Odatv imtiyaz sahibi ve Sözcü gazetesi yazarı Soner Yalçın, "MİT, Kenya'da kaçırılan İtalyan vatandaşını kurtardı" haberini bugünkü köşesine taşıdı. Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun Libya'da şehit olan MİT mensubunu haberleştirdiği gerekçesiyle tutuklandıklarını anımsatan Yalçın, "Bir MİT haberinden şikâyetçi olup, diğer MİT haberine alkış tutamazsınız! Üstelik alkış tuttuğunuz, ülkemiz için ileride daha tehlikeli sonuçlar doğurabilir" düşüncesini dile getirdi.
Yalçın, "Kafam karıştı: Hangi MİT haberi yapılacak? Hangi MİT haberi yapılmayacak? Hangi haber suç, hangi haber suç değil! Mesela, MİT'in Libya'da görev yaptığını ve sonraki günlerde bu kez Libya'da şehitler olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklasa da; MİT'in Libya'da verdiği şehitlerin isimleri TBMM'de basın toplantısıyla kamuoyuna bildirilse de; Manisa'da siyasi partilere haber gönderilip cenaze merasimi yapılacağı duyurusunda bulunulsa da; cenazeye giden bir partinin basın görevlisi fotoğrafları çekse de; MİT şehidi fotoğrafı sosyal medyada paylaşılsa da; şehit cenazesine 'Teşkilat' diye çelenk gönderilse de; ve, MİT şehidinin tam adı yazılmamasına, ailesinin kimliğinden hiç bahsedilmemesine rağmen Odatv kapatıldı ve Barışlar hapse atıldı. Bu haberle Libya'daki hangi operasyon açığa çıkarılmış oldu ben anlamadım!" görüşünü savundu.
Yalçın, "Keza: Odatv'nin, iktidarın Doğu Akdeniz-Libya dış politikasına destek verdiği yayınlarıyla ortada değil mi? (Bu stratejinin mimarlarından Tümamiral Cihat Yaycı'yı FETÖ saldırılarına karşı savunan Odatv değil mi? General'in yazdığı 'Doğu Akdeniz'in Paylaşım Mücadelesi ve Türkiye' kitabına sahip çıkan yine Odatv değil mi?) Odatv, Türkiye'nin Doğu Akdeniz tarafından kuşatılmasına defalarca karşı çıkarken, MİT şehidi haberiyle aksini düşünmesi mümkün mü? Hayatın akışına aykırı bu iddia… Hep yazıyorum; Odatv'nin kapatılmasının, Barışların hapse atılmasının altında bir sır var." ifadesini kullandı.
Yalçın yazısında şunları kaydetti:
Bu bilgilerden sonra gelelim kafamı karıştıran konuya: Gazetelerde okumuşsunuzdur… Televizyon haberlerinde görmüşsünüzdür… Sosyal medyada -AKP'nin “çiçeği burnunda” medya tanıtım başkan yardımcılığı görevine getirilen Şamil Tayyar gibi- isimler paylaşımlar yaptı.
“MİT, Kenya'da kaçırılan İtalyan vatandaşını kurtardı.” İşte… Kafamı karıştıran bu oldu: MİT'in operasyonunu yazmak serbest mi? Bu haberle MİT'in, Afrika'daki operasyonları açığa çıkmış olmuyor mu? Afrika toprakları üzerinde ABD'den Çin'e, Fransa'dan İtalya'ya kıran kırana mücadele yaşanırken, dünya ülkelerine MİT'in bölgede faaliyette olduğunu göstermek suç değil mi?
Bu haberle, Türk istihbaratının radikal İslamcı örgütlerle ile ilişkisi deşifre olmuyor mu?
MİT'in Afrika faaliyetlerini ortaya çıkaran bu olay nasıl haber oluyor; ve üstelik nasıl soruşturma konusu olmuyor? Yazmayım mı; niçin bu haberi yapan medya organları kapatılmıyor, haberi yapanlar hapse atılmıyor? Odatv'nin kapatılması, Barışların hapse atılmasıyla bu olay arasında fark var mı? Yok. Üstelik bu deşifre daha büyük suç değil mi? Boşuna “kafam karıştı” demiyorum.
Bu özel haber Odatv'ye gelseydi, biz yayınlamazdık! Çünkü, “sütten ağzımız yandı yoğurdu üfleyerek yiyoruz…” O halde… MİT'in, rehin İtalyan kadını kurtarması bizim tüm medyada nasıl haber oldu? Ve MİT bu haber sebebiyle suç duyurusunda neden bulunmadı? Bu işin içinden çıkamadım ben arkadaş… Afrika'daki MİT operasyonu yazılarak dünyanın eline böyle bir fırsat nasıl verilir?
Böyle aşırılık olur mu? Barışlar MİT şehidi haberi sebebiyle 19 yılla yargılanıyor! Suç ceza orantısızlığına bakar mısınız? Diğer yanda MİT'in Afrika operasyonunu ortaya serenler hakkında tek soruşturma yok… Hangisi doğru hukuki tavır? Bakınız: Afrika'daki MİT operasyonu kuşkusuz her yurtseverin gururunu okşadı, göğsünü kabarttı. Türk istihbaratı ülkenin gözbebeğidir, bunu kimse tartışmaz. Ancak… En büyük yanlış, yanlışların farkında olmamaktır. Bir MİT haberinden şikâyetçi olup, diğer MİT haberine alkış tutamazsınız! Üstelik alkış tuttuğunuz, ülkemiz için ileride daha tehlikeli sonuçlar doğurabilir…
Yazının devamı için tıklayın