Politika

Sola hırslı lider aranıyor

10 Aralık Hareketi yerel seçimlerin ardından partileşme kararı aldı. Parti başkanlığı için 'hırslı bir lider' aranıyor.

22 Ağustos 2008 03:00
10 Aralık Hareketi sözcüsü Prof Dr. Burhan Şenatalar, 10 Aralık Hareketi'nin 2009 Mart'ta yapılacak yerel seçimler sonrasında partileceğini ifade etti.

Konuyla ilgili Akşam Gazetesi yazarı Halit Kakınç'ın yazısı

Sosyaldemokrat parti yerel seçimden sonra

10 Aralık Hareketi, 2006 yılından beri devam eden faaliyetlerini noktalamaya hazırlanıyor. Merakla beklenen yeni sosyaldemokrat parti, 2009 Martı’nda yapılacak yerel seçimlerden sonra kuruluyor.

Hareket’in Sözcüsü Prof. Dr. Burhan Şenatalar’la sohbetteyiz. Tarih vermekten kaçındığını bildiğimiz Burhan Hoca, bu kez net ve açık konuşuyor: “Sosyaldemokrasi, bugüne kadar Türkiye’de hiç iktidar olmadı. CHP ile giderse, bugünden sonra da olamaz. CHP, iktidara gelemez. Tesadüfen gelse bile, bugünkü yapısı ve politikası ile o iktidar, sosyaldemokrat bir iktidar olamaz!”

Prof. Dr. Şenatalar’ın takvim değil, birikim zamanı yaklaşımını bildiğim için, bu açılımını önemsiyorum. Acaba bu parti mevcut sol partilerin bileşimi şeklinde mi ortaya çıkacak? Burhan Hoca’nın cevabı, bu konudaki sorulara da açıklık getiriyor: “Konfederasyon gibi parti olmaz...

CHP, bu kafa ile ömür boyu seçim kazanamaz

Bu oluşumda, tüm söylemler farklılaşacak. CHP, seçkinci ve bürokrat tavrından kurtulamıyor. O yüzden halkla bir türlü buluşamıyor. Halka değil, Anayasa Mahkemesi ve Ordu’ya bakıyor.

CHP kurmayları, AKP’nin son genel seçimlerdeki başarısı ile ilgili olarak, (Kömür aldılar, vatandaşlar da oylarını verdiler) şeklinde yorum yapıyorlar. Eğer yüzde 47 oyu bu şekilde açıklarsan, ömür boyu seçim kazanamazsın. Türkiye’de yaşayan insana güveneceksin.”

Bana göre hayatî bir şey daha söylüyor Burhan Hoca. Yeni partinin hem Batılı hem de her anlamda Türkiyeli olacağının, olması gerektiğinin özellikle altını çiziyor. Bu cesur ifade karşısında soruyorum: “Partinin lideri kim olacak? Başına siz mi geçeceksiniz?”

Gülümsüyor. “Böyle bir teveccüh, herkes gibi benim için de büyük onur olur. Ama, daha hırslı birisi daha iyi olabilir. Lider, bu ara süreç içinde çıkar diye düşünüyorum.”

Barajlar inecek... Farklılığa empati

Buraya kadar her şey iyi hoş da, bu yeni parti, sosyaldemokrat potansiyele ne değişiklik getirecek? Şu bizim sosyaldemokratlar kötümserliğini nasıl silecek?

Burhan Hoca, duraksamadan cevaplıyor: “Önce barajları aşağıya çekeceğiz. Yani bundan kasıt, seçim yasasındaki ve hazine yardımındaki barajlar. Yüzde 10, en çok yüzde 5’e inecek. Siyasi partilere yapılan hazine yardımı barajı da düşecek. Aleviler’in ve Kürt nüfusun kültürel sorunlarına çözüm getireceğiz. Özetle, farklılıklara empati ile yaklaşacağız. Tarihi doğru okuyamayan saplantılı Kemalist anlayışla ayrım çizgimizi netleştireceğiz.”

10 Aralık Hareketi gibi bir isimlendirme, bana ilginç gelmişti. Çünkü 10 Aralık, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1948’de yayınlandığı ve kabûl edildiği tarihti.

Şüphesiz, bilinçli bir tercih... Teoriye de pratiğe de yansıması arzulanan bir gönderme idi bu. Gerçekten öyle miydi?

Burhan Hoca yine gülümsüyor: “Türkiye Toplumu çok değişti. Artık sosyaldemokrasiye yönelecek bir potansiyele sahip. Sol içinde, CHP dışında yeni bir sayfa açılabilirse, böyle olduğunu göreceksiniz...”

(Akşam, 22 Ağustos 2008)

Baykal: Sıktı artık

Bu arada CHP lideri Deniz Baykal ise, bugün Sabah gazetesinde Yavuz Donat'ın bir sorusu üzerine, solda yeni yapılanmalarla hiç ilgilenmediğini belirterek, şöyle dedi: "Öööff.. Herkesin çok sıkıldığı bir şey... Sıktı artık..."