Yaşam

Tabure deyip geçme

O, bir Alman icadı. Biraz akrobasi, biraz spor, biraz da breakdance… Tüm bu unsurlar, yeni bir spor türü olarak binlerce gencin tutkusu oldu.

26 Ağustos 2014 13:04


Kaykay, amuda kalkma, boks atlayışı, elle çevirme…

Bu tabure sadece oturmak için değil. Yaklaşık beş yıldır taburelerle akrobatik hareketler üzerinde çalışan binlerce genç sayesinde yeni bir spor türü ortaya çıktı. Berlin’de olduğu gibi dünyanın her yanında buluşuyor, bilinen numaraları öğreniyor veya yenilerini geliştiriyorlar.

Alex Kanitz (17): "İlk başta biraz tuhaf geldi, ellerindeki taburelerle garip garip hareketler yapıyorlardı. Fakat daha sonra hoşuma gitmeye başladı. Çünkü yapacak bir sürü farklı hareket var."

René Katzorke (32): "Bu sporla uğraşanlar yeniliklere açık, ilginç, meraklı ve dost canlısı olan çok değişik insanlar."

Zoë Wilke (14): "Taburem elimde bu hareketleri yaptığımda herkes bakıyor ve ‘Bu yaptığın ne?’ diye soruyor. Ben de anlatıyorum… Çok özel ve güzel bir duygu."

Sirklerde kullanılan bir yöntem

Sanatsal objeleri akrobasi ile buluşturmak… Aslında bu daha çok sirklerde kullanılan bir yöntem. Tabure sporu bu fikri alıp biraz daha geliştiriyor ve breakdance gibi modern unsurlarla birleştiriyor.

Michael ve Stephan Landschütz kardeşler tabure sporunun öncüleri. Defalarca yarışma kazanan ve dünya rekoru kıran kardeşler, tabureyi spor aleti olarak kullanma fikrini de ilk ortaya atanlar.

Tasarımcılar tarafından 2007 yılında geliştirilen bu sağlam tabure, bir sanat objesi olarak kullanılmaya da uygun.

Ayrıca tasarımcılar tabureye modern bir görünüm vermeyi de ihmal etmemiş. Bu spor taburelerinin fiyatı 90 ilâ 160 euro arasında değişiyor.

Basit bir plastik tabureden bir spor aleti geliştirme fikri, yaratıcılıklarından ötürü tasarımcılarına defalarca ödül getirdi.

"Salzig Sporthocker"in kurucusu Stephan Landschütz (31): "Bu tabure çok sağlam. Örneğin buradaki çarçabuk kırılırdı. Oysa bu kırılmıyor, gayet hafif bir plastikten yapılma. Üstelik kavrayıp tutması da çok kolay. Diğerini tutmak zorken, bunu elimle, hatta tek bir parmağımla tutup kaldırabiliyorum. Üstünde zıplayabiliyorum, amuda kalkabiliyorum, istediğim her şeyi yapabiliyorum. Yine de kırılmıyor."

'Sokak sanatı' haline geldi

Landschütz Kardeşler, bir turnuva da organize etmişler. Bütün Avrupa’yı gezip her yerde idman yapmışlar, mesela Roma’da… Böylece bu spor bir sokak sanatı haline de gelmiş. Yeteneklerini sergilemek için videolarını internette de yayınlıyorlar.

Stephan Landschütz: "Her kent birbirinden farklı. Roma Madrid gibi değil, Madrid de Londra... Her kentin kendine özgü bir karizması var. Yeni yerler, yeni engeller, yeni seviyeler, yeni yükseklikler demek. Bu da yeni hareketler keşfetmeye itiyor. İşin en keyifli yanı bu. Bu spor türü çok hızlı bir şekilde gelişiyor."

Bu sporda, hareketleri mükemmel bir şekilde yapıp yapmamak önemli değil.

Asıl önemli olan sporun diğer tutkunları ile bir araya gelmek, hareketleri geliştirmek, kamuya açık alanları oyun alanına çevirerek yeniden keşfetmek.