Orhan Eskiköy'ün yazıp yönettiği "Taş/The Stone" ve Onur Saylak'ın Hakan Günday'ın aynı adlı kitabının uyarlaması olarak çektiği "Daha" ile Bülent Öztürk'ün yönettiği "Mavi Sessizlik" 52. Uluslararası Karlovy Film Festivali'nde dünya prömiyerlerini yaptılar. Her üç film de izleyicilerden beğeni topladı.
Zerre'deki rolüyle 2013'te Moskova Uluslararası Film Festivali'nden "En İyi Kadın Oyuncu" ödülü ile dönen Jale Arıkan ile Muhammet Uzuner'in başrollerini üstlendiği Taş, Karlovy Vary'de East of West-Batının Doğusu Ödülü için yarışacak.
Bu bölümde yarışacak diğer film, Belçika’da yaşayan Türkiye kökenli yönetmen Bülent Öztürk’ün travmalı bir askere odaklanan filmi Mavi Sessizlik. Başrolünde Teoman Kumbaracıbaşı’nın bulunduğu film, bu yıl 36. İstanbul Uluslararası Film Festivali’nin ulusal yarışma bölümünde Jüri Özel Ödülü, Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü ve En İyi Senaryo Ödülü’nü kazandı.
Başrollerini Ahmet Mümtaz Taylan, Hayat Van Eck ve Tuba Büyüküstün'ün paylaştığıDaha da, festivalin ana yarışma bölümünde Kristal Küre Ödülü için yarışa girecek.
'Taş, şiirle sinemanın kardeşliği'
Orhan Eskiköy, senaryosunun zaman içinde çok değiştiğini söylediği Taş için, “Sinemacılar şiiri unutup daha çok öykü ve romandan beslenmeye başladılar. Ben şiirle sinema arasındaki kardeşlik üzerine düşünmek istedim” diyor.
Taş'ta Kıbrıs kökenli bir isim olan Emete'yi canlandıran Jale Arıkan ile Ekber'i canlandıran Muhammet Uzuner'in yanı sıra Beste Kökdemir, Ahmet Varlı ve Saygın Soysal oynadı, görüntü yönetmenliğini Türksoy Gölebeyi yaptı.
Gölebeyi, Taş'taki performansıyla Ankara Film Festivali'nde "En İyi Görüntü Yönetmeni" ödülü aldı. Yapımcılığını yönetmen Orhan Eskiköy ile birlikte Armağan Lale'nin üstlendiğiTaş'ın konusu şöyle:
'Taş' filmi üzerine: Gerçeğin hafifliği, inancın ağırlığı
Daha: Onur Saylak'ın ilk uzun metrajı
Geçen yıl yapılan 35. İstanbul Film Festivali'nin "Köprüde Buluşmalar" bölümünde "Film Atölyesi"ne seçilerek desteklenen projelerden biri olan Daha'nın senaryosu, Hakan Günday'ın aynı adlı eserinden uyarlandı, çekimler Antalya'da yapıldı.
Bir baba-oğul hikâyesine odaklanan Daha, Onur Saylak'ın yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı film.
Hakan Günday’ın sinemaya uyarlanan ilk eseri olan Daha'nın konusu şöyle:
"14 yaşındaki Gaza, yaşadığı küçük sahil kasabasından ayrılarak büyük şehirde liseyi okumayı hayal ederken, babasının onu insan kaçakçılığı şebekesinin bir parçası hâline getirmesiyle suçla tanışır. Gaza’nın ergenliği, babasının baskıcı karakteri ve sürekli gözlemlediği göçmenlerle geçmeye başlar. Gaza, babası gibi şiddet ve baskı üzerine bir hayat mı kuracaktır, yoksa o da bir göçmen mi olacaktır?"
Filmin künyesi
Yönetmen: Onur Saylak
Senaristler: Hakan Günday, Onur Saylak, Doğu Yaşar Akal
Oyuncular: Ahmet Mümtaz Taylan, Hayat Van Eck, Tuba Büyüküstün, Uğur Aslan, Turgut Tunçalp, Tankut Yıldız, Kaan Uluca, Lara Aysal, Onur Akgülgil, Pervin Bağdat
Yapımcı: Kerem Çatay (Ay Yapım)
Ortak Yapımcı: Ziya Cemre Kutluay (b.i.t. arts)
Görüntü Yönetmeni: Feza Çaldıran
Kurgu: Ali Aga
Işık Şefi: Engin Altıntaş
Sanat Yönetmenleri: Dilek Ayaztuna, Aykut Ayaztuna
Müzik: Uygur Yiğit
Ses Tasarımı: Cenker Kökten
Ses Kayıt: H. Can Erol
Kostümler: Seda Yılmaz
Yapı Tasarım: Cengiz Ultav, Sedef Özarıkman
Yürütücü Yapımcı: Tamer Başaran
İdari Yapımcı: Yamaç Okur (Ay Yapım)
Dil: Türkçe, Arapça
Mavi Sessizlik: Eski bir güvenlik kuvveti mensubu, geçmişini sorguluyor
2017 İstanbul Film Festivali'nde FACE Sinemada İnsan Hakları Mansiyon Ödülü'ne layık görülen Mavi Sessizlik filminin yönetmenliğini, Bülent Öztürk üstleniyor. Filmin başrollerini Teoman Kumbaracıbaşı, Roda Canıoğlu ve Korkmaz Arslan paylaşıyor.
Mavi Sessizlik'in konusu şöyle:
"Hakan eski bir güvenlik kuvveti mensubudur. Tedavi gördüğü askeri hastanede, hemşire Ayla’nın özenli bakımı sayesinde kâbuslarıyla savaşımında iyileşme belirtileri gösterir. Uzunca bir süre sonra, kendisine takdim edilen şeref madalyası ve bir miktar para ile taburcu olur. Evine döndüğünde, eşi ve kızının kendisini terk ettiğini görür. Kızı Melis ile buluşması, Hakan’ı kendi geçmişiyle yüzleştirir. Tek başına, İstanbul sokaklarında dolaşır. Karşılaştığı insan manzaraları, ardından Ayla’nın beklenmedik ziyareti, Hakan’ı geçmişte yaptıklarını tekrar tekrar sorgulamaya iter."