 yıllık iktidarının ardından dönem sınırlaması nedeniyle Mayıs ayında görevi bırakacak. Tayvan'da gündem düşük ücretler, yüksek ev fiyatları ve ev sıkıntısı olsa da seçimlerle ilgili en önemli soru Tayvan'ın Pekin ile ilişkilerinin geleceği. Tsai ve iktidardaki Demokratik İlerleme Partisi, kendi kendini yöneten adayı Pekin'den uzak bir siyasi ve ekonomik yörüngeye yönlendirdi ve bunun yerine Washington ile daha yakın bağlar geliştirdi. Pekin buna askeri tatbikatlar ve ekonomik baskılarla karşılık verdi ve Taipei'nin bu yolda devam etmesi halinde daha fazla tehditte bulundu. Pekin, oylama öncesinde Tayvan üzerindeki baskısını arttırdı. Çin Ticaret Bakanlığı Salı günü yaptığı açıklamada, tarım ürünleri, deniz ürünleri ve otomobil parçaları da dahil olmak üzere Tayvan'dan ithal edilen çeşitli ürünlere yönelik gümrük vergisi indirimlerini askıya alma planlarını genişletmeyi düşündüğünü belirtti. Pekin ayrıca, Tayvanlı kurucusu daha sonra başkan adaylığından çekilen Apple tedarikçisi Foxconn hakkında bir vergi soruşturması başlattı. |
Tayvan Merkez Seçim Komisyonu tarafından açıklanan resmi sonuçlara göre, iktidardaki Demokratik İlerleme Partisi 5 milyondan fazla oy alarak, 3,9 milyondan fazla oya sahip muhalefetteki KMT partisinin ve yaklaşık 3,1 milyon oya sahip Tayvan Halk Partisi'nin önünde yer aldı.
Tayvan'ın ayrı kimliğini savunan ve Çin'in egemenlik iddialarını reddeden Lai'nin Demokratik İlerleme Partisi, Tayvan'ın mevcut seçim sisteminde benzeri görülmemiş bir şekilde üçüncü dönem için yarışıyordu.
Seçim öncesinde Çin, Lai'yi defalarca tehlikeli bir ayrılıkçı olarak suçlamıştı ve defalarca yaptığı görüşme çağrılarını reddetmişti.