Kültür-Sanat

“Süper Dede” İhsan Devrim vefat etti

Tiyatro ve sinema sanatçısı İhsan Devrim'i kaybettik. Sanatçı tedavi gördüğü Darüşşafaka Özel Bakım Ünitesi'nde 6 Ocak günü hayata gözlerini yumdu.

07 Ocak 2010 02:00

Tiyatro ve sinema sanatçısı İhsan Devrim'i kaybettik. Sanatçı tedavi gördüğü Darüşşafaka Özel Bakım Ünitesi'nde 6 Ocak günü hayata gözlerini yumdu.

 Darüşşafaka'dan 1937 yılında mezun olan Devrim, tiyatroyu okul yıllarında ilgi duyup sanat hayatının merkez yaptı. Devrim, İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun yaşayan en yaşlı sanatçısı idi.

İhsan Devrim; Şevket Altuğ'un başrolünü oynadığı "Süper Baba" adlı dizide, Sürmeneli dede karakteriyle belleklere kazındı. Ardından "Baba Evi", "Zor Baba" ve TRT ekranlarında yayınlanan "Dikkat Bebek Var" ,"Zeybek Ateşi", "Yeni Hayat" gibi dizilerle sevenlerinin karşısına çıktı.

"Evimiz", "Hatıralar" ve "Yemen Türküsü" adlı üç kitabı da bulunan Devrim; şair Salâh Birsel ve Burhan Arpad'la birlikte 1940'lı yıllarda ABC kitabevini kurmuşlardı.

İhsan Devrim’in cenazesi, 8 Ocak Cuma günü Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nde saat 10.30’da yapılacak törenin ardından Teşvikiye Camii’nde öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazından sonra Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilecek.  

İhsan Devrim, 1914 yılında İstanbul’da doğdu. Darüşşafaka’dan 1937 yılında mezun oldu. Ardından Hukuk Fakültesi’ne devam etti. 1951 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu’na katıldı. Çeşitli sinema filmi ve televizyon dizilerinde rol alan İhsan Devrim, tiyatro alanında üç kez ödül kazandı. 1943 yılında Salah Birsel, Burhan Arpad ile birlikte ABC Kitabevi’ni kuran Devrim, Evimiz (1937), Hatıralar (1938),  ve Yemen Türküsü (1943) adlı üç kitap yazdı.

Bir Anı…

Telefonun zili çaldı. Nâzik bir hanım, “Şehir Tiyatrolarının 70. yılı için özel bir tiyatro dergisi hazırlıyoruz, sizden de bir anınızı rica ediyoruz” dedi.

Düşündüm, bir tiyatro aktörünün anıları…

Efendim, tiyatroda her temsil, her suare, her matine bir anıdır. Tiyatroyu severek ve de tiyatrodan korkarak oynayan bir aktör için bu böyledir…

Çünkü o, her temsilde seyircisinin karşısında imtihandadır. Onun beğenisini kazanmak için oynar. Her akşam alkışlandığı yerde, alkış gelmezse şaşkına döner, yıkılır. “Ne hata yaptım” der. Başka hiç bir işte bu ruh halini yaşayamazsınız. Ama seyirciden beklediği tepki geldiyse mutludur, dünyalar onun olmuştur. Bakın size bir örnek: Tepebaşı’ndaki Dram Tiyatrosu’nda Victor Hugo’nun “Bin Frank Mükâfat” adlı oyunu hazırlanıyordu. Kötü adam rolündeki aktör şimdi hatırlamadığım bir sebepten rolü bıraktı. Muhsin Hoca rolü bana verdi. Karşımdaki genç kız rolünü oynayan Ayşegül Yalçın benim kızım; yani ben baba; kötü adam, âşık olduğu genç kızda kızım. Neyse provalar bitti, oyuna başladık. Oyunun bir yerinde, ben genç kıza “Ne olursa olsun, bütün servetimi de feda eder, seni elde ederim” diyorum. O sırada salonun orta yerinden bir hanım haykırdı:

“Yapamazsın alçak herif!..”

İşte aktörün beklediği tepki bu… Biraz sesli olmuştu ama beni mutlu etmişti.

İhsan Devrim
Şehir Tiyatrosu 70. Yıl Özel Sayısı, 1985