Çevre

Tarihi bostana imar planı!

Yıkımı durdurulan Yedikule bostanlarının dışında tarihi bir bostanın ticaret alanı ve turizm alanı olarak imara açıldığı ortaya çıktı

31 Ağustos 2014 15:34

İstanbul’da Fatih Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından molozlarla kaplanan Yedikule bostanlarında yıkım durdurulurken, surların dışında yer alan tarihi bir bostanın daha imara açıldığı ortaya çıktı. Zeytinburnu’nda UNESCO’nun sur koruma bandı olarak belirlediği alanda yer alan ve 2011’de hazırlanan Tarihi Yarımada Yönetim Planı’na göre 2. derece koruma bölgesi olan Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin bostanı, korunması gerekirken yıkılmak isteniyor. Daha önce plansız olan bostan arazisi 2012’de Zeytinburnu Belediyesi tarafından sur tecrit bölgesi için hazırlanan 1/1000 ölçekli imar planı ile ticaret alanı ve turizm alanı olarak planlandı.

Olgu Kundakçı’nın Birgün’de yer alan haberine göre, bostanın bir bölümü geçen yıl İmar Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında yol ve park alanına dönüştürüldü. Planda otel alanı olarak belirlenen parsel ise yıkılarak şantiye alanına dönüştürüldü. Yıkımların ardından 24 dönümlük bostandan yaklaşık 14 dönüm kaldı. İçinde Osmanlı dönemine ait en az 400 yıllık su kuyuları ve taş havuzlar barındıran tarihi bostanın son kalan bölümü de yıkılırsa imar planına göre buraya AVM, rezidans, özel sağlık ve eğitim tesisleriyle yer altı otoparkı yapılabilecek.

 

Su kuyusuna beton döküldü

 

Osmanlı tarım teknolojisi üzerine Harvard Üniversitesi’nde doktora yapan tarihçi Aleksandar Sopov bostan alanına ilişkin gözlemlerini paylaştı. Arazide en geç 17. yüzyıldan bu yana tarım yapıldığı tespit edildi. Bostan alanında geçen yılki yıkımdan önce üç su kuyusu ve iki taş havuz bulunuyordu. Otel alanı olarak planlanıp şantiyeye dönüştürülen 3339 ada 4 parselde Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen 12 metre derinliğinde 3 metre çapında bir su kuyusunun geçen yıl belediye tarafından hafriyatla kaplanarak, kuyunun üzerinden yol geçtiği iddia ediliyor. Bu alanda bir taş havuzun üzeri ise kapatılmış durumda. Ticaret alanı olarak planan 5 ile 6 parsellerde ise bostan arazisine su sağlayan 27 metre derinliğinde 5 metre çapında Osmanlı döneminden kalma iki su kuyusu ve bir taş havuz yer alıyor. Bostanda aynı hatta üç su kuyusu bulunması nedeniyle bölgeye ‘üçüz kuyular’ deniliyor. Bostan alanının yakınında bulunan bir ayazmanın (Ortodoks Hristiyanlarca kutsal sayılan kaynak suyu) da yıllar önce yıkıldığı belirtiliyor.

 

Son bostanlar tehdit altında

 

Tarihçi Aleksandar Sopov, bostan arazisinin surların dışında kalan son tarihi tarım arazisi örneklerinden olduğunu söyledi. Sopov, “Su kuyularının çapı, derinliği ile kuyu ve su havuzu arasındaki mesafeyi düşündüğümüzde bu bostan Yedikule’de 17. yüzyılda vakıf kayıtlarında gördüğümüz sadrazamların ve ağaların bostanlarıyla benzerlik gösteriyor.  Bölgede bostan alanı dışında da çok sayıda tarihi su kuyusu var. Zaten bu bölge Balıklı Ayazması ve Ayia Paraskevi Ayazması gibi ayazmalarla da zengin bir bölge.Yedikule’de sur dışında yer alan Zeytinburnu bostanlarının son örneklerinden biri olan bu bostan ve su kaynakları mutlaka korunmalı. Geçen sene Yedikule’de üç bostan yıkıldı. Türkiye’deki ve Harvard Üniversitesi gibi yurtdışındaki üniversitelerde İstanbul’un tarihi bostanları üzerine dersler verilirken bu bostanlar  belediyeler tarafından imara açılıyor. Dünya kültürel mirası olarak kabul edilen bostanların  ve orada tarım yapan bostancıların İstanbullular tarafından bir an önce sahiplenilmesi lazım.  Eğer yıkımlar devam ederse, artık İstanbul’da Osmanlı tarım teknolojisini anlayabileceğimiz tarihi bir bostan ve mevcut yeraltı suyu kalmayacak” dedi.

 

Hastanenin kapısı bostana açık

 

Bostanın yıkılmasıyla araziyi 25 yıldır ekip biçen 30 kişilik Kastamonulu bir aile de geçim kaynaklarını yitirme tehdidiyle karşı karşıya kalacak. Bir kapısı bostana açılan Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin çalışanları ve ziyaretçileri bostanda yetişen kıvırcık, nane, roka, karalahana, tere gibi taze sebzelerin daimi alıcıları arasında.