"Geçenlerde bir akşam eski bir politikacı olan Kamil Gereççi güney kenti Gaziantep'in kent merkezinde trafik ışıklarında durdu. 'Saniyeler içinde baştan aşağı siyaha bürünmüş genç bir kız arabama atlayarak bana baştan çıkartıcı şekilde baktı, Arapça konuşup elimi okşamaya başladı' diye anlatıyor Gereççi: 'Zavallı çocuk Suriyeli bir fahişeydi, dışarı çıkardım."
Londra merkezli haftalık Economist dergisinin son sayısında yer alan bu ifadeler, Türkiye'deki kadın ve çocukların cinsel istismara uğraması ve fuhuşa sürüklenmesiyle ilgili haberden.
Bir başka örnek olay, Nizip'te askerler tarafından bulunan 22 yaşındaki bir kadının dilinden aktarılıyor:
"Adam kimliğime el koyup 21 gün boyunca onunla ve arkadaşlarıyla cinsel ilişkiye girmeye zorladı."
Çatışma ortamlarında cinsel suçların engellenmesi ve araştırılması konusunda Londra'da yapılan konferansa katılan Suriyeli kadın hakları savunucusu Rajaa Altalli, mülteci kadınların ve kız çocuklarının fuşuha zorlanmasıyla ilgili şikayetlerin hızla arttığını aktarıyor.
Türkiye'deki Suriyeli göçmen sayısının yıl sonunda 1,4 milyona ulaşacağına dikkat çekilen haberde, bu göçmenlerin yüzde 75'inin kadın ve çocuklardan oluştuğuna ve yarısının 18 yaşının altında olduğuna dikkat çekiliyor.
Kadınlar susuyor
Kilis'te Suriyelilerin sayısının yerli halk nüfusunu aştığı ve Suriyeli dilenciler, atık madde toplayıcıları ile ayakkabı boyacılarının her yerde olduğu haberdeki detaylardan biri.
Suriyeli göçmenlerin üçte birinin, onlar için kurulan 22 kampta yaşadığını belirten Economist, kamp yetkililerinin de cinsel istismara tanık olduklarını dile getirmeye başladıklarını ifade ediyor.
Habere göre, mağdurların başında yetim kız çocukları ile eşlerini kaybetmiş olan dul kadınlar geliyor.
Dergide görüşü aktarılan bir Türk yetkili, bu tür olaylara 'sıfır tolerans' gösterildiğini ve gerekli önlemlerin hemen alındığını söylüyor.
Ancak Altalli, pek çok olayın kampların dışında cereyan ettiğini ve kadınların "cinayet çıkması" korkusuyla başlarından geçeni anlatmaya korktuğunu dile getiriyor.
Mazlum-Der'in, 72 kadınla yaptığı mülakatlarda, çocuk yaştaki kızların yaşlı erkeklere "pazarlandığını" belgelediği belirtilen haberde, aracıların bu "işten" 5 bin liraya kadar para kazandığı belirtiliyor.
Haberde, tüm olup bitenlere rağmen, Suriyelilerin Türkiye'de iyi karşılandıklarını düşündüğü ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ı "kahraman" olarak gördüğü ifade ediliyor.
Türkiye'nin Suriyeli göçmenler için yaptığı harcamanın 3 milyar doları bulduğuna dikkat çeken Economist, Uluslararası Kriz Grubu'nun araştırmasına dayanarak, suç oranlarının artmasıyla, yerel halkın Suriyeli göçmenlere yaklaşımının kötüleşmeye başladığına dikkat çekiyor.