Politika

Siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek: Seçim sonuçları AKP'yi parlamenter sisteme dönmeye zorluyor

12 Nisan 2024 10:59

Siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek, 31 Mart yerel seçim sonuçlarının, iktidarı parlamenter sisteme dönüşe zorlayacağını söyledi. "Çünkü sonuç şunu gösterdi: Ekonomik kriz dönemindeyseniz, yeteri kadar iktisadi popülizm yapamıyorsanız, vatandaşların refahını artıramıyorsanız kutuplaşmanın da bir sınırı var. İnsanları mobilize edemiyorlar" diyen Özpek, "Bu seçim sonucu Adalet ve Kalkınma Partisi için bırakın eski politikaya dönmeyi, daha yeni yapısal değişiklikler yapmayı da mecburi kılıyor" görüşünü dile getirdi. 

Oksijen gazetesinden İlke Gürsoy'a konuşan Burak Bilgehan Özpek, "Adalet ve Kalkınma Partisi için bu sonuçları maliyetsiz şekilde tersine, kendi avantajına çevirebilecek bir ihtimal mevcut: Bir an evvel parlamenter sisteme dönmesi" dedi. Özpek, bu durumda Milliyetçi Hareket Partisi’nin yüzde 50+1’den kaynaklanan ağırlığının azalacağını öne sürdü. 

"Başkanlık sistemi bütün siyasi partileri öldürdüğü gibi Adalet ve Kalkınma Partisi’ni de olabildiğince zayıflattı. Partinin ağırlığı azaldı, Erdoğan’ın oyuyla arasında gitgide artan bir uçurum oluşmaya başladı" görüşünü savunan Özpek'e göre, Devlet Bahçeli tam olarak bu uçurumu temsil ediyor. Özpek, "Devlet Bahçeli şu anda kendisini bir vesayet unsuru gibi, Milli Güvenlik Kurulu gibi konumlandırarak bir hatırlatma yapma ihtiyacı duyuyor. Bir anlamda bu seçim sonrası oluşacak tabloda bir rol alma, bir kendisini hatırlatma teşebbüsü bence" ifadelerini kullandı. 

"Şu çok net: Başkanlık sisteminde Adalet ve Kalkınma Partisi kazanabilmek için otoriter olmak zorunda. Ama bunun için de ekonominin iyi olması gerekiyor. Olmayınca kendi seçmenini ya karşı tarafa kaydırıyor ya da sandığa çekemiyor" diyen Özpek, "Peki bu AKP’nin hızlı bir şekilde yumuşayacağı anlamına mı geliyor?" sorusuna ise "Bu da çok riskli bir şey. Geride bıraktığımız sekiz yılda, özellikle 7 Haziran 2015’ten bu yana bu başkanlık sistemine yatırım yapan, pozisyon alan, risk alan ve kazanan birçok insan oldu. Medyada, siyasette, iş dünyasında, akademide görebiliyoruz bunları. Şimdi bunun tekrar yumuşayarak çözülmesi bu insanların memnuniyetsizliğiyle sonuçlanacak" yanıtını verdi. 

"Parlamenter sisteme geçişle beraber de aslında Milliyetçi Hareket Partisi’nin ulusal güvenlik adına çok hoyratça davranıp toplumun bir kısmını hızlı bir şekilde hain ilan etme kültürünü mecburi olarak bırakacağız" öngörüsünde bulunan Özpek, "Çünkü siyasi partiler siyaset yapmak ve oy almak zorunda. Bu onları kaçınılmaz bir şekilde pragmatik hale getiriyor. Mesela son seçim döneminde İzmir AKP adayı Ramazan’da meyhaneleri ziyaret etti, CHP adayları kazandıktan sonra sabah camiye gidiyor. Bunlar samimi değil tabii ki ama çok faydalı şeyler. Çünkü oy alma ihtiyacı olan siyasetçi ister istemez esner, esnemek de iyidir" dedi.

Ekonomik durum böyle devam ederse ve kutuplaştırma yeteneğini konuşturamazsa Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bundan sonraki seçimleri kaybedebileceğini belirten Özpek, "Tedbirlerden birini Devlet Bahçeli 'sandığı ilga ederim' diye söylüyor. Bahçeli’nin önerisi uygulanmayacaksa, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önümüzdeki dönemi planlarken dikkat etmesi gereken bazı hususlar var. Kendisi kutuplaştırma yeteneğini konuşturamıyor ama muhalefet ciddi anlamda bu kültürü devam ettiriyor, oyunu çok iyi oynamaya başladı. Şu anda sert bir muhalefet medyası var ve insanları sürekli olarak anti- Erdoğanizm isimli bir ideoloji etrafında teyakkuzda tutuyor. Muhaliflerin seçime katılım oranları düşmüyor. Tabanları en güçlü aday etrafında birleşiyor. İktidar açısından, HDP, İyi Parti, Zafer Partisi, Yeniden Refah Partisi’ni aktörleştirmenin yolu parlamenter sistemden geçiyor. Erdoğan kutuplaşmayı artıramıyorsa, kutuplaşmayı azaltarak muhalefeti çözmek zorunda" görüşünü dile getirdi. 

RÖPORTAJIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN