Sofia Villani Scicolone 1934'te Napoli yakınlarındaki Pozzuoli şehrinde dünyaya geldi. "Fasulye sırığı" diye anılan Sofia, sessiz sedasız bir kızdı. 5 yaşındayken İkinci Dünya Savaşı patlak verir. Savaş bittiğinde 11 yaşındadır. Daha sonra savaş yıllarını anlatırken, "O yıllara ilişkin görüntüler adeta zihnime kazındı" ifadesini kullanacaktır.
Babasız büyür. Annesi Romilda Villani, yıldız olma hâyâline ulaşamamış güzel bir kadındır. Romilda, bütün umutlarını kızına bağlamıştır.
14 yaşında ilk güzellik yarışmasına katılır. 16'sında başkent Roma'ya kapağı atar ve ilk rollerini kapmaya başlar. O yılların ellerden düşmeyen fotoromanlarının aranan yıldızı haline gelir.
20 yaşında beyaz perdede ilk çıkışını yapar. Vittorio De Sica'nın yönettiği "Napoli Altını" filmindeki pizzacı kadın rolüyle gönüllere taht kurar. Sophia Loren daha sonra Vittorio De Sica'yı, "Onsuz şimdi bulunduğum yere gelemez, kendi sesimi bulamazdım" sözleriyle anacaktır.
Hollywood'un kapısını Carlo Ponti açtı
1954'te romantik komedi filmi "Too Bad She's Bad" için Marcello Mastroianni ile ilk kez bir yapımda başrolleri paylaşır. Sinemaseverler bu ikiliyi çok sever. Sophia da daha sonra, "Marcello ile ilk baştan itibaren çok iyi anlaştık" sözleriyle o yılları anlatacaktır. Bu olumlu hava, "İtalyan Usulü Evlilik" (1964) ve "Dün, Bugün, Yarın" (1963) isimli başyapıtlarda kendini ortaya koyacaktır.
Sophia'nın gerçek hayattaki aşkı ise Marcello değil Carlo Ponti'dir. Kendisinden 22 yaş büyük ve bir sinema yapımcısıdır. Sophia'yı bir Hollywood yıldızı haline getirecek adımları o atar. Adından başlar: Sofia Villani Scicolone yerine Sophia Loren gelir.
Marlon Brando, Clark Gable, Peter Sellers, Gregory Peck, John Wayne ve Cary Grant gibi dönemin Hollywood yıldızlarıyla birlikte anılmaya başlar. "El Sid" (1961), "Milyoner" (1960) "Hong Kong'lu Kontes" (1966), "Arabesque" (1966), "Çöl Melikesi" (1957) gibi filmlerde bu isimlerle başrolleri paylaşır.
Tarifsiz mutlu olduğu an
Ancak en büyük başarıyı bir İtalyan yapımıyla elde eder. Vittorio De Sica'nın "Kızım ve Ben" (1960) isimli yapıtında, İkinci Dünya Savaşı yıllarında kızıyla birlikte hayatta kalma savaşı veren bir genç kadını canlandırır. Sophia Loren bu rolüyle en iyi kadın oyuncu Oscar'ına layık görülür.
2007'de ölen Carlo Ponti ile büyük aşk yaşar. Bu birliktelikten bir dizi düşükten sonra Carlo Jr. ve Edoardo adı verilen iki çocuk dünyaya getirir. Oğullarının doğumunu daha sonra, "Hayatımda ilk kez tarifsiz bir şekilde mutluydum" sözleriyle hatırlayacaktır.
Sophia Loren kariyeri boyunca sayısız ödül aldı. Bir güle onun adı verildi. Hollywood'daki Yıldızlar Kaldırımı'na adını yazdırdı. Günümüzde hayatını daha çok İsviçre'deki evinde geçiriyor. Zaman zaman çocukları ve torunları onu ziyaret ettiğinde önlüğünü bağlayıp onlar için yemek pişiriyor. Hayatıyla ilgili soru soran olduğunda, "Hayat zor bir oyun. Biraz ciddiyet biraz da mizah istiyor" diyor.