Spor yaparken kilo almayın!

T24- Serap Güzel Radikal gazetesindeki köşesinde spor kilo vermekle ilgili yapılan yanlışlar üzerinde durdu. Güzel, hızlı ve sağlıksız verilen kiloların yanı sıra sporu sadece kilo verene kadar yapmanın da yanlış olduğunun altını çizdi.

Serap Güzel'in Radikal gazetesindeki yazısı şöyle:

Yaz aylarıyla birlikte birçok kişide kilo verme telaşı ve 1-2 haftalık hızlandırılmış detoks diyetler başladı. Kısa zamanda kilo vermenin, düşük kalorili diyetlerle vücudu zorlamanın yanlış olduğunu hep vurguluyorum. Bütün dünyada da sağlık profesyonelleri artık yavaş kilo vermeyi ve yaşam şekli değişikliğinin şart olduğunu önermektedir. Çünkü zaman içinde hızlı kilo verme adına yapılan yanlış uygulamaların ve diyetlerin zararları görülmüştür.

Bu hızlandırılmış programlardan biri de yanlış aktivitedir. Kilo vermek adına spora başladıysanız bunun devamını getirmek zorundasınız. Çünkü kilo problemi olan insanların bir kısmı da sporu bıraktıktan sonra kilo almaktadır. Yani sadece kilo vermek için bir süre spor yapıp sonra bırakırsanız kilonuzu korumakta zorlanırsınız. Hayatınıza sporu ekleyin diyoruz fakat bu da yapabileceğiniz kadar olmalı. Yapamayacağınız bir egzersiz programına başlayıp bırakmanız yerine her zaman yapabileceğiniz bir spora başlamalı ve gerçekçi olmalısınız.

Spora başlayan birçok kişiden şu şikayetler de gelmektedir. Spora başladım ama kilo alıyorum. Spor yaparak zayıflamak istiyorsanız aldığınız kaloriye de dikkat etmeniz gerekmektedir. Eğer yedikleriniz aynı miktarda ise spor yaparak kilo verirsiniz ama yedikleriniz artarsa kilo veremezsiniz hatta alabilirsiniz. Burada şuna da değinmek gerekir, yaptığınız spor bile kilo almanıza neden olabilir. Eğer vücut yağ oranınız yüksekse ve kuvvet sporları yapıyorsanız yağlar kasa dönüşecektir ve ağırlığınız artacaktır. Bu nedenle ağırlık çalışmamalı yağ yakmanızı sağlayan, yürüyüş, yüzme, bisiklet, tenis gibi sporlar yapmalısınız.

FINDIK, CEVİZ VE DİĞERLERİ

Beslenmemizde yağların hep kötü özelliklerinden, şişmanlattığını, kalp damar hastalıklarına neden olduğunu, kanserin beslenmeyle ilgili en önemli nedenlerinden biri olduğundan bahsettik. Yağların kötü özellikleri yanında iyi olan ve sağlığımız için önemli faydaları da vardır. Gündemde olan ve herkesin özellikle tüketmeye çalıştığı fındık, fıstık, ceviz ve badem gibi yağlı tohumlar omega yağ asitlerini içerirler ve bu yağ asitleri koroner kalp hastalığının önlenmesinde, vücudun çalışması için gerekli hormon yapımında, beyin ve sinir sisteminde önemli görevleri vardır. Fakat bilinmesi gereken ve genellikle atladığımız konu ne kadar yenmesidir. Çünkü bazı kişiler faydalı olduğu için çok fazla tüketebiliyor bu besinleri. Genelde toplumda şöyle bir düşünce gelişmekte; faydalı ise fazla yiyebiliriz daha çok faydasını görürüz.

Ama bu yağlı tohumların kalorileri çok yüksektir ve çerez gibi atıştırmak kilo almanıza neden olabilir. Tüketeceğiniz miktarlar günde en fazla 3-4 ceviz, 6-7 badem veya fındık gibidir. Çünkü 100 g fındık 634 kalori, 100 g ceviz 651 kaloridir. 100 g fındığı rahatlıkla yiyebilirsiniz ve farkında olmazsınız. Bu nedenle bu yağlı tohumlara dikkat ederek tüketmelisiniz.

OMEGA 3 TABLETLERİ FAYDALI MI ?

Bizim için faydalı yağlardan bahsederken balık ve deniz ürünlerinden aldığımız omega 3 ü unutmamak gerekir. Son zamanlarda balık yağı tabletleri de kullanılmaktadır ancak balık yağı tabletlerinin kullanım dozu, etkinliği ve güvenilirliği hakkında kesin bilgiler yoktur. Tablet almak yerine haftada 2 gün balık yemek daha sağlıklıdır, çünkü balığın içindeki diğer besin ögeleri de koruyucu etki göstermektedir.

Omega 3 alacağınız balıklar soğuk sularda yaşayan uskumru, sardalye, ton ve somon gibi yağlı balıklardır. Fakat bunlarla birlikte deniz kirliliğinden dolayı balıklarda ağır metallerin bulunma riski de artmaktadır. Bazı yayınlarda fazla miktarda balık tüketmenin kurşun, civa gibi ağır metallerden dolayı riskli olabileceği de vurgulanmaktadır.

Gördüğünüz gibi faydalı olan besinlerin fazla tüketilmesinin hiç düşünmediğiniz zararları bile olabilir. Her besinin saf ve doğal olarak bulunmasının zorlaştığı günümüz beslenme koşullarında, zaten doğal olan bir şey kalmadı demektense kötünün iyisi yaklaşımıyla elinizden geldiği kadarını yapmalısınız.