Politika

Son tehdit MEB Bakanı’ndan

Gaziantep’te bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Çelik, üstü kapalı tehdit etti: AKP kaybederse, Gaziantep kaybeder.

21 Mart 2009 02:00
Gaziantep’te bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, üstü kapalı tehditte bulunarak, “AKP kaybederse, Gaziantep kaybeder” dedi.


Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Adana'daki programının ardından Gaziantep'te Hür Sanayici ve İşadamları Derneği'nin 'ayın konuğu' toplantısına katıldı. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in de katıldığı toplantıda konuşan Bakan Çelik, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ile ilgili Doğan Grubu'nun iftira kampanyaları yaptığını ileri sürdü. Güzelbey'e çamur atıldığını savunan Çelik, ``Güzelbey'e çamur atan edepsizlerin yaptığı budur. Doğan Grubu bir kampanya açtı. Sonra Radikal Gazetesi'nden İsmet Berkan özür diledi. Ayıp bu. Çok ayıp. Kişinin aynası iştir, söze bakmasın. Cak'la, cek'le olmaz. Ortaya bir şey koydun mu, mesele budur. Seçimlerde AKP kaybederse, Gaziantep kaybedecektir. Varsayalım ki, Gaziantep Belediyesi bizde değilse, bu dünyanın sonu olmaz. Ama Gaziantep kaybeder. Geçmişte kaybettiği gibi. AKP'nin elinin güçlü olması, milletin elinin güçlü olmasıdır'' dedi.

“CHP’nin zulümlerini dinleyerek büyüdüm”

CHP'nin, 27 yıl tek parti olarak ülkeyi yönettiğini ve zulümlerini dinleyerek büyüdüklerini kaydeden Çelik, ``Babalarımız, atalarımız iyi bilirler. 1950 seçimlerinde kasketli, kafası çalışmaz dünyayı bilmez diye aşağıladıkları adamlar, 1950'de CHP'ye öyle bir sille çekti ki, sesi Bağdat'tan duyuldu ve 59 yıldır bu vatandaşın parmak izi CHP'nin suratında duruyor'' diye konuştu. Milletin o tarihten beri kendi iradesiyle CHP'yi iktidar yapmadığını bildiren Bakan Çelik, darbelerin kullanıldığını ileri sürdü. Milletin kendi iradesiyle iktidara geldiklerini anlatan Çelik, şöyle konuştu:

``1960'ta, baktılar ki, bir türlü CHP iktidara gelemeyecek, İsmet Paşa da başbakan olamayacak, darbe yaptılar. Gerçekten memleketi için saçını süpürge yapan başbakanı, dışişleri bakanını, maliye bakanını astılar ve millete `İsmet Paşa'yı başbakan yapacaksınız' dediler. 1961 seçimine gidildi. Demokrat Parti'nin yerine kurulduğu ifade edilen Adalet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi toplam yüzde 63 oy aldı. Darbecilere dirsek gösterdiler. 1980'e geldiğimizde bir darbe daha yaptılar. Bu sefer darbeyi yapanlar, `Sizin aklınız bu işlere ermez, hangi partinin derde deva, şifa olduğunu biz biliriz. Alın size nur topu gibi bir parti' dediler. Kucağımıza bir horoz partisi oturttular. Darbe lideri `Buna oy verin' dedi. Vatandaş yine dirsek gösterdi ve rahmetli Turgut Özal'ın şahsında Anavatan Partisi'ni tek başına iktidar yaptı. Milletin iradesi o zaman da ANAP'ta tecelli etti. Bu memleketin üzerinden silindir gibi bir 28 Şubat geçti. Bunu hepimiz biliyoruz. Fişlemenin cinnet boyutuna geldiği, bütün değerlerimizin aşağılandığı, hafiyeciliğin de adeta kol gezdiği bir dönem geçirdik ve zorla bu dönemin hükümetini devirdiler. Netice itibariyle 1999 seçimleri yalpalamayla geçti ve millet kendi iradesini bir kez daha 3 Kasım 2002 seçimlerinde ortaya koydu. Partimizin kuruluşunun üzerinde 14-15 ay geçmişken genel seçime gittik. Bu halk bizi tek başına iktidar yaptı."