Yargıtay’ın AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına karşın sivil toplum örgütlerin ortak bir çağrıda bulundu. Çağrıda “Başta TBMM olmak üzere tüm yüksek yargı organlarını ve siyasi partileri gereğini yapmak üzere göreve çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.
Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlali kararı verip tahliyesini isteyen en Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunan Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararına karşı sivil toplum örgütleri ortak bir çağrıda bulundu.
"Karar, yargı eliyle Anayasal düzene karşı darbe niteliğinde"
Sosyal Demokrasi Derneği (SDD), Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), Toplumcu Düşünce Enstitüsü ve Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
“Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin milletvekili Ş. Can Atalay ile ilgili aldığı karar, yargı eliyle Anayasal düzene karşı darbe niteliğindedir.
Millet adına hukukun üstünlüğünü ve Anayasal düzeni korumakla yükümlü bir yargı organının, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcı olduğunu öngören emredici anayasa hükmüne uymama ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı tam bir sorumsuzluk örneğidir.
Anayasa Mahkemesi’ni ve yargı organları arasındaki işlevsel ilişkiyi yok sayan bu karar kabul edilemez.
Toplum olarak bir arada yaşama irademizin temellerini sarsmaya, yurttaş ve sivil kurumlar olarak sahip olduğumuz temel hak ve özgürlüklerimizi güvencesiz bırakmaya yönelik bu girişime karşı başta TBMM olmak üzere tüm yüksek yargı organlarını ve siyasi partileri gereğini yapmak üzere göreve çağırıyoruz.”
Ne olmuştu?Can Atalay, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra 14 Mayıs'ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde TİP'ten milletvekili seçilmişti. Atalay'ın, "milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle yaptığı başvuru, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce reddedilmişti. Milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazandığı gerekçesiyle yargılamada durma kararı verilmesi talebinin reddedilerek yargılamaya devam edilmesi nedeniyle "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de "kişi hürriyeti ve güvenliği" hakkının ihlal edildiği ileri sürülerek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılmıştı. Sürecin devam ettiği sırada Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay'a verilen 18 yıl hapis cezasını onamıştı. AYM de başvuruyu kabul ederek oy çokluğuyla 25 Ekim'de Can Atalay'ın "seçilme hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine hükmetmişti. AYM'nin kısa kararı Gezi davasına bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye işçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını değerlendirirken, tarihe geçecek bir hükme imza attı. Yargıtay, AYM kararına rağmen Atalay’ın tahliyesini reddederken, hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. Yargıtay, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı da aldı. |