T24 Haber Merkezi
Sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden biri olan, sadece beyaz perdeye değil televizyon tarihine de Twin Peaks isimli yapımıyla adını yazdıran David Lynch, 78 yaşında hayatını kaybetti. Lynch, kendisine "amfizem" teşhisi konulduğunu ve artık evinden çıkamadığını açıklamıştı.
Efsane yönetmen David Lynch, 20 Ocak 1946’da Montana’da doğmuştur. Sinema kariyerine sanat öğrencisiyken başlayan David Lynch, kısa filmlerindden sonra ilk uzun metrajlı filmi Eraserhead’i 1976’da tamamladı. Bu film başlangıçta anlaşılmaz bulundu ve birçok festival tarafından reddedildi. Ancak film, gece yarısı gösterimlerinde büyük başarı yakaladı. Yönetmen daha sonra The Elephant Man filmini çekti.
Mulholland Drive
Yönetmen, Star Wars serisinin Jedi’ın Dönüşü filmini yönetme teklifini reddetti. Bunun yerine Dune’u çekmeyi tercih etti. Ancak bu film gişede ve eleştirmenlerin gözünde başarısız oldu. Döneminin eleştirmenleri tarafından geçer not almasa da Dune serisinin ilk adaptasyonu olan film, deneysel üslubuyla bilim kurgu severleri ve yönetmenlerin hayranları tarafından beğenilmişti.
Dune
1990 yılında Twin Peaks dizisini çeken Lynch, sadece beyaz perdede değil televizyonda da kendine has üslubu, psikanalizi ve fantastik ögeleri kullanma biçimi ile rüştünü ispatlamış oldu.
Dizi, küçük bir kasabada işlenen cinayeti konu alıyordu. Twin Peaks, polisiye, komedi ve doğaüstü öğeleri ustaca birleştirdi.
Twin Peaks
Lynch, kariyeri boyunca üç kez en iyi yönetmen Oscar’ına aday gösterildi. Blue Velvet, The Elephant Man ve Mulholland Drive filmleriyle bu adaylıkları elde etti. 2019’da yaşam boyu başarı Oscar’ı aldı. 1990’da Wild at Heart filmiyle Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazandı.
Mulholland Drive, 2016 yılında 21. yüzyılın en iyi filmi seçildi. Yönetmenin son büyük projesi 2017’deki Twin Peaks’in üçüncü sezonuydu. Son dönemde Netflix için yeni bir dizi üzerinde çalıştığı konuşuluyordu.
Sinema ve televizyon tarihinin unutulmaz yönetmeni Lynch, sinema anlayışını, "Bütün filmler, kurgulayıp filme almadığınız sürece içine girilemeyen tuhaf dünyalardır. Benim için filmleri önemli kılan şey de budur. Ben tuhaf dünyalara girmeyi seviyorum” sözleriyle özetlemişti.
Kızıl Goncalar: Neye ya da kime taparsa tapsın sonuçta herkes fâni! |