Politika

Soylu: Taksim'de olduğu gibi Ergenekon'da da bizi dünyaya şikayet edecekler

AKP Genel Başkan Yardımcısı Soylu: Ülkenin hakimine savcısına güvenmeyenler, bütün dünyaya Türkiye'yi Taksim'de şikayet ettikleri gibi, yarın Ergenekon davası üzerinden de şikayet etmeye çalışacaklar

05 Ağustos 2013 02:22

 

AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Ülkenin hakimine savcısına güvenmeyenler bütün dünyaya Türkiye'yi Taksim'de şikayet ettikleri gibi, yarın Ergenekon davası üzerinden de şikayet etmeye çalışacaklar" dedi. 
Soylu, AK Parti Uzunköprü İlçe Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her geçen gün daha güçlü ve istikrarlı bir ülke haline geldiğini söyledi. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyenlerin, iç karışıklık çıkarmaya çalıştıklarını belirten Soylu, Türkiye'nin iyi bir istikamette ilerlediğini ifade etti.
Ülkede karışıklık çıkarmak isteyenlerin, büyüyen Türkiye'nin gelecekteki halini hayal etmesi gerektiğini aktaran Soylu, "Şimdi 2,5 milyar dolar ile hiç düşünmeden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temelini yapan bir Türkiye var. Orada sadece araçların geçtiği değil, tren yolu ile Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan, modern İpek Yolu'nun bütün görünümlerini ortaya koyan bir Türkiye tablosunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz" dedi.
Soylu, Türkiye'nin darbelere kapısını kapattığını, bazı kesimlerin bu duruma tahammül edemediğini belirtti.
Ergenekon Davası'nın karar duruşmasını basmaya çalışanların, herkesin hayatının en temel garantilerinden olan hukukun üstünlüğünü zedelemeye çalıştıklarını ifade eden Soylu, "'Biz geliriz, orayı basarız, istediğimizi gerçekleştiririz' diyerek tehdit ettiler. Ülkenin hakimine savcısına güvenmeyenler, bütün dünyaya Türkiye'yi Taksim'de şikayet ettikleri gibi, yarın Ergenekon davası üzerinden de şikayet etmeye çalışacaklar" dedi. 
Soylu, Türkiye'de benzer senaryolarla milletin ve ülkenin huzurunu bozmaya çalışan bir anlayışla karşı karşıya olduklarını kaydetti. 
Hukukun ve demokrasinin herkese lazım olduğunu aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin bir siyasi partisi, bütün ilçe teşkilatlarına haber verip, onları derleyip toparlayıp, otobüslerini tutup 'Biz yarın Silivri'de adaleti, yargıyı, hukuku baskı altına almaya gidiyoruz' diye alenen anayasanın 138. maddesini ortadan kaldırmaya yönelik bir eylemin içerisinde bulunur mu? Bu doğru bir tablo mu? Orası bir karar verir, eğer karar beğenilmiyorsa avukatlar tarafından yüksek yargıya müracaat edilir. Orası bir karar verir, beğenilmiyorsa 12 Eylül 2012 tarihinde yapılan değişiklikle birlikte Anayasa Mahkemesi'ne müracaat edersin. Eğer beğenmiyorsan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne müracaat edersin."
"Türkiye'de yüzlerce, binlerce, onbinlerce, milyonlarca insandan hiçbir farkı yoktur kimsenin" diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Hiç kimse hukuk karşısında almış olduğu profesörlük, doktorluk, öğretim üyeliği, gazetecilik, paşalık gibi ünvanlardan dolayı 76 milyonun vatandaşını ayrı görmemelidir. Çiftçisi, işçisi, memuru, onbaşısı, generali, profesörü hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin 76 milyonunun eşit vatandaşıyız ve hukuk karşısında hepimiz eşitiz. Bir siyasi parti bunu tahkim etmesi gerekirken, bunu desteklemesi, eşit vatandaşlığı ortaya koyması gerekirken ülkemizin insanını, 'yarın acaba Silivri'de ne olacak' diye bir soruyla karşı karşıya bırakması, ana muhalefet partisine son derece yakışmayan, siyasete yakışmayan bir uslüp olarak ortada durmaktadır. Bu doğru değildir. Sağduyulu Cumhuriyet Halk Partililere çağrımdır. Türkiye'de siyaseti böylesi bir yarış içerisine ne olur sokmayın. Yanlış bir yol açıyorsunuz. AK Parti kapatılma davasıyla karşı karşıya kaldı. Bir tek kişi sokağa çıkmadı."
Basın toplantısının ardından Kavak Mahallesi'nde esnafı ziyaret eden Soylu, Adalet Meydanı'nda düzenlenen sokak iftarına katıldıktan sonra ilçeden ayrıldı.