T24 Editoryal
Prof. Taner Akçam, yıllar içinde yazıları T24'te de yayımlanan bir akademisyen. ABD Temsilciler Meclisi'nin "Ermeni soykırımını tanıyan" tasarıyı kabul etmesinin ardından gönderdiği yazı da, kendi başlığıyla T24'te yayımlandı:
Hrant'ın sözüdür: "Soykırımın çözümü Anadolu topraklarındadır"
Taner Akçam, önce bu yazısının yayımlanmadığını düşünerek T24'e yazdı. Kendisine, yayımlandığına ilişkin yanıt verilince teşekkür etti.
Akçam'ın ikinci itirazı yazının saklanarak, "hasır altı" edilerek yayımlandığı iddiasıydı. Oysa yazısı saklanmamış, ABD Temsilciler Meclisi'nin "soykırım tasarısı"nı onaylaması nedeniyle, T24'teki genel uygulamanın aksine, gece yarısı beklenmeden (30 Ekim, 19.47) yayına alınmıştı.
Akçam'ın üçüncü itirazı, "soykırım iddiası"na karşı T24'te yayımlanan yazılardı. Akçam'a göre "o yazarlar neden Sözcü'de, Aydınlık'ta yazmıyorlar"dı.
T24'ün 10 yılı aşan yayın hayatı boyunca, Taner Akçam gibi kendi arzusuyla dışardan yazı gönderen veya düzenli olarak yazan hiçbir kimse, kendisi gibi düşünmeyen diğer yazarların "nerede yazmaları gerektiği" gibi aşırı, editoryal açıdan kabul edilemeyecek bir tavır sergilemedi. Dolayısıyla Akçam'ın, bazı yazarları uygun gördüğü mecralara dair mesajına, "kırıcı olmayacak bir karşılığa imkân bırakmadığı" için yanıt verilmedi.
Nihayet Taner Akçam, dün (4 Kasım 2019) gazeteduvar'da yayımlanan "Sil baştan: Soykırım ve bilgi kirliliği" başlıklı yazısında, doğrudan T24'ü hedef alan iddialar öne sürdü. Karşı çıktığı, eleştirdiği, tepki gösterdiği yazılardaki görüşlere yanıt vermekle yetinmeyen Akçam'ın tercihi, T24 hakkında "bilgi kirliliği"ne kasteden bir yazı oldu. Taner Akçam, gazeteduvar'daki yazısında, halen, arama motoruna yazılınca adının çıktığı ilk haber sitesi olan, yıllardır yayımladığı yazıları nedeniyle muhatap olduğu tehdit ve hakaretlere aldırmayan T24'ün "temel tercih değişikliğine gittiğini" öne sürebildi.
T24'te yayımlanan ve T24'te duran yazısı için hâlâ "T24'te yayımlandığı iddia edilen" gibi akıl almaz ifadelerin eşliğinde T24'ü özür dilemeye çağıran Taner Akçam'a, yanıtımız uzun değil:
- Evet, Taner Akçam'a bir süreden beri T24'ün yazarlar bandında yer verilmedi, ancak yine de yazıları T24'te yayımlandı. T24, Taner Akçam'a vaktiyle, "Ahval'de yazmaya başlaması üzerine, ortak yazarlığı kabul etmediği" açıklaması yapmıştır. Taner Akçam'ın bu açıklamayı "anlayışla karşıladığını" bildiren yanıtı, kendisinin neden yazarlar bandında olmadığı sorusunu yanıtlıyor. Taner Akçam, T24 hakkında "bilgi kirliliği" yaratmaya çalışırken bu konuda gerçeği saklamaya tenezzül etmiş görünüyor.
- Taner Akçam'ın, kendisine de izah edildiği üzere, "Hrant'ın sözüdür: "Soykırımın çözümü Anadolu topraklarındadır" başlıklı yazısı, gönderildikten sonra kısa bir süre içinde yayına konmuş, T24'ün sosyal medyadaki yaklaşık 1,5 milyon takipçisine de anons edilmiştir. Halen yayında olan bu yazı için "yayımlandığı iddia edilen" ifadesini kullanmak, internet dünyasına yabancılık, yalan ve/veya kötü niyet kaynaklı değilse ne anlama gelir, okurlarımızın takdirine bırakıyoruz.
- Yayına alınan ve T24'ün yaklaşık 1,5 milyon sosyal medya takipçisi ile ayrıca paylaşılan bir yazı, nasıl "hasır altı" edilmiş sayılabilir? Akçam'ın görüşlerine paralel görüşleri paylaşan ve yazan T24 yazarları da varken, böyle bir iddiayı öne sürebilmek, iyi niyetle bağdaştırılabilir mi?
- Taner Akçam, karşı çıktığı yazılara ilişkin görüşlerini içeren yanıtını T24'e gönderebilir ve yayımlatabilirdi. Ancak, o yazılara yanıt vermekten çok T24 ile ilgili olarak gerçeğe aykırı iddialarla "bilgi kirliliği" yaratmaya çalışan Akçam, şahsi bir mesele peşinde olduğu izlenimi vermiştir.
- T24'te kimin nerede yazması gerektiği, Taner Akçam'ın ve/veya herhangi birinin karar vereceği bir konu değildir. Akçam kendi işini yapsın, T24'te yapılan gazeteciliği T24 editörlerine bıraksın.
- Taner Akçam, gazeteduvar'daki yazısında, T24'te görüşlerine karşı çıktığı yazarların yazılarının "sürmanşetten yayımlandığını" da öne sürebilmiştir. 10 yılı aşkın bir süredir yayında olan T24, bugüne kadar "sürmanşet"ten (=logo üzerinden) tek bir adet yayın yapmamıştır.
Akçam'ın gazeteduvar'da yayımlanan T24 yazısında kullandığı ifadelerle söylemek gerekirse, "bilgi kirliliği, bilgisizlik ve cehalet" ne yazık ki 1915'le sınırlı değil...