Politika

Sokak köpeklerine 'ötanazi' tartışmalarına neden olan 5. madde, Genel Kurul'da kabul edildi: "Bu madde ölümdür, çocuklarınızın yüzüne bakamayacaksınız!"

"4 milyon hayvanın 105 bin kapasiteli barınaklarda nasıl barınacağı?" sorusuna yanıt veren Komisyon Başkanı Vahit Kirişçi, barınak yapım sürecinin tamamlanması için tarih olarak 31 Aralık 2028’in belirlendiğini bildirdi: “Belediyeler 4 yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak barınakları yapacaklardır”

28 Temmuz 2024 23:30

T24 Haber Merkezi

Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeler içeren ve kamuoyunda tepkilere neden olan 17 maddelik ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri TBMM Genel Kurulu'nda protestolarla başladı. Kanun teklifinin ilk 9 maddesinden oluşan birinci bölümünün görüşmelerinde, muhalefetin tüm önerilerinin yanı sıra 5. maddenin tekliften çıkarılmasına ilişkin önergesi de reddedildi. Görüşmelerin 14. saatinde, teklifte sokak köpeklerine 'ötanazi' tartışmalarına neden olan ve komisyonda düzenlemeye gidilen kritik 5. madde kabul edildi. Böylece ilk 5 madde Meclis'ten geçmiş oldu.

CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, "AK Parti bu teklifle 'sokak köpekleri ya ölecek ya öldürülecek' diyor, kanun teklifinin bu maddesi ölümdür! AK Parti milletvekilleri, siz hayvanları öldürmek istiyorsunuz! Çocuklarınızın yüzüne bakamayacaksınız" diye tepki gösterdi.

DEM Partili Perihan Koca da "Katliam yasasının omurgasını oluşturan maddeyi konuşuyoruz. 'Ötanazi çıkarılıyor' diye manipüle ettiniz, 'ötanazi' demeden ötanazinin dik alasını getiriyorsunuz!" dedi.

Kalan maddelerin görüşmelerine pazartesi devam edilecek. "Yasayı geçirmemek için her türlü imkanımızı kullanacağız" diyen CHP'nin aktardığına göre pazartesi yapılacak görüşmeye Genel Başkanı Özgür Özel de katılacak. 

Meclis'teki ziyaretçi yasağı pazartesi de devam edeceği için Ankara'nın çeşitli bölgelerinde protestolar gerçekleştiriliyor. Teklif yasalaştırdıktan sonra Meclis'in de salı günü kapanması bekleniyor.

Dün gece yasalaşan Vergi Paketi'ne süresi dolan maddelerinin eklendiği 9. Yargı Paketi'nin yanı sıra, e-Ticaret teklifi ve Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’nin kalan maddeleri ise ekim ayında görüşülecek. 

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI - 10 soruda 'ötanazi' düzenlemesi: Tartışmalı düzenleme ne getiriyor, sokak köpekleri öldürülecek mi, uygulamayan belediyelere ne yapılacak? 


Sokak hayvanlarına 'ötanazi' öngören yasa teklifi komisyondan tartışmayla geçti: "Katliam yasasının failleri olarak fotoğrafınızı çektirin, tarihe geçtiniz!"

 

Teklifin detayları

Teklifle; Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilecek. Buna göre, Kanun'un amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklenecek.

Sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülecek çalışmalarda, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık şekilde tanımlanacak.

Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle "hayvan bakımevi"; yani barınak tanımında değişiklik yapılacak. Barınakların tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek.

"Sahipsiz ve güçten düşmüş" hayvanların barınaklara toplanması ve buralarda "rehabilite" edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek.

Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir." ifadesi yürürlükten kaldırılacak.

Yerel yönetimler, yani belediyeler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan barınakları kurarak bakımlarını ve tedavilerini yapacak.

Barınaklara alınan hayvanlardan "rehabilite edilen köpekler" sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri için barınaklara alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.

Veteriner Hizmetleri Kanunu'ndaki 'ötanazi' koşulu

Barınaklara alınan köpeklerden "insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına", Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak.

Belediyeler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.

"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, barınaklara götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar barınaklarda bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasın ve yerel yönetimlerin görevlerini yerine getirmesi amaçlanacak.

Barınakların durumu

Genel Kurul'da milletvekillerinin teklif üzerindeki sorularını yanıtlayan Tarım, Orman ve Köyisleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, 2004-2023 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısının 2 milyon 504 bin 595; aşılanan hayvan sayısının 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısının 533 bin 004 olduğunu söyledi. Barınak sayısıyla ilgili de bilgi veren Kirişçi, 105 bin kapasiteli 322 adet barınak olduğunu bildirdi.

4 milyon hayvanın 105 bin kapasiteli barınaklarda nasıl barınacağı sorusuna da yanıt veren Kirişçi, barınak yapım sürecinin tamamlanması için 31 Aralık 2028’in belirlendiğini bildirerek, “Bu kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren belediyeler 4 yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak bu barınakları yapacaklardır” diye konuştu.

 

 

Genel Kurul'daki görüşmeler...

Kırmızı boyalı eldivenlerle Meclis'te protesto 

Meclis Genel Kurulu Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeler içeren, uyutma ve ötanazi tartışmalarıyla kamuoyunda büyük tepkilere yol açan Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri protestoyla başladı. DEM Partililer "Öldürme yaşat", "Kanlı yasaya hayır", "Yasayı geri çek", "Aşıla, kısırlaştır, yerine bırak" yazılı pankartlarla Genel Kurul'a katıldı.

Muhalefet milletvekilleri kırmızı eldivenle protesto ederken, usul tartışması yapıldı.

AKP Rize Milletvekili Harun Mertoğlu, hayvanları kısırlaştırmada izni alınması gerektiğini söyledi. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Maşallah çok yaratıcı milletvekilleriniz var, 'kısırlaştıralım' dediğimizde 'köpekten izin alacak mısınız' diyor. Bu kadar hayvan hakları düşünecekseniz bu yasayı yırtıp atın" diye konuştu. 

CHP'li Emir: Kanundan ötanazi çıkınca bu hayvanlar kurtulmuyor

Usul tartışmaları sırasında söz alan CHP’li Murat Emir, “Anayasa’da hayvan hakkı tanımlanmamıştır ama size de ayrıca insanları yaşatmak için sokak hayvanlarını öldürme hakkı tanımamıştır” diye konuştu. Teklifin, “Anayasa’yı her yerinden ihlal ettiğini” kaydeden Emir, “Katliam yasasına asla evet demeyelim” ifadesini kullandı. 

Teklifin ilk halinde yer alan ve “Ötanazi uygulamasını” içeren maddenin kaldırılmasının bir algıdan ibaret olduğunun altını çizen Emir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buna inanmayın arkadaşlar. Belediye başkanlarına, ‘Bu hayvanları toplayın’ diyorsunuz. Bu hayvanlar ne olacak? Fiilen öldürülecek. Kanundan ötanazi çıkınca bu hayvanlar kurtulmuyor, elleriniz kandan kurtulmuyor. Eğer siz gerçekten samimi olsaydınız, burada gerekli önlemleri almak ve gerekli zamanları almak konusunda alt yapı hazırlığı yapardınız. Gelin bunu yapın. Samimiyseniz, ‘Belediyeler öncelikle saldırgan hayvanları toplayacak’ yazın kanuna. Neden yazmıyorsunuz? Çünkü aslında fiilen hayvanların öldürülebileceği bir düzeni yaratıyorsunuz.

Erkan Baş: Halkın sesinin yankılanmaması için yaptıklarınızı Türkiye görüyor

TİP Genel Başkanı Erkan Baş da usul tartışmaları sırasında söz aldı. Meclis’in 102 yıllık tarihinde çok nadir durumlarda Temmuz ayının sonunda ve pazar günü çalıştırıldığına dikkati çeken Baş, şunları kaydetti:

“TBMM’ye şu anda halkın girmesi yasak, kapatıldı. Önergelerimizi işleme almıyorsunuz, söz hakkı kullanmamızı engelliyorsunuz. Yakalandınız, korkunuz var. Yaptığınız işe güvenseydiniz, herkesin gözü önünde yapardınız. Siz, kanunun her aşamasını gözden kaçırmaya çalışıyorsunuz. Halkın gerçek sesinin burada yankılanmaması için neler yaptığınızı da bütün Türkiye görüyor.”

AKP'li Özkaya: Halkın talebi bu yönde

Teklifin Anayasa’ya uygun olduğunu savunan ve AKP Grubu adına söz alan Ali Özkaya ise muhalefetin Kanun’a engel olmak için her yolu denediğini söyledi. Özkaya, “Milletin talebinin” Kanun’un geçmesi yönünde olduğunu iddia ederek, “Sabahlara kadar bu usul tartışmaları bitmeyecek. Ama millet bizden, bu Kanun’u çıkarmamızı istiyor” yorumunu yaptı.

AKP'li Yenişehirlioğlu "Sahipsiz köpekler" derken muhalefeti işaret etti, Meclis'te tartışma çıktı

AKP Grup Başkanvekili Bahadır Nihat Yenişehirlioğlu’nun konuşmasında esini yükselterek ve parmağını sallayarak “Sahipsiz köpekler çok ağır koşullarda hayatta kalma mücadelesi verirken hem kendi türlerinin hem de ceylan, karaca gibi yabani diğer hayvanların ve doğanın zarar görmesine neden olmuştur” demesi üzerine Meclis’te "Sahipsiz köpekler" ifadesinin vekillere söylendiği yönünde tartışma çıktı. Milletvekilleri bağırarak ve alkışlayarak Yenişehirlioğlu’nun sözünü kesti. Bozdağ, vekillerin tepki göstermesi üzerine “Bir izin verin” diyerek müdahale etti. Yenişehirlioğlu, Bozdağ’ın “Sesinizi yükselttiğinizde bir yanlış anlaşılma oldu zannedersem. Net kastınız nedir, anlatır mısınız” sözleri üzerine “Benim için benim gibi düşünmüş olsa bile karşımda konuşmamı yaptığım milletvekilleri değerli, anlamlı ve önemlidir. Ben kimseyi kastetmiyorum her birini değerli ve anlamlı milletvekili olduğunu düşünüyorum” dedi.

Yenişehirlioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut kanunun sahipsiz hayvanların rahat yaşamını ve can güvenliğini sağlayamadığı gibi insanların ve diğer canlıların yaşadıkları sorunları çözmekte çaresiz kaldığı ortadadır. Hali hazırda popülasyon kontrolünde kısırlaştırma yöntemi uygulansa da köpeklerin yıl içerisinde bir iki defa doğum yapabilmesi, her defasında ortalama 6-8 yavru doğurması ve gün içerisinde aktif olarak yer değiştirmeleri sebebiyle popülasyon kontrolünde kısırlaştırma yöntemi…

Yenişehirlioğlu’nun süresinin bitmesi üzerine sözleri yarım kaldı. Bekir Bozdağ “Sayın Yenişehirlioğlu teşekkür ediyoruz, süreniz doldu” diyerek kürsüden inmesini istedi. Tartışmanın bu sırada daha da artması üzerine Bozdağ, birleşime 15 dakika ara verilmesine karar verdi.

AKP'li Mertoğlu: "Kısırlaştırma için hayvanlardan izin alınması gerekiyor"

AKP Rize Milletvekili Harun Mertoğlu, "Hani tek çözüm kısırlaştırma diyorsunuz ya, kendilerinin izni olmadan hayvanları kısırlaştırma yetkisini siz nereden alıyorsunuz, bu hakkı size kim veriyor. Üreme hayvanlar için bir hak değil mi?" ifadelerini kullandı.

Başarır: "Maşallah çok yaratıcı milletvekileriniz var"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Mertoğlu'nun sözlerine ilişkin şunları söyledi:

"Bu Meclis'te hiç olmayan bir şeyi yaptınız ama siz bu insanları komisyonlara getirerek hayvanserverler o insanlar arasında bir çatışma yaratmak istediniz. Maşallah çok yaratıcı milletvekileriniz var, 'kısırlaştıralım' dediğimizde 'spiral takalım' diyor ya da 'köpekten izin alacak mısınız' diyor. Bu kadar hayvan hakları düşünecekseniz bu yasayı yırtıp atın."

Özgür Özel Meclis'e geliyor

CHP'li Gökhan Günaydın, teklife tüm güçleriyle muhalefet edeceklerini kaydederek, “Bugün tüm milletvekillerimizle buradayız. Yarın CHP’nin Genel Başkanı da burada olacak. Yasayı geçirmemek için her türlü imkanımızı kullanacağız. Yurttaşı kutuplaştırmanıza izin vermeyeceğiz” dedi.

Komsiyon Başkanı, kısırlaştırma, sahiplendirme, aşılama ve barınak verilerini aktardı

Teklifin tümü üzerine konuşmaların bitmesinin ardından teklifin görüşüldüğü komisyonun başkanı Vahit Kirişçi, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Kirişçi, 2004-2023 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısının 2 milyon 504 bin 595; aşılanan hayvan sayısının 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısının 533 bin 004 olduğunu söyledi.

‘Sorunu çözmek için kedi ve köpek üretimini, satışını ve ithalatını yasaklamıyorsunuz?’ sorusuna da Kirişçi, “Üretim ve satış yerlerinin izinleri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilmektedir. 2024 yılında bu işlemlere 73 bin lira idari para cezası uygulanmaktadır. Ülkemizde ticari amaçla kedi köpek ithalatı yapılmamakta, sadece sahipleriyle birlikte girişleri mümkün olmaktadır” yanıtını verdi.

Barınak sayısıyla ilgili de bilgi veren Kirişçi, 105 bin kapasiteli 322 adet barınak olduğunu söyledi.

31 Aralık 2028’e kadar zaman var

4 milyon hayvanın 105 bin kapasiteli barınaklarda nasıl barınacağı sorusuna da yanıt veren Kirişçi, barınak yapım sürecinin tamamlanması için 31 Aralık 2028’in belirlendiğini söyledi ve “Bu kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren belediyeler 4 yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak bu barınakları yapacaklardır” diye konuştu.

Soru - cevap kısmının tamamlanmasıyla birlikte teklifin tümü üzerine görüşmeler sona erdi, birinci bölüm üzerine görüşmeler başladı. Oturum, siyasi parti gruplarının birinci bölüm üzerine 10’ar dakikalık konuşmalarıyla devam etti.

Kanun teklifinin birinci bölümünün tümü üzerine görüşmelerde milletvekilleri grubu bulunan partileri adına konuştu.

Saadet Parti'li Özdağ: "Yaptığınız kanunları Anayasa Makemesi bozuyor, gönderiyor"

Saadet-Gelecek Partisi Grup Başkanvekli Selçuk Özdağ, şöyle konuştu:

"Yıllardır hayvan hakları başta olmak üzere hayatın her bir değerine saygılı ve duyarlı çevrelerin yasalaşması için yoğun bir çaba gösterdiği tasarı, teklif iktidarın siyaset tarzı yüzünden maalesef ipe un serme politikasının kurbanı olmuştur. Kamuoyunda zaman zaman hayvanlara yapılan acımasız işkence ve zalimce uygulamaların gündeme gelmesi, kabaran toplumsal hassasiyet iktidarın konuyla ilgili düzenleme yapacağını ve bir an önce hayvan hakları yasasının çıkarılacağını söylemesi hep zamana yayma politikasına kurban edilmiştir. Sebebi ise gayet açıktır. Bu konuda da olabildiğince siyasi bir rant elde etmek için şartların olgunlaşması beklenmiştir.

Bilgiden uzaksınız, aynı zamanda sağ duyudan uzaksınız, toplumun taleplerinden uzaksınız. Ardından 'Kanun yapıyoruz' diyorsunuz. Yaptığınız kanunları Anayasa Makemesi bozuyor, gönderiyor. Danıştay zaman zaman iptal ediyor. Dinlemiyorsunuz ki.

İstedikleri zaman istedikleri kanunu bir gecede TBMM'de kanunlaştıran iktidar, 10 yıldır beklettiği hayvan hakları kanununu çıkaramadığı gibi bir de 'Bu kanun hâlâ çıkmadı mı' diyerek kamuoyuna kanundan habersiz mesajlar vermiştir. Siyaset anlayışlarını tarif ederken 'Yaratılanı yaratandan ötürü sevdiğini" dillendiren iktidar sözcülerinin hayvanların da Allah tarafından canlılar olduğunu birçok değeri unuttukları gibi bunu unutmuşlar sanırım."

İYİ Parti'li Yaldır: "'Ötanazinin kaldırıldığı iddia edilse bu uygulama gizlenmiş durumda" 

İYİ Parti grubu adına Aksaray Milletvekil Turan Yaldır ise şu ifadeleri kullandı:

"İYİ Parti olarak 'öldürme, yaşat' diyoruz. Topla, kısırlaştır, aşıla ve koru diyoruz. Milletimizin kucağına atılan kutuplaştırma bombası yani sokak hayvanlarına yönelik kanun teklifine dair tutumumuz bellidir. Ne çocuklarımızın can güvenliğini ne de hayvan sevgimizi beceriksizliğe ve öngörüsüzlüğe terk edecek değiliz. Bu sorunu çözebilmek için merkezi hükümet ile yerel yönetimler, sivil toplum ile gönüllüler arasında koordinasyon ve iş birliği olmalıdır.

Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinden 'ötanazi' uygulamasının kaldırıldığı iddia edilse de bu uygulama sadece gizlenmiş durumda. Dolaylı olarak 'ötanazi' yasalarımızda varlığını sürdürüyor. Kısırlaştırma, eğitim, sahiplendirme ve rehabilitasyon gibi insancıl yöntemler sahipsiz hayvanlar için en ideal uygulamalardır."

DEM Parti'li Otlu: "Geceleri yürürken, kedi köpek arkamdan geliyor mu diye bakmıyorum"

DEM Parti Grubu adına İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, kanun teklifinin komisyon görüşmelerini eleştirerek şu değerlendirmede bulundu:

"Eğer AKP ve MHP iktidarı bu yasadan korkmasaydı biz komisyon görüşmeleri yaparken hayvan hakları savunucularını dinlemek isterdik ama AKP ve MHP iktidarı önce televizyonu gözaltına aldı, bardakları aldı, sonra tutanakları saatlerce gözaltına aldı. Kamuoyunun duymasını istemedi. Yasanızı savunuyorsanız neden korktuğunuzu açıklamanız gerekiyor.

Hiranur Vakfı'ndaki davaya gittim, polis barikatlarıyla önümüzü durdurdunuz, savunmaları engellediniz. Burada da dedi ki vekiliniz 'önce kadınları uyutun' dedi. Ondan sonra katledeceğinizi görüyoruz... Geceleri yürürken hiçbir kedi köpek arkamdan geliyor mu diye bakmıyorum ama bir erkek geliyor mu diye bakıyorum yani. Kadınlar sokaklarda rahat yürüyemiyor. Demek ki önce kadınların sokakta rahat yürümesini sağlayacaksınız."

CHP'li Aygün: "Ülkemizde geçen yıl iki kuduz vakası olmuş"

CHP Grubu adına Tekirdağ Milletvekili ilhami Özcan Aygün, mevcut yasada değil, uygulamada sorun olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:

"20 yıldan beri hiçbir şey yapmadınız. Hem köpekleri katledecek hem de seçim üzerinden elde edemediğiniz belediyelerimize çökmenize müsade etmeyeceğiz. Siz SGK borçlarını aynı zamanda köpek kanunuyla belediyelere çökmek istiyorsunuz ama vatandaşımız size imkan vermeyecek... Kuduz dediniz Tarım Bakanlığı'nın rakamlarına bakıyoruz, ülkemizde geçen yıl iki kuduz vakası olmuş. Size bakarsanız kuduz vakalarımız var, böyle bir kanuna ihtiyacımız var diyorsunuz."

CHP'li Sarı, imzaları meclise taşıdı: "Pis kokular geliyor"

Yaşam hakkı savunucularının Anıtpark'ta yaşam nöbeti devam ederken eylemlere destek veren CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Anıtpark'ta yaşam hakkı savunucularının verdiği imzaları Meclis Genel Kurulu'na taşıdı.

CHP'li Sarı şunları söyledi:

"Bakın, şu anda Anıtpark'ta yurdun dört bir yanından gelmiş halkımız, Meclis’e sesleniyor! 'Öldürmeyin, yaşatın' diye nöbet tutuyor. Binlerce imza getirdim size! Buyurun. Yasayı geri çekin! Sokak hayvanlarını öldürmeden çözümlenecek bir sorun için, öldürmekteki ısrarınız neden? Ne kadar çok meraklısınız öldürmeye. Öldürmeyin, başka insancıl ve mantıklı çözümler var’ diyoruz. 'Yok olmaz, öldüreceğiz' diyorsunuz. Öldürmeye meraklı olmak, normal bir şey değil! Ruh sağlığı açısından sıkıntılı bir durum. Birileri size ısrarla ‘öldürün’ diyorsa çıkın açıklayın. Merak ediyorum; her yaptığınız yasal düzenlemede olduğu gibi bunun da arkasında bir tarikat mı var? Ya da ötenazi ilacını size satacak şirket mi var? Pis kokular geliyor bu uygulamanın arkasından. Çıkın açıklayın."

TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, teklifin 5'inci maddesinin kabul edilmesinin ardından birleşime ara verdi. Aranın ardından Komisyonun yerini almaması üzerine Bozdağ, birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Komisyon süreci, uyutma, ötanazi ve değişikliler

Sokak hayvanlarına "ötanazi" uygulanmasını öngören 17 maddelik ‘Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi', hazırlık aşamasında “uyutma”, teklif hazırlandıktan sonra ise “ötanazi” tartışmalarıyla kamuoyunda yoğun tepkilere neden oldu. TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda 18 Temmuz’a başlayan görüşmeler tartışmalar ve kavgalar üzerine 22 Temmuz’a ertelendi.

22 Temmuz’da ikinci gününde yeniden başlayan görüşmeleri yaşam hakkı savunucuları Meclis koridorlarında da sloganlarla ve oturma eylemiyle protesto etti.  

Yoğun tepkiler nedeniyle Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda, sokak hayvanlarına ötanazi uygulanması yolunu açan 5. maddeden AKP tarafından verilen önergeyle "ötanazi" ibaresi tekliften çıkarılarak yerine, “Veterinerlik Hizmetleri Bitki Sağlığı Gıda ve Yem  Kanunu’nun 9. maddesi’nin 3. Fıkrası’nda yer alan hükümlerin uygulanması" hükmü getirildi: “Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 9’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır.”

Görüşmeler 3 gün boyunca toplamda 42 saat sürdü. Tartışmalı teklif, görüşmelerin üçüncü günü olan 23 Temmuz'da sabaha karşı TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda AKP ve MHP'li komisyon üyesi milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.


Hayvan hakları savunucuları, STK'lar ve muhalefetin karşı çıktığı yasa teklifinin komisyonda kabul edilen maddelere göre, hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan "sahiplendirilme niteliği olanlar" yuvalanıncaya kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.

Sahiplendiği hayvanı terk edene 60 bin lira para cezası

Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanların sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.

Nüfusu 25 bini aşan belediyeler hayvan bakımevleri kuracak

Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da "tehlike arz eden" hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.

Kaynağı başka amaçlar için kullanan belediyelere ceza

Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Söz konusu belediyeler 31 Aralık 2028'e kadar belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla ve mevcut bakımevlerinin koşullarını iyileştirmekle yükümlü olacak.

Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.

"Yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılıyor

Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.

Teklifle, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Komisyon görüşmelerinde değişikliğe uğrayan maddeler ise şöyle:

-Kanun teklifinin 4. maddesinde yer alan "rehabilite edilenler" ifadesi, "rehabilite edilen köpekler" şeklinde değiştirilerek, kedilerin kapsam dışına alınması sağlandı. Kabul edilen maddeye göre, hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak, Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.

-AKP milletvekilleri, 22 Temmuz’daki görüşmelerde komisyonda görüşmeleri süren teklifin 5. maddesine ilişkin değişiklik önergesi verdi. Verilen önergeyle saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara “yerel yönetimlerce ötanazi yapılacağına” ilişkin hüküm teklif metninden çıkarıldı.

Önergeyle teklife, "Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır. Yerel yönetimler, sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkilidir" hükmü eklendi.

Önergenin gerekçesinde, bakımevine alınan hayvanların köpeklerle sınırlandırılmasının da amaçlandığı belirtildi. Maddede önergeyle yapılan değişiklik kapsamında atıf yapılan Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesinin 3. fıkrasında şu hüküm yer alıyor:

"Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda, veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilecek. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır."

-Teklifin kabul edilen 7. maddesine göre ise yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak. Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil, Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine neden olacak. 

-Teklifin 9. maddesi AKP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. 9. madde mevcut yasanın 24’üncü maddesinde değişiklik yapılmasını öngördü.

Mevcut yasanın 24’üncü maddesi şu şekilde düzenlenmişti:

“Koruma altına alma Madde 24- Bu Kanunun hayvanları korumaya yönelik hükümlerine aykırı hareket eden ve bu suretle bulundurduğu hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasaklanır ve hayvanlarına el konulur. Söz konusu hayvan yeniden sahiplendirilir ya da koruma altına alınır.”

Maddenin değişiklik yapılan hali ise şöyle düzenlendi:

“6299 sayılı Kanunun 24üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ve bu suretle bulundurduğu" ibaresi "veya sahiplendiği" şeklinde ve fıkranın son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılır.”

Değişiklik teklifinin gerekçesinde "Bu Kanunla sahipsiz hayvanların popülasyon yönetimine dair getirilen yeni yaklaşıma uyum sağlanması amaçlanmaktadır” denildi.

Görüşmelerde teklifin 11. maddesi de kabul edildi. Madde şu şekilde düzenlendi: “6199 sayılı Kanunun28/A maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "birinci" ibaresinden sonra gelmek üzere", ikinci ve üçüncü" ibaresi eklenmiş ve yedinci fıkrasında yer alan "hayvan koruma gönüllüsü," ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.”

 

Öte yandan, yaşam hakkı savunucularının Meclis koridorlarındaki eylemi  AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisine yol açmıştı. Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Birileri, muhalefet milletvekillerinin desteğiyle kalkıp geliyor, Meclis koridorlarını işgal ediyor, utanmadan sıkılmadan Meclis çatısı altında milletvekillerine 'katil' diye bağırabiliyor. Biz, bu densizliğe, bu edepsizliğe, bu şımarıklığa pabuç bırakacak, boyun eğecek bir grup değiliz. Biz, üç-beş marjinal karakterin çığırtkanlık yaparak, bağırarak, çağırarak Meclisi çalışamaz hale getirmesine eyvallah etmeyiz. Böyle bir edepsizliğin tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirler çok daha sıkı bir şekilde mutlaka alınmalıdır" ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan’ın, bu konuşmasının ardından, 26-29 Temmuz tarihleri arasında TBMM’ye ziyaretçi yasağı getirildi.