Star yazarı Ersoy Dede'nin TSK içindeki bir grup cuntacı askerin gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından firar ettiği tespit edilen 311 askerle ilgili olarak, "Mağarada olsalardı çoktan bulurduk. Demek ki bir yerde himaye ediliyorlar" iddialarında bulundu. Buylunamayan firari askerlerin saklanabilecekleri yerlere ilişkin olarak, "Konsolosluklarda mı, Kiliselerde mi?" diye soran Dede, "Bu iki dokunulmaz noktalar için acilen gerekli adımların atılması gerekiyor" diye yazdı.
Ersoy Dede'nin Star gazetesinin bugünkü (3 Ağustos 2016) nüshasında yayımlanan "Firari general, kayıp G3’ler!" başlıklı yazısı şöyle:
Savunma Bakanı Fikri Işık açıkladı..
9’u general 311 firari asker var..
Kayıp helikopter ya da araç yok..
Ama silah ve mermi olabilir..
Evvelâ firari generaller ile ilgili tespiti doğru yapalım..
Bunlar arasında daha evvel başlatılan tahkikat için Türkiye’ye çağırılan bir isim de var. O gelmiyor. Onu anladık. Muhtemelen ABD o generale sahip çıkacak. Tıpkı örgütün başındaki köpeğe sahip çıktığı gibi.. Peki diğer generaller nerede?.. Bu ordunun en rahat gizleneceği, icabında kertenkele yiyerek hayatta kalabileceği varsayılan özel eğitimli timi, 10 günde pert oldu... Doğada hayatta kalma konusunda çok özel yetenekleri olmadığını bildiğimiz bu askerler nerede o zaman?.. Mağarada olsalardı çoktan bulurduk. Demek ki bir yerde himaye ediliyorlar.. O halde ilk akla gelen iki yeri soralım...
1) Konsolosluklarda mı?
2) Kiliselerde mi?
Bu iki dokunulmaz noktalar için acilen gerekli adımların atılması gerekiyor..
Buralara doğrudan operasyon yapılamayacağını biliyorum.
Tıpkı benim gibi, tasması üst aklın bileğine bağlı olan o üniformalı teröristler de biliyor.. Eminim ona göre bir adım atılacaktır...
Gelelim kayıp silahlar meselesine...
15 Temmuz gecesi, öyle karmaşık bir tablo vardı ki...
Kimin silahı kimde, kimin mermisi kimi vurdu bilemiyoruz...
İşte o hengâmede, tankları teröristlerden alıp vatana iade ediyoruz derken çok sayıda piyade tüfeği de sivillerin eline geçti.. Ben G3’ün sesini nerede olsa tanırım. Bu sıralar sokak düğünlerine dönük olarak yapılan “havaya ateş ediliyor” ihbarlarını lütfen hafife almayın. Yarın-bir gün o silahlarla biri vurulursa, balistik raporu TSK envanterini işaret eder...
Altından kalkması güç neticeler çıkar ortaya...
Ahmak
Aklını gereği gibi kullanamayan, bön,budala, aptal (TKD sözlük)
Şifre
Amerika’daki alçağın, “sabredin” temalı yeni video kaydı ile ortalık yeniden karıştı...
“... Ne kadar ağır gelirse gelsin dişini sık ve sabret. Beklentilerin karşısında kuluçkada yumurtaların 20 gün çevrildiği gibi sabret.. “ diyor FETÖ elebaşı...
Ne demek bu?..
Şüphesiz ki 15 Temmuz’da yaşananların ardından ikinci bir denemenin olacağını haber veriyor.. Bu tarihi de 14 Ağustos olarak belirlemişler.. AK Parti’nin kuruluş yıl dönümü.. Pek çok yerde aynı takvimin izine rastlamak mümkün.. Fuat Avni’nin Başbakanlık’taki uzantısı Akif Mustafa Koçyiğit adına açılan Twitter hesabı da “14 Ağustos 2016’da görüşmek üzere” mesajıyla bitiyor.. O tarihe ne planlandığı konusunda bilgim yok. En fazla spekülasyon yapabilirim. Ama bir şey var ki, dikkatlerden kaçmasın. Zaman Gazetesi’nin 9 ay 10 gün sonrasına işaret eden reklam filminden tut da, Tuncay Opçin’in “yatakta basarlar şafakta asarlar” twitter mesajına kadar onlarca işaret hep geriye dönük analiz ediliyordu.. Yani her seferinde; “Bak aylar evvel işaretini vermişler..” diye okuyorduk. Emre Uslu’nun Temmuz’a uçak bileti istemesi, Osman Özsoy’un “Albay olsam cuma günü darbe yapsam” sözleri falan.. Hep geriye dönük şifre sökümü.. İstihbarat teşkilatında daha fazlası var mı bilmiyorum. Ama ben epeydir ilk kez, iki hafta sonrasını, yani daha gerçekleşmemiş operasyonu işaret eden bir deşifre gördüm.. Tek kafamı kurcalayan ise söz konusu bu 20 günlük kuluçkayı, 15 Temmuz’dan mı sayacağız, videonun yayınlandığı tarihten mi sayacağız, onu bilmiyorum...