Hülya Karabağlı / Ankara
TBMM Çözüm Süreci Komisyonu’nda dinlenilen gazeteci-tarihçi Ayşe Hür, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılına kadar birkaç kez özerklik imasında bulunduğunu söyledi. 1921 yılı Anayasası’nda geçen ‘muhtariyet’ ifadesinin 1924 Anayasası’nda olmadığına dikkat çekti. Hür'e göre, ‘Kızılbaş Kürtler'i, Sünni Kürtler'e göre çok farklı bir muamele görüyor’.
Naci Bostancı Başkanlığı’ndaki komisyona tarihi bir perspektif çizen Hür, milli mücadele döneminde Kürtleri üç ayrı kategoride değerlendirdi. Bu üç gurubu, Atatürk’ün yanında, özerklik kazanma amacını taşıyan İngilizlerin yanında yer alan, bağımsızlık isteyen kategorilerde değerlendirdi.
Hür, Lozan Antlaşmasında, Kürtlerin, 'Burası Kürt yurdu' dediği Musul konusunun başka bir tarihe ertelenmesi, 1924 Anayasası'nda 'Türklüğün' ilk defa vatandaşlık tanımında yer alması, Şeyh Sait isyanının ardından gelen idamlar ve halifeliğin kaldırılmasının, Kürtleri endişelendirdiğini ve bu durumun kırılma noktasına vardığını dile getirdi.
Hür, 1960 darbesinde yeni Kürt tutuklamalarının da gerçekleşmesiyle birlikte 1970'li yılların sonunda ayrışmanın başladığını kaydetti. Özellikle 1980'li yıllarda Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananların kırılma noktasını oluşturduğunu anlatan Hür, bu dönemin ardından silahlı mücadelenin başladığını belirtti.
Bu tarihsel dönemin ardından artık çözüm sürecinin başlamasının önemli olduğunu vurgulayan Hür, bu kapsamda en etkili yöntemlerden birinin Anayasa'daki eksiklerin giderilmesi ve gerekli değişikliklerin yapılması olduğunu vurguladı. Hür, ''Dersim'e İnönü ve Celal Bayar döneminde müdahale edildi ancak en büyük katliam Celal Bayar döneminde yapıldı. Bu durum, CHP'ye karşı günümüzde o bölgeden bir tavrın halen sürdürülmemesi konusunda etkili olabilir'' yanıtını verdi.