Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, MHP Niğde İl Başkanlığı’nı ziyareti sırasında "Maalesef tarımsal ilaçlar konusunda arzuladığımız düzeyde değiliz. Bu konulardaki temel girdilerde, dışa bağımlılığı nedeniyle kurun da etkisiyle bizim üretim maliyetlerimizde ciddi artışlar var, tabii biz desteklemeye çalışıyoruz” dedi.
Vahit Kirişci, bir dizi programa katılmak üzere bugün Niğde'ye geldi. Kirişci, MHP Niğde İl Başkanlığı’nı da ziyaret etti. İl Başkanı Cumali İnce, artan girdi maliyetlerini anımsatarak, “Bu konuda çiftçilerimize nasıl bir destek verebilirsiniz? Müjdeniz var mı” diye sordu.
Bakan Kirişci, "20 yıldan beri, sadece AKP hükümetleri döneminde mesela 3,4 milyar TL düzeyine çıkmış bizim Niğde üzerinde tarıma vermiş olduğumuz destekler. Bu gerçekten sevindirici bir rakam olarak dursa da netice itibariyle bu destekleri bizim biraz sadeleştirmemiz, bürokrasiyi azaltmamız, doğru adreslere destekleri yönlendirmemiz gerekiyor. Bu noktalarda bir iyileştirme çalışmasına çok büyük ihtiyaç olduğunu görüyoruz" dedi.
"Kanun dışı bir konumdan meşru bir zemine taşımak adına çalışmamız var"
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci şunları söyledi:
"Niğde'nin bizim tarım sektöründe ayrı bir yeri var, onu söyleyeyim. Çünkü olduğundan fazla üretim yapan bir şehir, yani kendini zorlayan bir şehir. Burası pek çok konuda ya birinci ya ikinci ya üçüncü sırada; bu yönü ile iftihar edilecek, örnek gösterilecek bir kent. Ama bu kentin daha fazla teşvik edilmesi, daha fazla desteklenmesi gerekiyor. Bilhassa IPARD konusunda imkanlardan Niğde'miz yararlanamıyordu. Şimdi Niğde'mizin de yararlanması için çalışmanın içerisine gireceğiz inşallah ve Niğde'mizin buna ihtiyaç duyan ilçeleri öncelikli olarak bu desteklerden yararlanıyor olacak. Çünkü Nevşehir bundan istifade ediyor, Konya istifade ediyor, Aksaray istifade ediyor ama Niğde'miz istifade edemiyordu. Diğer yönleri itibariyle tabii Niğde su zengini de bir ülke değil; 350-360 milimetre, bir kurak denilecek yağış alıyor yıllık olarak. Bu yağış bizim bitkisel üretim desenimize uygun bir yağış değil. Yer altı sularımız ile ilgili biz tabii bunlara ‘ruhsatsız kuyular’ diyoruz, bu kuyuların ruhsatlandırılması konusunda da nasıl bir adım atarız bunu da tartışıyoruz. Yani vatandaşı da illegal veya kanun dışı bir konumdan meşru bir zemine taşımak adına bir çalışmamız da var. Bu da doğal olarak birtakım desteklerden de yararlanmalarının önünü açıyor olacak. Bunların başında da güneş enerji santralleri gibi kendi elektriğini yenilenebilir enerjiden sağlama imkânı da bu manada olmuş olacak.
"Maalesef tarım ilaçları konusunda arzuladığımız düzeyde değiliz"
Diğer taraftan 33 milyar liralık, Ziraat Bankamızın verdiği ve sıfır faizli krediler var. Bu kredilerin hem miktarı hem de kredilerden yararlanabilecek çalışmaların açılımı, bunlar da mesela çeşitlendirilecek. Böylelikle bizim üreticilerimizin hem finansman ihtiyaçları hem de birtakım konudaki destekleri de artırılmış olacak. Tabii girdi maliyetleri konusu önemli ama maalesef şurada kime sorsam, ‘Rusya-Ukrayna savaşı ne zaman biter’ diye sorsam herhalde cevabımız yok, cevabını bilmiyoruz. Şimdi bizde olmayan ürünler, bunlar petrolün kendisi, doğal gaz ve doğal gazdan elde edilen gübre ve ilaç sektörü, maalesef tarımsal ilaçlar konusunda arzuladığımız düzeyde değiliz. Bu konulardaki temel girdilerde, dışa bağımlılığı nedeniyle kurun da etkisiyle bizim üretim maliyetlerimizde ciddi artışlar var, tabii biz desteklemeye çalışıyoruz. İki gün önce 1,7 milyar liralık desteği bayram arifesinde üreticilerimize verelim istedik ve bunu gerçekleştirdik. Bu tür desteklerimiz olacak ama biz hem desteklerde sadeleştirmeyi hem de üretimde bir anormal ürün arzına neden olacak gelişmelerin önüne geçmeyi, bu yeni sistemde kararlılıkla gireceğiz, inşallah bunu sağlayacağız. Öbür türlü çünkü Türkiye'nin ne suyu ne de toprakları açıkçası bizim sadece stratejik ihtiyaçlarımızı ancak karşılayabilecek durumda. Buna da dikkat etmemiz gerekecek." (ANKA)